- Tarımı, toprağı çok seviyorum. Bu kutsal mesleği aşkla yapıyorum. Ekip dikmek, hasat etmek, hastalık ve zararlılarla mücadele edip çiftçilerin kazanmalarını sağlamak bana haz veriyor. Mutlu olduğum işi yapıyorum. Arazi ve işletmeleri gezmeyi, sorunlara çözüm üretmeyi çok seviyorum. İlk başladığım günden beri arazi geziyorum. İşin uzmanlarından bilgi alırım, çünkü bilginin sonu yok, tükenmez.
- Türkiye’nin önde gelen gübre firmalarına hem tescil analizleri hem kontrol analizleri hem piyasa denetim analizlerinde destek vermekteyiz. Toprak analizi, 2008 yılında yayımlanan genelgeyle çiftçiye destek vermeyle başladı. Destek bitmesine rağmen üretici, işletme sahipleri toprak analizinin önemini kavramaya başladılar. Biz destek bittikten sonra daha güzel, daha bilinçli analiz yaptık. Bakanlığın desteğinde sadece makro analize destek vardı, hiç kimse mikro analiz yaptırmıyordu, destek bittikten sonra makro mikro analiz sayısında artış oldu. Analiz artışındaki en büyük etken sonuçların etkili olmasıydı.
- Sektörümüzdeki en büyük sorun sahte ve denetimsiz gübreler, ilaçlardır. Bazı kişiler, fazla para kazanma aşkıyla, yetkisiz kişilerden aldığı ürünleri yetkisiz bir şekilde satıyorlar. Çiftçi bilmediği bu ürünleri karşısındaki kişiye güvenerek alıyor ve tarlasına atıyor. Bu ürünler toprağa, bitkiye olumsuz yansıyor ve verim kaybı yaşanıyor. Bu milli servet kaybıdır. Tarım Bakanlığına bağlı il ve ilçe teşkilatları denetimleri artırdı, bunu olumlu gelişme olarak görüyorum. Yetkili bayiler denetlendiği gibi ürün satan yetkisiz kişilerin de ortaya çıkarılması olumlu olacaktır.
Tarım sektöründe girişim ve başarılı çalışmaları ile dikkatleri üzerine çeken bir iş adamı Sayın Tevfik Fatih Büyüksarıkulak. 18 yaşında ilk adımını attığı tarım sektöründe emin adımlarla ilerleyerek günümüze kadar yenilikçi ve etkili işlere imza atan, her zaman öğrenmeye açık olan, öğrendiklerini de üreticilerle paylaşan, sorunlara çözüm üreterek fark yaratan Sayın Büyüksarıkulak, sahibi olduğu BSK Tarım ile tarıma yön veriyor. Tarımsal üretime katkı sağlayan her paydaşın en iyisine layık olduğunu düşünen bir lider olan Sayın Büyüksarıkulak, gerçek bir tarım sevdalısı ve aşığı. Hedefinde her zaman tarım sektörünün gelişmesi ve büyümesi olan BSK Tarım Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Tevfik Fatih Büyüksarıkulak’ı bu ayki sayımıza konuk ettik.
Sayın Tevfik Fatih Büyüksarıkulak, Ziraat Mühendisi olmamasına rağmen tarım sektörünün en güçlü iş insanlarından olmuş nadir isimlerden. Türkiye’nin ekonomik anlamda kalkınma yolculuğunda tarımı her zaman itici güç olarak gören Sayın Büyüksarıkulak, tarımda başarıya ulaşmak için de bilgiyi değerli görüyor ve çevresindekileri de buna inandırmış. Sürekli yenilikleri takip eden, yeni ürünleri ve teknolojileri üreticilerle buluşturan Sayın Büyüksarıkulak, tarım sektörüne girişini ve BSK Tarım’ın kuruluş hikayesini şöyle anlatıyor: “Öncelikle Ziraat Mühendisi olmadığımı söylemek isterim. Ancak öğrenmeye çok açığım ve tarım üzerine çok kafa yordum. Hala tarım üzerine yazılan değerli makaleleri okur, edindiğim bilgileri çevremle paylaşırım. Tarımı, toprağı, tarlayı, bitkiyi çok seviyorum. Zirai İlaç, Gübre, Tohum sektörüne 1995 yılında adım attım. 2010 yılında BSK Tarım’ı kurdum ve aynı zamanda laboratuvar kurarak sektöre hizmet vermeye devam ettim. Ziraat Mühendisi değilim, ama 6 Ziraat Mühendisi istihdam ediyorum. Ziraat dünya üzerinde yüzyıllardır yapılan bir meslek. Bir tohum atıyorsun 500 taneye kadar verim veriyor. Bir ağaç dikiyorsun üzerinde yüzlerce meyve barındırıyor. Bu sebeple tarımı, toprağı çok seviyorum. Bu kutsal mesleği aşkla yapıyorum. Ekip dikmek, hasat etmek, hastalık ve zararlılarla mücadele edip çiftçilerin kazanmalarını sağlamak bana haz veriyor. Mutlu olduğum işi yapıyorum. Arazi ve işletmeleri gezmeyi, sorunlara çözüm üretmeyi çok seviyorum. İlk başladığım günden beri arazi geziyorum. İşin uzmanlarından bilgi alırım, çünkü bilginin sonu yok, tükenmez. Hiçbir zaman çok bilmişlik yapmam, yapmadım, hep öğrenmeye açık oldum.”
Toprak, yaprak, su analizi sürdürülebilir tarım için çok önemlidir
Sayın Tevfik Fatih Büyüksarıkulak’a “yapılmamışı yapan girişimci” diyebiliriz. Zirai ilaç, gübre, tohum satarak sektöre hizmet vermek yerine tarımsal üretimin olmazsa olmazı analizi çiftçilere benimseten Sayın Büyüksarıkulak, “Laboratuvar kurma hayalim her zaman vardı ve bu hayalimi gerçekleştirdim. İlk etapta toprak, su ve yaprak analizi ile işe başladık. Bünyemizdeki arkadaşların desteğiyle gerekli cihazları temin ederek mikrobiyoloji laboratuvarı kurduk. Hem bitki sağlığı, hem gübre, hem de kozmetik alanında mikrobiyolojik analizler yapıyoruz. Sonrasında akredite olduk ve Tarım Bakanlığımızdan gübre analizi yapma belgemizi aldık. Türkiye’nin önde gelen gübre firmalarına hem tescil analizleri hem kontrol analizleri hem piyasa denetim analizlerinde destek vermekteyiz. Toprak analizi, 2008 yılında yayımlanan genelgeyle çiftçiye destek vermeyle başladı. Destek bitmesine rağmen üretici, işletme sahipleri toprak analizinin önemini kavramaya başladılar. Biz destek bittikten sonra daha güzel, daha bilinçli analiz yaptık. Bakanlığın desteğinde sadece makro analize destek vardı, hiç kimse mikro analiz yaptırmıyordu, destek bittikten sonra makro mikro analiz sayısında artış oldu. Analiz artışındaki en büyük etken sonuçların etkili olmasıydı. Yaptığımız analizlerde topraktaki organik madde miktarının 1’in altına düştüğünü gördük. İlk yaptığımız yıllarda bu oranlar 1.2, 1.4, 1.5 idi. 0.8, 0.9 oranlarında tarım toprakları olduğunun farkına vardık. pH çok yüksek, kireç çok yüksek, çiftçi attığı gübrenin çok azından faydalanabiliyor. Toprak kireç yüksekliği ve organik madde zayıflığından atılan gübrenin bitkiye ulaşmasını sağlayamıyor. Her sene toprak analizlerinde bu sonuçları alınca verimin düştüğünü tespit ettik. Bu sayede çiftçi, topraktaki organik madde miktarının artmasının farkına vardı. Leonardit, hayvansal menşeli gübre, hümik asit, amino asit kullanımının önemi veya yeşil gübre yapılması gerektiği anlaşıldı. Çok büyük mesafeler kat ettik. İşin özü; toprak, yaprak, su analizi başarılı ve sürdürülebilir tarımsal üretim açısından çok önemlidir ve bu önem yaptığımız başarılı çalışmalar neticesinde anlaşılmıştır. Bu da beni çok mutlu ediyor” ifadelerini kullanıyor.
Çiftçiler artık analiz için sıraya giriyorlar
Enerjisini tarımın gelişmesine, çiftçilerin kazanmasına harcayan Sayın Büyüksarıkulak, şu bilgileri veriyor: “TÜRK AKREDİTASYON KURUMU (TÜRKAK)’na başvuru yaparak 2016 yılında akredite aldık. Laboratuvarımız, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından her yıl yayınlanmakta olan, gübre analizlerinin yaptırılacağı analiz kuruluşları listesinde yer almaktadır. Laboratuvarımızda organik, organomineral, kimyevi gübrelerin ve toprak düzenleyicilerin üretimin iznine, ihracat iznine, tesciline ve piyasa denetimlerine yönelik analiz yapılmaktadır. Toprak ve bitki analizi yaptırdıktan sonra topraktaki eksiklikleri veya fazlalıkları bitkinin alıp alamadığını raporlayabiliyoruz. Bu sayede doğru zamanda doğru gübreleme uygulaması yapıp rekolte artışı sağlanıyor. İklim değişikliğinin yaşandığı, tarım yapılan toprak varlığının azaldığı günümüzde ürün çok kıymetli. Analiz yaptırıp tarımsal üretimde başarılı olan çiftçileri gören diğer çiftçiler analiz için sıraya giriyorlar. Olumlu yansıması her geçen gün daha da artıyor. Köylerde bu konuda yarış oluşmaya başladı.”
Sektörümüzdeki en büyük sorun sahte ve denetimsiz gübreler, ilaçlardır
Çevresinde sözü dinlenen bir tarım paydaşı olan Sayın Tevfik Fatih Büyüksarıkulak, sektörün sorunlarına da kafa yoruyor. Sayın Büyüksarıkulak, tarımın sorunlarını ve sorunların çözümü noktasında yapılması gerekenleri şöyle anlatıyor: “Sektörümüzdeki en büyük sorun sahte ve denetimsiz gübreler, ilaçlardır. Bazı kişiler, fazla para kazanma aşkıyla, yetkisiz kişilerden aldığı ürünleri yetkisiz bir şekilde satıyorlar. Çiftçi bilmediği bu ürünleri karşısındaki kişiye güvenerek alıyor ve tarlasına atıyor. Bu ürünler toprağa, bitkiye olumsuz yansıyor ve verim kaybı yaşanıyor. Bu milli servet kaybıdır. Tarım Bakanlığına bağlı il ve ilçe teşkilatları denetimleri artırdı, bunu olumlu gelişme olarak görüyorum. Yetkili bayiler denetlendiği gibi ürün satan yetkisiz kişilerin de ortaya çıkarılması olumlu olacaktır. Kamyonlarla köylere ürün gidiyor, özellikle hafta sonları resmi kurumların izinli oldukları günlerde bunu yapıyorlar. Çiftçinin ayağına götürüp uygun fiyata sattıkları için cezbedici oluyor. Bu iş öyle bir hale geldi ki, önemli markaların etiketleri ile satıyorlar sahte ürünleri. GTS etiketinin dahi sahtesini yapıp ürünün üzerine basıyorlar. O etiketi görenler doğru gübre olduğunu zannediyorlar. Çiftçilere GTS barkodunu cep telefonuyla okutulması öğretilmeli, bu sahteciliğin, servet kaybının önüne geçilmesi gerekmektedir. Biz sahte gübre olayını çiftçilere anlattığımızda ticari kaygı yaşıyormuşuz gibi anlaşılıyor, ancak il ve ilçe müdürlükleri çalışanları bunu anlattığında bilinçlendirme artar.”
Yanımda çalışan çok arkadaşımı şirket sahibi yaptım
Sayın Tevfik Fatih Büyüksarıkulak’ın diğer bir özelliği de vasıflı eleman yetiştirmesi. Yanında çalışan çok sayıda Ziraat Mühendisini şirket sahibi yapan Sayın Büyüksarıkulak, genç Ziraat Mühendislerine başarılı olmaları için şu önerilerde bulunuyor: “Yeni mezun Ziraat Mühendisi kardeşlerime önerim iş beğenmemezlik yapmasınlar. Fakülte bilgileriyle sektörde başarılı olmaları mümkün değil, işin mutfağına en alt kademeden girmeleri gerekiyor. Yeni mezun bir Ziraat Mühendisi mutlaka Zirai İlaç, Gübre ve Tohum bayisinde çalışmalıdır. Çünkü bayiler bu işin temelidir. Genç arkadaşlar bayilerde çalışmaktan korkuyor, büyük firmalara girmeye çalışıyorlar. Mutfak çok önemli, ben yeni mezun çalıştırmayı çok seviyorum. Özellikle tarımı seven mühendislerimiz benimle çalıştıklarında hep başarılı oldular. Yetiştirdiğim ve büyük firmalara transfer olan çok sayıda elemanım oldu. Onları gördükçe çok mutlu oluyorum. Burada BSK’da çalışıp şirket sahibi olan arkadaşlar var. Ne mutlu bize ki sektöre vasıflı eleman yetiştiriyoruz. Yeni mezun arkadaşların da bizim gibi bayilerde, toptancılarda ya da çiftliklerde işe başlamalarını tavsiye ederim. Emin olsunlar kendilerini geliştirecekler ve çok başarılı olacaklar.”
Sumi Agro ile çok başarılı bir iş ortaklığımız var
Çok çalışan, sıkı iş takibi yapan, hızlı karar veren, daima ileriye bakan ve yeni fikirlere açık olan Sayın Tevfik Fatih Büyüksarıkulak’ın Sumi Agro ile çok başarılı bir iş ortaklığı var. Sumi Agro’yu; “aile, kalite ve çözüm” olarak tanımlayan Sayın Büyüksarıkulak, söyleşimizi şu sözlerle noktalıyor: “Sumi Agro ile iş ortaklığımız 2015 yılında başladı. Mikrogranül gübrelerini merak etmemle start aldı çalışmamız bu değerli firmayla. Mikrogranül gübrenin topraklarımızda çalışacağını, iş yapacağını, denememiz gerektiğine karar verdim. Topraklarımız tarım yapılamayacak hale geldi çünkü. Mikrogranül gübrede özellikle SUMISTARTER ürününde fosfor oranı çok yüksek, ayrıca çinko da içeriyor, her türlü ph da, düşük organik madde ve yüksek kireçli toprakta çalışabiliyor. Birkaç çiftçimize SUMISTARTER ürününü kullandırdık. Kurduğumuz deneme sahalarında dekara 5-6 kilogram mikrogranül gübre kullandık. Diğer gübreler dekara 25-30 kilogram kullanıldığından, 5-6 kilogram mikrogranül gübre kullanmak ilk etapta bizleri tedirgin etti. Hasat zamanı geldiğinde SUMISTARTER kullanılan alanda diğer alanlarda kullanılan gübrelere göre aynı ya da daha fazla verim elde ettik. SUMISTARTER uygulamasında başarılı olunca ertesi yıl satış rekoru kırdık. Şeker pancarı, mısır, ayçiçeği, Macar fiği, yonca, patates, soğan, sanayilik havuç, sofralık havuç, buğday, arpa gibi tüm ürünlerde SUMISTARTER’ı kullandırıyoruz ve başarılı sonuçlar alıyoruz. Sumi Agro’nun saymakla bitmeyecek, fungisitinden insektisitine, yaprak gübresinden damla sulama gübresine bir çok üstün nitelikli çözümleri bulunuyor.”
