• Tarım sektöründeki yenilikleri, yeni teknolojileri, yeni üretim tekniklerini araştırıp üreticilerimize bunları hep anlatıyorum. Bölgemizde başarılı olacak yeni çeşitleri, doğru gübreleme ve ilaçlama uygulamalarıyla verim ve kaliteyi artırmayı, üreticinin yüzünü güldürmeyi seven bir kişiyim. Ben de bir çiftçiyim, üretimden hiç kopmadım. Yenilikleri önce kendim test ediyorum, başarılı olunca çiftçilerime tavsiye ediyorum. 400 civarında çiftçimize çözüm üretiyoruz.
• Örtü altında fungal hastalıklar ve zararlı popülasyonları yıldan yıla değişiklik gösteriyor. Son yıllarda görülmeyen hastalık ve zararlılar görülmeye başlandı. Benim hastalık ve zararlılarla mücadelede ilk önceliğim kültürel önlemler olmuştur. Özellikle iklim şartlarına göre çiftçilerin ne yapması gerektiğini anlatıyorum. Kültürel tedbirlerin yetersiz kaldığı yerde, ki kültürel tedbirlerle yüksek oranda başarı elde etmek çok zordur, biyoteknik ve kimyasal mücadeleye ağırlık veriyoruz.
• Yeni mezun arkadaşlara en önemli tavsiyem, tarımı sevmiyorlarsa hiç bu işe bulaşmasınlar. Zor bir sektörün içindeyiz, tarımı, toprağı, bitkiyi sevmeyenin bu sektörde başarılı olma şansı yoktur. Genç meslektaşlarımız yanıma geliyorlar, iş başvurusu yapıyorlar. Bana ilk sordukları, “Ne iş yapacağım?” Bu soruyu ne bana, ne de iş başvurusu yaptıkları başka hiç kimseye sormasınlar. Biz gerektiği yerde arazi gezdik, gerektiği yerde çamura battık, gerektiği yerde gübre çuvalı sırtladık, hiç de şikâyet etmedik. Ziraat Mühendisliği masa başı işi değildir.
• Sumi Agro Türkiye ile sektöre hizmet vermeye başladığım yıllardan bu yana çalışıyorum. Başarılı bir iş ortaklığımız bulunmaktadır. Tüm ürünleri kaliteli, güvenli, çözüm odaklıdır. Çalışanları da bir o kadar başarılı, sahada tecrübelidir. Sumi Agro demek, kalite ve çözüm demektir.
Hayatını tarıma, çiftçilerin üretimde yaşadığı sorunlara çözüm sunmaya adamış, nahif ve özel bir şahsiyettir Sayın İbrahim Özkan. Sektörde çeyrek yüzyıldan fazla ilham verici fikirleriyle özellikle domates üreticilerinin hayatlarına dokunan Sayın Özkan, “Başarılı bir ziraat mühendisi nasıl olunur?” sorusunun adeta cevabı. Tarıma ömrünü adayan, topraktan hiç kopmayan, aynı zamanda çiftçilik de yapan Habitat Tarım Sahibi Sayın İbrahim Özkan’ı bu ayki sayımıza konuk ederek başarı hikâyesini konuştuk.
Sayın İbrahim Özkan, toprağın değerini bilen sayılı ziraat mühendislerinden. Antalya’nın Kaş ilçesinde hemen her arazide, serada, bahçede izine rastlanan Sayın Özkan’ın sorununu çözmediği çiftçi yok gibi. 25 yıldan uzun süredir bilgisiyle çevresini aydınlatan Sayın Özkan, ortağı Sayın Niyazi Hamarat ve tecrübeli ekibiyle tarıma katma değer sağlıyor. Tüm enerjisini yıllardır sadece tarıma harcayan Sayın Özkan, sektördeki yolculuğunu şöyle anlatıyor: “Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesinden 1991 yılında mezun oldum. 1996 yılından buyana tarım sektöründe hizmet vermekteyim. Sektörün gelişmesi, üreticilere fayda sağlamak, katma değer üretmek öğrencilik yıllarımda hep hayalimdi. O yıllarda tarımla alakalı elime geçen ne varsa dergi, kitap, broşür vb. hepsini taradım. Mezun olduktan sonra Antalya’nın Kaş ilçesinde bir bayi beni buldu. Bu bayide bir yıl çalıştıktan sonra Demre ilçesinde kendi bayimi açtım. Burada faaliyet gösterirken köyümdeki potansiyeli de göz ardı edemedim ve Kınık’a ortak bir bayi açtım. Kınık’taki bayiyi ortağımla 2015 yılına kadar devam ettirdik, sonrasında tek başıma devam ettim. 2017 yılında ise Habitat Tarım’ı kurduk. Özkan Ticaret ve Habitat Tarım olarak başarılı bir şekilde sektörümüze, çiftçilerimize hizmet vermeyi sürdürüyoruz.”
Yenilikleri önce kendim test ediyorum, başarılı olunca çiftçilerime tavsiye ediyorum
Tarıma bakış açısıyla sektörün en güçlü isimlerinden biri olan Sayın İbrahim Özkan, araştırmaya ve yeniliğe çok önem veriyor. Sürekli yenilikleri takip eden, yeni ürünleri ve teknolojileri üreticilerle buluşturan Sayın Özkan, “Tarım sektöründeki yenilikleri, yeni teknolojileri, yeni üretim tekniklerini araştırıp üreticilerimize bunları hep anlatıyorum. Bölgemizde başarılı olacak yeni çeşitleri, doğru gübreleme ve ilaçlama uygulamalarıyla verim ve kaliteyi artırmayı, üreticinin yüzünü güldürmeyi seven bir kişiyim. Ben de bir çiftçiyim, üretimden hiç kopmadım. Yenilikleri önce kendim test ediyorum, başarılı olunca çiftçilerime tavsiye ediyorum. 400 civarında çiftçimize çözüm üretiyoruz” ifadelerini kullanıyor.

Hastalık ve zararlılarla mücadelede ilk önceliğim kültürel önlemler olmuştur
Sayın İbrahim Özkan, sadece zirai ilaç, gübre ve tohum satarak sektöre hizmet vermek yerine sorunları yerinde tespit ederek çözüm üretiyor. Tarımsal üretimde kültürel tedbirlerin önemine değinen Sayın Özkan, konuşmasını şu şekilde sürdürüyor: “Örtü altında fungal hastalıklar ve zararlı popülasyonları yıldan yıla değişiklik gösteriyor. Son yıllarda görülmeyen hastalık ve zararlılar görülmeye başlandı. Benim hastalık ve zararlılarla mücadelede ilk önceliğim kültürel önlemler olmuştur. Özellikle iklim şartlarına göre çiftçilerin ne yapması gerektiğini anlatıyorum. Kültürel tedbirlerin yetersiz kaldığı yerde, ki kültürel tedbirlerle yüksek oranda başarı elde etmek çok zordur, biyoteknik ve kimyasal mücadeleye ağırlık veriyoruz. Ancak bir hastalık veya zararlı kültürel tedbirler, biyolojik ve biyoteknik mücadele yöntemleriyle baskı altına alınabiliyorsa, kimyasal mücadeleyi tercih etmiyorum. Yaklaşık 30 yıllık tarım sektörü hayatımda kimyasal mücadele son tercihim olmuştur.”
Popüler tarım politikaları bir kenara bırakılmalıdır
Sektörün en önemli paydaşları olan çiftçilerin dertleriyle dertlenen bir ziraat mühendisi olan Sayın İbrahim Özkan, popüler tarım politikalarının bir kenara bırakılarak acilen ayağı yere basan politikalara geçilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Sayın Özkan, “Çiftçinin hak ettiği geliri elde ettiğini düşünmüyorum. Tarım sektörü bir zincir. Üretimden son tüketime kadar her şey takip edilirse çiftçi para kazanır. Günümüzde üretici yetiştiriyor, gayet de kaliteli yetiştiriyor, ancak pazarın takibini yapamıyor ki para kazansın. Girdi maliyetleri çok yükseldi. Tohum, ilaç, gübre fiyatlarındaki artışın yanında işçilik maliyetleri çok arttı. Domatesi örnek verecek olursak, üretici bu sezon 20 TL’nin altında domates sattığında zarar eder, para kazanır mı, kazanamaz, baş başa çıkar. Öyle bir piyasa var ki, domates halde bir gün 40 TL’ye çıkıyor, diğer gün 10 TL’ye alıcı bulmuyor. Üreticinin beklentisi sabit fiyat. Domates ne 50 TL olsun, ne de 10 TL. Bu sezon üreticinin para kazanması için ortalama 30 TL olmalıydı, ancak olmadı” değerlendirmesini yapıyor.

Tarımı sevmeyen Ziraat Mühendisi olamaz
Tarımın stratejik bir sektör olduğuna dikkat çeken Sayın İbrahim Özkan, böylesine önemli bir sektörde ziraat mühendisliği mesleğinin kutsallığına vurgu yapıyor. Geleceğin ziraat mühendislerine başarılı olmaları için önerilerde bulunan Sayın Özkan, “Yeni mezun arkadaşlara en önemli tavsiyem, tarımı sevmiyorlarsa hiç bu işe bulaşmasınlar. Zor bir sektörün içindeyiz, tarımı, toprağı, bitkiyi sevmeyenin bu sektörde başarılı olma şansı yoktur. Genç meslektaşlarımız yanıma geliyorlar, iş başvurusu yapıyorlar. Bana ilk sordukları, “Ne iş yapacağım?”. Bu soruyu ne bana, ne de iş başvurusu yaptıkları başka hiç kimseye sormasınlar. Biz gerektiği yerde arazi gezdik, gerektiği yerde çamura battık, gerektiği yerde gübre çuvalı sırtladık, hiç de şikâyet etmedik. Ziraat Mühendisliği masa başı işi değildir. Araziye gidecek, bitki ne istiyor yerinde görecek, ona göre program yazacak. Hayatını tarıma, çiftçilerin sorunlarına adayacak. Tarımda sorun bitmez. Ne kadar araştırır, ne kadar çok çalışırlarsa, o kadar da başarılı olurlar” diyor.
Sumi Agro demek, kalite ve çözüm demektir
Sayın İbrahim Özkan’ın Sumi Agro Türkiye ile iş ortaklığı, mesleğe başladığı ilk yıllara kadar dayanıyor. Sumi Agro’nun çok değerli bir firma olduğunu kaydeden Sayın Özkan, sözlerini şu şekilde noktalıyor: “Sumi Agro Türkiye ile sektöre hizmet vermeye başladığım yıllardan bu yana çalışıyorum. Başarılı bir iş ortaklığımız bulunmaktadır. Tüm ürünleri kaliteli, güvenli, çözüm odaklıdır. Çalışanları da bir o kadar başarılı, sahada tecrübelidir. Domates güvesi (Tuta absoluta) mücadelesinde çiftleşme önleyici feromonları STOPMATE sayesinde oldukça üstün başarı sağladık. STOPMATE ile zararlı popülasyonu azalırken, insektisit kullanımında da ciddi azalmalar oldu. Bitki besleme grubunda PERLKA, bölgemizde çiftçilerimizin vazgeçilmezidir. PERLKA, toprağın verimini artırırken, bitkilerin güçlü ve dengeli büyümesini sağlar. Yine SIAPTON, GREENSTIM, BUD BUILDER, BEETRAC çiftçilerimiz için Sumi Agro’nun diğer çok özel çözümlerindendir. Sumi Agro demek, kalite, güven ve çözüm demektir.”

Niyazi Hamarat: “Habitat Tarım tüm domates üreticilerinin adresidir”
Sayın İbrahim Özkan’ın sektördeki başarısında ve Habitat Tarım’ın büyümesinde ortağı Sayın Niyazi Hamarat’ın önemli payı var. Ortak olmanın yanında iki önemli dost da olan Sayın Özkan ve Sayın Hamarat, çalışmalarıyla çiftçilerin hayatını kolaylaştırıyor. Kendisinden de tarıma ve Habitat Tarım’a dair kısa bir açıklama aldığımız Sayın Hamarat, şunları söylüyor: “Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi mezunuyum. Aynı fakültede yüksek lisansımı da tamamladım. İbrahim Özkan ile Habitat Tarım’ı kurduğumuz 2017 yılından bu yana beraberiz. Bölgemizde örtü altı tek ekim domates yetiştiriciliği ağırlıklı olarak yapılmaktadır. Habitat Tarım’ın, tüm domates üreticilerinin adresi olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. İbrahim Özkan ve tüm ekibimizle sahadan hiç kopmadan çalışıyor, üreticilerimizin sorunlarına çözüm üretiyoruz. Bu da bizi bölgede tercih edilir kılıyor.”