Giresun’da Fındık Araştırma Enstitüsünde incelenen “Çetiner”, diğer çeşitlere göre erken hasat özelliğiyle ön plana çıkıyor.
Giresun’da, Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı olarak faaliyet gösteren Fındık Araştırma Enstitüsü tarafından yapılan çalışmalar sonucu yeni fındık çeşidi, “Çetiner” adı ile tescillendi.
Enstitü Müdürü Aysun Akar, yeni fındık çeşidinin farklı olduğunun tespiti üzerine Giresun’un Bulancak ilçesinden alınarak enstitüye getirildiğini söyledi.
Verim ve kalite özellikleri bakımından yapılan incelemeler sonucu, 2019’da yeni çeşidin tescil edilebilir olduğuna karar verildiğini anlatan Akar, tescil için Ankara’daki Tohumluk, Tescil ve Sertifikasyon Merkezi Müdürlüğüne müracaat ettiklerini belirtti.
Akar, söz konusu müdürlüğün iki yıl boyunca yeni çeşit fındığı incelediğine dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu:
“Yılda en az iki kez deneme bahçesine gelip, belirli dönemlerde çeşidimizin meyve oluşumu, hasat dönemi gibi fenelojik özelliklerini takip ettiler. Meyvelerden örnek aldılar ve başvurumuzun doğruluğunu onayladılar. İki yıllık sürecin sonunda bu yılın ilk aylarında üniversitelerden akademisyenlerin de katılımıyla toplanan komite tarafından ‘Çetiner’ yeni bir çeşit olarak kabul edildi ve tescili onaylandı. ‘Çetiner’ adı ise seleksiyon ıslahı yöntemiyle bu çeşidi bulan araştırmacılarımızdan birinin soyadı. Ahde vefa olarak düşündük ve ‘Çetiner’ ismini uygun bulduk.”
Yeni çeşidin, Giresun tombul fındığına yakın oranda beyazlama özelliğine sahip yani zar atma oranının yüksek olduğunun altını çizen Akar, “Kabuk kalınlığı, tombul fındığa göre biraz daha kalın. Bunun yanında göbek boşluğu oldukça az, bu da aranan özelliklerinden biridir.” dedi.
Akar, “Çetiner” çeşidinin verimli bir çeşit olduğunu vurgulayarak, “Fındıkta genellikle bir yıl daha fazla ürün, ikinci yıl daha az ürün elde ederiz. Tabii bunu bazı kültürel önlemlerle aşabilsek de bu periyodisite (yıldan yıla farklı verim) olayı fındık için önemli bir özelliktir. Bu çeşidimizde ise bu özellik ‘yok denecek kadar az’ diyebiliriz.” ifadelerini kullandı.
Söz konusu çeşidin erken hasat edilebildiğine işaret eden Akar, “Tombul veya çakıldak çeşidi fındıkla kıyasladığımızda, daha erken hasat olgunluğuna erişiyor. Bir hafta kadar daha erken hasat olgunluğuna gelip hasat edilebilir.” diye konuştu.
“Don bakımından sahil kesimde riski olmayan bir çeşit”
Aysun Akar, bu çeşidin, Türk fındık çeşitleri arasında en erken yaprak açan çeşit olduğunu da vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Belki ‘erken yaprak açtığına göre, ilkbahar geç donlarına maruz kalabilir’ gibi bir algı olabilir ama bu böyle değil. Şunu vurgulamak isterim; bu fındık çeşidini dona maruz kalmayan yerlerde, özellikle de sahil kesimi için tavsiye ediyoruz. Don riski olan yerlerde tavsiye edeceğimiz bir fındık çeşidi değil. Sahil kesiminde de erken yapraklandığı ve meyve oluşturacak tomurcuğu bu yapraklar sardığı için bir nevi soğuktan koruyor. Don bakımından sahil kesimde riski olmayan bir çeşit.”
İklimin, fındık tarımı yapılan alanlarda ne yönde değişeceğinin bilinmediğini belirten Akar, fındık tarım alanlarının da ısınacağı yönünde bilgiler olduğunu ifade etti.
Akar, bu nedenle de ortaya çıkardıkları yeni çeşitlerin iklime uyumluluğunu uzun vadeli düşündüklerine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“40-50 yıl sonra Doğu Karadeniz’in fındık tarım alanlarının nasıl bir iklime sahip olacağını aslında hiçbirimiz bilmiyoruz. Belki o dönemde erken yapraklanan, erken hasat olgunluğuna gelen bu yeni çeşidimiz ön plana çıkmaya başlayacak. Bu anlamda erken hasat özelliğinin iklim değişikliği sürecinde avantaj sağlayabileceğini düşünüyoruz.”