• Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi mezunuyum. 2000 yılı Kasım ayında Menemen Tarım’ı açtım. Meslek kariyerimde 24 yılı tamamladım. Bayi açtığım ilk yıllar enflasyonlu yıllardı, gecelik faizlerin yüzde 1000’leri gördüğü yıllara denk geldik ve çok zorlandık. İşimizi severek yaptığımız ve çözüm odaklı çalıştığımız için zorlukların üstesinden geldim. Hep bir yıl sonrasını düşünerek çalıştım, hala aynı prensibe sahibim. Önceki üretim sezonunda karşılaştığımız sorunları nasıl aşabilirizi hep araştırdım ve önümüzdeki sezon çözümler sundum. Bu da çiftçilerin, üretim sezonu boyunca Menemen Tarım’ı tercih etmelerine neden oldu.
• Sarıgöl, bağcılıkla adını duyurmuş bir ilçemiz. Bağcılıkta üretim sezonu boyunca çok çeşitli sorunlarla karşı karşıya kalıyoruz. Bu sorunların aşılması noktasında araştırmalar yapıp çiftçilerin işini kolaylaştırıyorum. Örneğin, bağda örtü sistemini çiftçilerle ilk tanıştıran benimdir. Örtüyü üreticilerimizle tanıştırdıktan sonra üzeri örtünen ile örtünmeyen bağlar arasında ciddi rekolte ve kalite farkı oldu. Özellikle ihracatçılar örtülü bağlara daha fazla ilgi gösterdi. Zamanla bu sistemi geliştirdik ve yaygınlaştırdık. Şuan örtülü bağ alanlarına sahip çiftçilerimiz kafası rahat bir şekilde yetiştiricilik faaliyetini yapmaktadırlar.
• Bağda feromon kullanımını, yani kalıntısız üzüm üretimini çiftçilerle Menemen Tarım olarak biz geliştirdik. Sumi Agro Türkiye’nin değerli ekibiyle birlikte yürüttüğümüz projeyle binlerce dönüm araziye gözü kapalı, para hesabı gütmeden feromonlar astık. Bu süreçte bazı çiftçilerimizden, “Bu işe yaramaz” diyenler doğal olarak çıktı. Biyoteknik mücadele bir süreç gerektiriyor, fakat bunu üreticilere anlatmakta zorlansak da yıldan yıla büyük başarı elde ettik. Artık bölgem olan Sarıgöl, bu mücadele yöntemine alıştı, biz feromon asın demeden gelip “Şu kadar bağım var, şu kadar feromon alacağım” diyorlar.
• Bin kişiye yakın çiftçiye çözüm üretiyorum. Aynı zamanda kendim de çiftçiyim, üretimden hiç kopmadım. Çalıştığım çiftçilerin bağına baktığım gibi kendi bağıma bakmıyorum diyebilirim. Üretici kardeşlerimle ilgilenmekten kendime zaman kalmıyor. Çiftçilerimizin beni tercih etmelerinin sebebi de bu, sorunlarına derman olmam. Sarıgöl’de 55’e yakın bayi arkadaş var, ben çözüm sunmasam başkasına giderler. Ama ilk tercih olmak beni çok mutlu ediyor.
Tarım sektöründe yaklaşık 25 yıldır değer yaratan çözümler üreten isimdir Sayın Mehmet Menemen. Özellikle Manisa’nın Sarıgöl ilçesinde, bağcılık alanında güçlü bir ayak izine sahip olan Sayın Menemen, üreticiler için sürdürülebilir odaklı yenilikçi çözümleriyle fark yaratıyor. Araştırmaya ve inovasyona büyük önem veren Sayın Mehmet Menemen’i bu ayki sayımıza konuk ederek, tarımdaki 25 yıllık başarı yolculuğunu konuştuk.
Sayın Mehmet Menemen, bilim ve teknoloji temelli bakış açısıyla üreticilerin güven duyarak tercih ettiği bir Ziraat Mühendisi. Yıllardır çiftçilerin verimini artırıp daha fazla üretmelerine destek olan Sayın Menemen, yeni tarım tekniklerini de yakından takip ederek üreticilerle buluşturuyor. Bilgi ve tecrübesini başarılarıyla taçlandıran Sayın Menemen, tarımdaki hikâyesini şu sözlerle anlatıyor: “Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi mezunuyum. 2000 yılının Kasım ayında Menemen Tarım’ı açtım. Meslek kariyerimde 24 yılı tamamladım. Bayi açtığım ilk yıllar enflasyonlu yıllardı, gecelik faizlerin yüzde 1000’leri gördüğü yıllara denk geldik ve çok zorlandık. İşimizi severek yaptığımız ve çözüm odaklı çalıştığımız için zorlukların üstesinden geldim. Hep bir yıl sonrasını düşünerek çalıştım, hala aynı prensibe sahibim. Önceki üretim sezonunda karşılaştığımız sorunları nasıl aşabilirizi hep araştırdım ve önümüzdeki sezon çözümler sundum. Bu da çiftçilerin, üretim sezonu boyunca Menemen Tarım’ı tercih etmelerine neden oldu. Sermayesi çok olan başarılı bayi olamaz. Araştıran, çözüm odaklı çalışan, hep bir bilene soran, öğrenmeye açık bayi başarılı olur. Meslek hayatımda 25’inci yıla girmeme rağmen hala eksiklerim olduğunu düşünüyorum. Her zaman öğrenmeye ihtiyacım var. Bilgi ve tecrübemi de hem üreticilerimizle hem genç mühendis kardeşlerimle paylaşıyorum. Hiçbir zaman “kendime Müslüman” olmadım. İyi niyetim beni bu günlere getirdi.”
![](https://www.harmantime.com.tr/wp-content/uploads/2025/01/DSC0522-1024x683.jpg)
Sorunların aşılması noktasında araştırmalar yapıp çiftçilerin işini kolaylaştırıyorum
Üzüm yetiştiriciliğinin tüm sürecinde çiftçilerin yanında olan ve onların yüksek verim almalarını sağlayan Sayın Mehmet Menemen, “Sarıgöl, bağcılıkla adını duyurmuş bir ilçemiz. Bağcılıkta üretim sezonu boyunca çok çeşitli sorunlarla karşı karşıya kalıyoruz. Bu sorunların aşılması noktasında araştırmalar yapıp çiftçilerin işini kolaylaştırıyorum. Örneğin, bağda örtü sistemini çiftçilerle ilk tanıştıran benimdir. Yağmur berekettir, ancak son yıllarda bağ üreticisine öcü gibi gelmeye başladı. Çünkü, birkaç yıl önceye kadar sultani çekirdeksiz üzümde günümüzde olduğu gibi kalibreler yoktu. Orta büyüklükte olurdu ve çatlama yaşanmazdı. Tane büyüdükçe çatlama riski arttı, ürün çatladıkça da üretici zarar etti. İki arkadaş düşündük, bağları yağmurdan, çiğden, tozdan nasıl koruruz diye? Bir örtü tasarladık ve Gaziantep’ten işin ehli olan kişileri çağırarak çalışma yaptık. Örtüyü üreticilerimizle tanıştırdıktan sonra üzeri örtünen ile örtünmeyen bağlar arasında ciddi rekolte ve kalite farkı oldu. Özellikle ihracatçılar örtülü bağlara daha fazla ilgi gösterdi. Zamanla bu sistemi geliştirdik ve yaygınlaştırdık. Şuan örtülü bağ alanlarına sahip çiftçilerimiz kafası rahat bir şekilde yetiştiricilik faaliyetini yapmaktadırlar.” diye konuşuyor.
![](https://www.harmantime.com.tr/wp-content/uploads/2025/01/DSC0524-1024x683.jpg)
Bağda feromon kullanımını yaygınlaştırdık
Sayın Mehmet Menemen, iş yerinde çok durmuyor. Sürekli arazi gezen, üreticilerin derdine derman olan Sayın Menemen, biyoteknik mücadele yöntemlerine çok önem veriyor. Bağ üreticisini feromon tuzaklarla ilk tanıştıran isim olan Sayın Menemen, şöyle devam ediyor: “Bağda feromon kullanımını, yani kalıntısız üzüm üretimini çiftçilerle Menemen Tarım olarak biz geliştirdik. Sumi Agro Türkiye’nin değerli ekibiyle birlikte yürüttüğümüz projeyle binlerce dönüm araziye gözü kapalı, para hesabı gütmeden feromonlar astık. Bu süreçte bazı çiftçilerimizden, “Bu işe yaramaz” diyenler doğal olarak çıktı. Biyoteknik mücadele bir süreç gerektiriyor, fakat bunu üreticilere anlatmakta zorlansak da yıldan yıla büyük başarı elde ettik. Artık bölgem olan Sarıgöl, bu mücadele yöntemine alıştı, biz feromon asın demeden gelip “Şu kadar bağım var, şu kadar feromon alacağım” diyorlar. Mücadelenin tekniğini de öğrettiğimiz için bağda herhangi bir ilaç, gübre uygulaması yapar gibi feromon uygulamasını kolaylıkla yapabiliyorlar. Bu kıymetli çalışma sayesinde çiftçiler büyük bir sıkıntıdan kurtuldu. Bağda Salkım güvesine karşı ilaçlama yapma dertleri sona erdi. Dediğim gibi yenilikleri hep takip ediyorum ve üreticilerle buluşturuyorum. Amacım hep üreticinin kazanması olmuştur ve bu hiç değişmeyecek. Türkiye’deki bütün çiftçiler öncelikle bahçesine bakar sonra kendini doktora götürür. Çiftçimizi iyileştirecek olan kendi mahsulünün kalitesi ve kazanacağı paradır. Çiftçinin sabit bir geliri yoktur, çiftçiliği yapmayan bilmez. Pazarda ürün şöyle pahalı, böyle pahalı denmemeli. Girdi maliyetleri ortada, o yüzden her türlü zorluğa karşı üreten bu insanlar hak ettiği değeri görmelidir.”
Unlu bite karşı yeni ruhsatlı aktif bekliyoruz
Her ne kadar çiftçilere başarılı çözümler üretse de bazı konularda eksik kaldığını da dile getiriyor Sayın Mehmet Menemen. Son yıllarda bağ alanlarında zarar yapan Unlu Bit’e karşı mücadelede zorlandıklarını belirten Sayın Menemen, “Günümüzde bağda Unlu bit büyük problem yaşatmaya başladı. Öğrenciyken, Unlu bit hangi meyvede görülmez diye soru çıkmış, üzüm cevabını verince tam puan almıştım. Şimdi öğrenci olsam bu soru çıksa sınıfta kalırım. Artık bağda Unlu bit önemli zarar yapmaktadır. İklim deşikliğinden dolayı görmediğimiz şeyleri görmeye başladık. Tarım ve Orman Bakanlığı, çok sayıda aktifi haklı olarak yasakladı, fakat bunların yerine yenilerini koyamadı. Yasaklanan aktifler çevre sağlığı ön planda tutularak yapılıyor, yalnız üreticinin de yüksek verim alması için zararlılarla mücadele etmesi gerekiyor. Bu sebeple çok acil yeni ruhsatlı aktifleri bekliyoruz” ifadelerini kullanıyor.
![](https://www.harmantime.com.tr/wp-content/uploads/2025/01/DSC0527-1024x683.jpg)
Bin kişiye yakın çiftçiye çözüm üretiyorum
Sayın Mehmet Menemen, aynı zamanda bir çiftçi. İş ortağı olarak gördüğü üreticilerinin arazisine gitmekten kendi arazisine bakmaya fırsat bulamayan Sayın Menemen, “Bin kişiye yakın çiftçiye çözüm üretiyorum. Aynı zamanda kendim de çiftçiyim, üretimden hiç kopmadım. Çalıştığım çiftçilerin bağına baktığım gibi kendi bağıma bakmıyorum diyebilirim. Üretici kardeşlerimle ilgilenmekten kendime zaman kalmıyor. Çiftçilerimizin beni tercih etmelerinin sebebi de bu, sorunlarına derman olmam. Sarıgöl’de 55’e yakın bayi arkadaş var, ben çözüm sunmasam başkasına giderler. Ama ilk tercih olmak beni çok mutlu ediyor” diyerek başarısının sırrını özetliyor.
Her Ziraat Mühendisi Bayi olmak zorunda değil
Zirai İlaç, Gübre ve Tohum Bayisi olmanın zorluklarına da değinen Sayın Menemen, geleceğin Ziraat Mühendislerine sadece Bayi açma hayali kurmamaları yönünde uyarıda da bulunuyor. Tarımın çok büyük bir sektör olduğunun altını çizen Sayın Menemen, “Ziraat Mühendisleri Odası, sembolik bir Oda. Sermayesi olan bir kişi Eczane açabiliyor mu, Eczacı olabiliyor mu? Hayır. Ama bizim sektörde sermayesi olan diploma kiralayarak Bayi açabiliyor. Mesul Müdür kavramıyla, hiç eğitim almadan Bayi açabiliyorlar. Bunun önüne geçilmesi lazım. Geleceğin mühendislerine şunu söyleyeyim, herkes Bayi açmak zorunda değil, Bayi olmak da her şey değil. Arkadaşlarımız kendilerini bir alanda geliştirmeliler, bahçecilik, tarla tarımı, seracılık, tohumculuk gibi. Her şeyi bilmek tabi ki mümkün değil, ama bir dalda uzmanlaşmak mümkün. Bir dalda uzmanlaşsınlar. Bağı, bahçesi, tarlası, serası olan varsa profesyonel çiftçiliğe yönelsinler. Tarım ülkesiyiz yalnız ithalatçı bir tarım ülkesiyiz, özellikle tohumda. Bunu tersine çevirmeyi düşünsünler, projeler geliştirsinler” diyor.
Kooperatifler iyi şekilde yönetilse çiftçiye artı getiriyor
Türkiye, bağcılıkta dünyada önde gelen ülkelerden. Özellikle böylesine katma değerli ürünler dünyada kooperatifler aracılığıyla pazarlanıyor ve üretici yüksek gelir elde ediyor. Sayın Mehmet Menemen, ülkemizdeki kooperatif yapısıyla alakalı şu görüşleri dile getiriyor: “Ülkemizde kooperatifler maalesef çiftçi üzerinden değil de siyaset üzerinden yürütülüyor. Kooperatifler tarımı bilmeyen insanlarla dolduruluyor. Yönetimlere de işin ehlileri değil de siyaseti iyi bilenler geliyor. Koltuk sevdasından vazgeçemeyen yönetim anlayışı olduğundan çiftçiler kooperatiflerin asıl görevlerinden faydalanamıyor. Kooperatifler iyi şekilde yönetildiğinde çiftçiye artı getiriyor. Örneğin, üzüm fiyatı çeşitli sebeplerden ötürü 18 liradan 8 buçuk liraya düştü. Kooperatiften gelen tek bir cümle fiyatın 4 lira birden artmasını sağladı. Ben de üzüm alacam dedi kooperatif ve çiftçiyi tüccara ezdirmedi. Olması gereken işte bu. Kooperatif her zaman önemli ve değerlidir, ancak dediğim gibi sadece çiftçinin hakkını gözetecek, siyasete girmeyecek.”
Sumi Agro Türkiye; kaliteli, yenilikçi ve çiftçi dostu bir firmadır
Sayın Mehmet Menemen’in Sumi Agro Türkiye ile uzun yıllara dayanan bir ortaklığı var. Sumi Agro Türkiye’yi, “Çok değerli bir firma” olarak tanımlayan Sayın Menemen, “Sumi Agro Türkiye’nin üstün nitelikli çözümlerini, Menemen Tarım’ı kurduğum yıldan buyana çiftçilerimizle buluşturuyorum. Arazide eksik kaldığımız konularda verdikleri teknik destekle sorunlara başarılı çözüm üretiyorlar. Yenilikçi anlayışla hem bize hem çiftçilere sahip çıkıyorlar. Kaliteden hiçbir zaman ödün vermiyorlar. Menemen Tarım iş hayatında olduğu sürece Sumi Agro’nun Ritreap, Isonet LTT, Ranman Top, Florgib OD gibi tüm yenilikçi çözümlerini hep çiftçilere sunacak. Sumi Agro Türkiye; kaliteli, yenilikçi ve çiftçi dostu bir firmadır” diyerek sözlerini noktalıyor.