Proto Tohum ve Sanat…

Nevzat AVCI

nevzat.avci@agrikemege.com

Proto Tohum 2000 yılında Hollanda menşeili firmanın Türkiye distribütörlüğünü alarak kurulmuştur, bu firma öncelikli olarak sera ürünlerine ağırlık vermektedir. Bunların başında hıyar, domates, biber, patlıcan, kavun, kabak ve marul gelir. Dünyanın en önemli sera üretim merkezlerinde faaliyet göstermektedir. Ülkemizin ilk hirbit sera hıyarı olan çeşidini ülkemiz üreticisine sunmuştur. Alanında öncü olan bu Hollanda menşeili firma daha sonra Amerikan menşeili başka firma satın aldı ve bu firmayla aralıksız 17 sene gibi uzun bir dönem çalışma devam etti.

Kendi tohumlarımızı geliştiriyoruz

Proto Tohum, tohumculukla ilgili olarak 2009-2010 yılından bu yana araştırma – geliştirmeye (AR-GE), önemli bir bütçe ayırdı, demonstrasyon denemeleri yaptı. 2012-2013’den beri ıslah çalışmalarımızdan çıkan hibrit ürünlerimizi yavaş yavaş Türkiye genelinde, İspanya, Mısır, Azerbaycan, İran, Balkan ülkeleri ve Türki ülkelerde denemeye ve ticari aşamaya getirmeye başladık.

Ar-Ge çalışlarımızın 10. yılının sonunda bugün geldiğimiz noktada kendi ıslah çalışlarımızdan elde ettiğimiz domates, biber ve hıyar tohumu çeşitlerimizi ülkemizde ve yurt dışında bir çok noktada üreticilerimizin beğenisine sunmak üzere hazırız.

Yerli tohumculuk gelişiyor

Sebze tohumculuğunda yerli firmalarımız son yıllarda çok etkin hale geldi ve hibrit pazarında %30-40 oranında pazar payına sahip olamaya başladı. Ülkemizde hibrit sebze tohumculuğunda Ar-Ge’ye yatırım yapan firmalar sebzede hızlı bir şekilde başarı sağlamaya başladı, ancak kışlık sebze; lahana gurubu ve pancar türü endüstri bitkilerinde halen ülke olarak aşama kaydetmemiz gerekiyor.

Hibrit bir “seçim” sanatıdır

Hibrit tohum aslında yüzyıllardır bizim çiftçimizin yaptığını, akademisyenlerin, mühendislerin daha profesyonelce yaptığı seçimler neticesinde ortaya çıkar. Hibrit; iki tür arasındaki birleştirmeler sonucu elde edilen ürümnlerden en iyiyi seçim sanatıdır. “Melez” olarak tanımlanması da mümkündür. Aslında çiftçilerimiz yüzyıllardır bu yöntemi uygulayarak tohum yetiştiriciliğine devam etmiştir. Peki, hibrit tohum nasıl elde edilir? Cevap basit: aynı türdeki farklı iki bitkinin çaprazlanmasıyla elde edilir. Burada genetik yapısıyla oynanması gibi bir durum söz konusu değil. Bildiğimiz, yapay döllenme aslında. Çiftçinin yaptığının profesyonellerce yapılması. Hibrit tohumun kısır olarak bilinmesinin nedeni de şu. Aslında kısır değil, yine tohum veriyor. Ama melez tohum olduğu, yani saf hat bir anne ile saf hat bir babanın melezi olduğu için, çiftçi bu tohumu tarlaya ekip kendisi tohum almaya kalktığı zaman, bu tohum ya anneye ya da babasına yöneliyor. Yani tohum seçimden uzaklaşıp, ticari değerini yitirmiş oluyor.

Hibrit tohum elde etmek ciddi maliyetler gerektiriyor, yıllık bir tür için 3-5 milyon liralık bir Ar-Ge gideri oluşturuyor. Birkaç ayrı tür için çalışırsanız 10-15 milyon liralık bütçe demektir. Bu çalışma süresi bir çeşit pazara girene kadar 8-10 yıl geçiyor. Yeni bir ürün elde etmek için geçen bu 10 senelik çalışmanın sonunda pazarın nereye gideceğini, nelerin değişebileceğini iyi öngörmek sahaya hakim olmak, iyi saha çalışanlarında ve iyi iş ortaklarına sahip olmanız gerekmektedir. Bu iş tam bir zincirleme ile birbirine bağlı olarak yapılmaktadır. Bu başarıyı sağlamak oldukça zor ama keyiflidir.

Olayın kaynağına gelelim!

Proto Tohum olarak ıslaha başladığımız yıldan bu yana 10. senemizde artık uzun zamandır harcadığımız emeğin, yatırımın geri dönüşünü almaya başladık bugün baktığımızda firmamızın kendi ıslahından çıkan 4 domates ve 6 Biber olmak üzere toplamda 10 hibrit sebze tohumu tescilimiz bulunmaktadır.

Kaynak F1 bu tescilli çeşitlerimizin başında gelmekte ve ilk göz ağrılarımızdandır. Kaynak F1 kapya biberimiz açık tarla yetiştiriciliğine uygun olup taze tüketim, sanayilik, közleme gibi satış alanlarında değerlendirebileceğimiz çiftçi için çok yönlü bir çeşit olarak bir bölgede lider durumdadır. Vejetatif olarak baktığımızda; güçlü bitki yapısına sahip, tutum yönünden yüksek tonajlı ve bütün bölgelerde açık tarlanın büyük sorunu olarak görülen Spotted virüsü gibi büyük problemlere karşı; TSVW, TMV 0-2 Toleranslarına sahip olması üretici için büyük bir artı sağlamaktadır. Meyve yapısına baktığımızda ise Meyve Ağırlığı 150-180 gr., Meyve Uzunluğu 18-20 cm., civarındadır, Meyve Tohum Yatağı Küçüktür ve Yüksek Omuz ve çatlama gözükmez, Meyve İç Dış Koyu Renkli Parlak olması ile de son derece albenisi yüksek, sert ve çıtır bir meyveye sahiptir. Oratalama hasat 90 günlün bir periyotta gerçekleşir.

Neden Kaynak?

Kaynak F1 kapya çeşidimiz, Güçlü bitki yapısı ile hastalıklara karşı dirençli olması ve virüs toleransları ile bölge üreticilerinin en büyük sorunu olan riskleri en aza indirmeye yönelik bir hibrit çeşittir. Uzun bir sezon geçirebilen üretici standart bir hasat periyodu ile alışageldiği tonajların üstünde bir yüksek tonaj ve mükemmel meyve kalitesi ile; taze tüketim, sanayilik ve közlemelik olarak bir çok noktada değerlendirilebilecektir, Kaynak F1 kapya çeşidimiz üreticinin sigortası olacak bir çeşittir.

Önceki yazı
ADAMA Yeni Sloganını Dijital Etkinlikle Duyurdu
Sonraki yazı
Bireysel sulama sistemleri yatırımları da kırsal kalkınma desteklerinden yararlandırılacak

Bizi Takip Edin

E-Bülten

E-Mail Bültenimize Abone Olun Olup Bitenlerden İlk Sizi Haberdar Edelim.

Lütfen geçerli bir e-posta adresi girin.
Menü