- Harran Üniversitesi (Şanlıurfa) Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü mezunuyum. 1999 yılından beri tarım sektörünün içindeyim. 2007 yılında Cem Tarım’ı kurdum. 17 yıldır Cem Tarım ile tarıma katma değer sağlıyoruz. Çocukluğumdan beri tarımı, toprağı, üretimi hep sevdim. Ziraat Mühendisi olmamda çiftçi bir aileden gelmem önemli etken oldu diyebilirim. Firmalarla sözleşmeli üretim yapan yaklaşık 3 bin çiftçiye hizmet vermekteyiz. Hizmetimiz sadece ilaç ve gübre vermekle bitmiyor. Araziye giderek teknik hizmet sunuyoruz ve doğru zamanda doğru mücadele yapıyoruz. Bunun yanında 500 kadar da perakendeci çiftçi ile çalışmaktayız.
- Devletin tarıma bakış açısını değiştirmesi gerekiyor. Tarım politikası olmayan bir devlet olur mu, olmaz. Bizim maalesef tarım politikamız yok. Buğday fiyatı yükseldiyse dışarıdan buğday getirelim. Et fiyatı yükseldiyse dışarıdan et getirelim. Bu mantıkla hareket edilerek geçici çözümler bulunuyor, sorunlar kalıcı hale geliyor. Hatta ileride daha büyük sorunlar çıkıyor. Üretime yatırım yapılmadığı sürece, çiftçiyi sübvanse etmediğin sürece tarımsal üretimin önü tıkanıyor. Devletimizin mutlaka kalıcı çözümler üretmesi lazım.
- Okuldan mezun olmakla Ziraat Mühendisi olunmuyor. Ziraat Mühendisliği disiplinli bir eğitim gerektirmektedir. Ziraat Fakültelerinin kaliteli eğitim verdiğini düşünmüyorum. Ziraat Mühendislerinin ciddi bir istihdam sorunu ile karşı karşıya oldukları bilinen bir gerçektir. Yeni mezun kardeşlerim kendilerini geliştirsinler, araziden hiç kopmasınlar. Ülke tarımı hiçbir zaman ölmez. Kendini geliştiren, tarımı seven her Ziraat Mühendisi başarılı olur.
Büyük özveri ve yurtseverlik bilinciyle tarıma katkıda bulunan bir Ziraat Mühendisidir Sayın Hasan Kartal. Ülke tarımının gelişmesi, kırsalda yaşayanların refah seviyelerinin yükselmesi için yoğun çaba gösteren Sayın Kartal, tarımda verimliliğin sağlanması, bilinçli üretim yapılması, doğru tekniklerin kullanılması amacıyla gecesini gündüzüne katarak çiftçilere hizmet veriyor. Bilgisini üreticilerinin yararına kullanmayı amaç edinen Cem Tarım Sahibi Sayın Hasan Kartal’ı bu ayki sayımıza konuk ettik.
Sayın Hasan Kartal, toprağın değerini bilen sayılı Ziraat Mühendislerinden. Adıyaman’da gittiğimiz hemen her arazide izine rastladığımız Sayın Kartal’ın bölgede hizmet vermediği, çözüm üretmediği ilçe yok. Bilgisiyle 25 yıldır bölge çiftçisini aydınlatan Sayın Kartal, tarımsal potansiyelin ortaya çıkarılması için adeta bir yol gösterici. Tarım sektörüne ve ülke ekonomisine çeyrek yüzyıl önemli katkılar sağlayan Sayın Kartal, Cem Tarım’ın kuruluş hikayesini şöyle anlatıyor: “Harran Üniversitesi (Şanlıurfa) Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü mezunuyum. 1999 yılından beri tarım sektörünün içindeyim. Kısa süre küresel bir firmada çalışma hayatım oldu, sonrasında 4 yıl yurt dışında kaldım. 2007 yılında ise yurda dönerek Cem Tarım’ı kurdum. 17 yıldır Cem Tarım ile tarıma katma değer sağlıyoruz. Aileden çiftçiyiz, Antep fıstığı ve tütün üretimi yapıyoruz. Çocukluğumdan beri tarımı, toprağı, üretimi hep sevdim. Ziraat Mühendisi olmamda çiftçi bir aileden gelmem önemli etken oldu diyebilirim. Firmalarla sözleşmeli üretim yapan yaklaşık 3 bin çiftçiye hizmet vermekteyiz. Hizmetimiz sadece ilaç ve gübre vermekle bitmiyor. Araziye giderek teknik hizmet sunuyoruz ve doğru zamanda doğru mücadele yapıyoruz. Bunun yanında 500 kadar da perakendeci çiftçi ile çalışmaktayız.”
Çiftçi sözleşmeli üretimle hak ettiği geliri elde ediyor
Sayın Kartal, tarımda sözleşmeli üretime büyük önem veriyor. Özellikle Adıyaman’da sözleşmeli üretim modelinin yaygınlaştığına dikkat çeken Sayın Kartal, “Yaklaşık olarak buğday ve arpa ekim alanı Adıyaman’da 1 milyon 200 bin dekardır. Bu alanın %80’inde arpa üretimi yapılmaktadır. Adıyaman’ın çevresinde su olmasına rağmen kuru tarım yapılmaktadır. Özellikle sözleşmeli arpa üretiminde bölge önemli bir dinamizme sahip. Tütün üretiminin yasaklanmasının ardından arpa üretiminde büyük miktarda artış yaşandı. Tütünde de günümüzde sözleşmeli üretime geçildi. Çiftçinin sözleşmeli üretimle para kazandığını söyleyebilirim” ifadelerini kullanıyor.
Devletin tarıma bakış açısını değiştirmesi gerekiyor
Çiftçilerin hak ettiği geliri elde etmesi için yıllardır çaba gösteren Sayın Hasan Kartal, tarım gelirinin azaldığına ve tarıma verilen desteklerin yetersiz kaldığına dikkat çekiyor. Sayın Kartal, sektörün sorunları hakkında şunları söylüyor: “Devletin tarıma bakış açısını değiştirmesi gerekiyor. Tarım politikası olmayan bir devlet olur mu, olmaz. Bizim maalesef tarım politikamız yok. Buğday fiyatı yükseldiyse dışarıdan buğday getirelim. Et fiyatı yükseldiyse dışarıdan et getirelim. Bu mantıkla hareket edilerek geçici çözümler bulunuyor, sorunlar kalıcı hale geliyor. Hatta ileride daha büyük sorunlar çıkıyor. Üretime yatırım yapılmadığı sürece, çiftçiyi sübvanse etmediğin sürece tarımsal üretimin önü tıkanıyor. Devletimizin mutlaka kalıcı çözümler üretmesi lazım. Her köyde bir Ziraat Mühendisi mutlaka olması ve çiftçiye teknik hizmet vermesi gerekiyor. Her köye bir Ziraat Mühendisi demek, üretimde %20 verim artışı anlamına gelir. Çünkü çiftçi ne zaman ne ilacı atılacağını öğrenecek, fitotoksisite oluşumu engellenecek, üretim kayıplarının önüne geçilecektir. Gelişmiş ülkelerde Gayri Safi Milli Hasılanın yüzde 2’sinden fazlası çiftçiye destek olarak verilirken, ülkemizde anayasal hak olan yüzde 1 bile verilmiyor. Tarım ve Orman Bakanlığı, ürün deseni oluşturmalıdır. Her kafasına esen her ürünü ekmemeli, yetiştirmemelidir. Fiyatı belirleyen arz taleptir. Ürün deseni oluşur ise katma değer oluşur, çiftçi mağdur olmaz. 2022 yılında arpa fiyatı 6,5 TL idi, 2023 yılında 6 TL’ye düştü. Ülkemizdeki enflasyon %60 iken, arpa fiyatının 7 TL üzerinde olması gerekirken çiftçi daha düşüğe satıyor. İşte bunun sebebi arz fazlasının olmasıdır. Ürün deseni modeliyle bunun önüne geçmek mümkündür.”
Gelecek Ziraat Mühendisleri ile gelecek
Sayın Hasan Kartal, Ziraat Mühendisliğini “kutsal bir meslek” diye niteliyor. Ülkemizde Ziraat Fakültesi sayısının artmasını yanlış bulan Sayın Kartal, eğitim kalitesinin düştüğünün altını çiziyor. Sayın Kartal, genç Ziraat Mühendislerine sektörde başarılı olmaları için şu önerilerde bulunuyor: “Okuldan mezun olmakla Ziraat Mühendisi olunmuyor. Ziraat Mühendisliği disiplinli bir eğitim gerektirmektedir. Ziraat Fakültelerinin kaliteli eğitim verdiğini düşünmüyorum. Ziraat Mühendislerinin ciddi bir istihdam sorunu ile karşı karşıya oldukları bilinen bir gerçektir. Yeni mezun kardeşlerim kendilerini geliştirsinler, araziden hiç kopmasınlar. Ülke tarımı hiçbir zaman ölmez. Kendini geliştiren, tarımı seven her Ziraat Mühendisi başarılı olur. Örneğin, pandemi oldu, tarımın önemi ortaya çıktı. Emin olun pandemi sürecinde satış potansiyelimiz iki kat arttı. Herkes tarlaya, bağa, bahçeye yöneldi. Kıymetli bir mesleğimiz var. Öncelikle genç arkadaşlarımız mesleğin kıymetini bilsinler, çiftçilerle nasıl iletişim kurulacağını öğrensinler. Tarımla alakalı her şeyi sorgulayıp araştırsınlar. İşimiz canlılarla olduğundan kesin hükümler vermesinler. İdealist ve sabırlı olsunlar. Hep söylerim, gelecek Ziraat Mühendisleri ile gelecek.”
Adıyaman her türlü desteği hak ediyor
Adıyaman, 6 Şubat deprem felaketinden en fazla etkilenen iller arasında yer alıyor. Sayın Hasan Kartal’ın iş yeri ve deposu da depremde enkaza dönüşmüş. Öyle ki deposu bir apartmanın çökmesini engellemiş. Sıvı gübreler ve ilaç kolileri kolon görevi görürken, çok sayıda insan bu sayede hayatta kalmış. Peki, felaketin ardından Adıyaman’da hem normal yaşam hem tarım ne duruma geldi? Sayın Kartal, bu soruyu şöyle cevaplıyor: “Adıyaman, 6 Şubat deprem felaketinin ardından gereken desteği alamadı. Bizim de iş yerimiz, depomuz depremde çöktü. Yaklaşık 40 milyon TL’lik zararımız oldu. Bu güne kadar resmi kurumlardan herhangi bir destek görmedim. Bir arsa kiraladım, yeni bir dükkan yaptım ve işe koyuldum. Bir şekilde ayakta kalıyorsunuz, kendinizi işe vererek felaketi unutmaya çalışıyorsunuz. Adıyaman nüfusu hayatını kaybedenler dışında yüzde 30 azaldı. Ancak giden nüfus içinde çiftçi yok. Çiftçi yine üretimi yapıyor, Türk tarımına katma değer sağlıyor. Büyük bir felaket yaşamasına rağmen üretimden kopmayan, arazisini eken biçen çiftçilerimiz her türlü desteği hak ediyor.”
Sumi Agro Türkiye; güvenilir, üstün nitelikli çözümler sunan bir firmadır
Tarımdan bahsederken yüzü gülen, büyük bir heyecan yaşayan Sayın Hasan Kartal, Sumi Agro Türkiye ile 2007 yılından beri, yani Cem Tarım’ı kurduğu günden beri çalışıyor. Sayın Kartal, “Sumi Agro Türkiye ile iş ortaklığımız başarılı bir şekilde ilerliyor. Shizuku, Mospilan 20 SP, Siapton ve diğer çözümlerini üreticilerimizle buluşturuyoruz. Sumi Agro Türkiye; güvenilir, üstün nitelikli çözümler sunan, teknik destek ve hizmetleri başarılı bir firmadır” diyerek konuşmasını noktalıyor.