11 yıldır Atlantis Ziraat, başarılı çalışmalar yürüterek ve büyüyerek yoluna devam ediyor. Ben hep yabancı firmalarda çalıştım ve kaliteli ürün pazara sundum. Atlantis Ziraat’i kurduğumda da tek hedefim kaliteli ürün satmaktı. İlk partnerlerim bitki korumada Sumi Agro ve Bayer oldu. Bitki beslemede de Sumi Agro’nun kaliteli ürünlerini tercih ettim. Bugün 6 uluslararası firmayla iş ortaklığım bulunmaktadır.
Bitkisel yağ ve çeltik ithalatı politik nedenlerden dolayı azalmıyor. Çeltik hasadı yapılıyor, fiyatlar belli seviyede iken ithalat kararı alınıyor, bir anda fiyatlar aşağı çekiliyor. Enflasyonun yüksek olduğu bir ülkede yaşıyoruz, tarımsal üretimin bir maliyeti var. Çiftçinin kazanması, sermayesini artırması lazım ki önümüzdeki sezon daha başarılı üretim yapsın. Ama ithalat kararları neticesinde ayçiçeği, kanola, çeltik gibi ürünlere hak ettiği fiyat verilmediğinde üretici mağdur oluyor.
Genç arkadaşlarımız sektörde başarılı olmak istiyorlarsa tarımı sevmeliler. Tarımı, toprağı sevmeyenin ne iş bulma ne de bulduğu işte tutunma şansı var. Ben firmalarda çalışmaya başladığımda köy tanıtım personeliydim. İşin en çırağından başladım. Kimse ilk etapta yöneticilik teklif etmiyor. Geçici eleman olarak işe başlamaktan gocunmasınlar. Adım adım başarıyı yakalayacaklar. Tarımı seven ziraat mühendislerinin çoğu şu an iş sahibi.
Mesleğinde üst düzey bilince ve etiğe sahip, yenilikçi, sorunların çözümü noktasında hızlı kararlar alan, tarımda sürdürülebilirliği önceleyen bir Ziraat Mühendisi Sayın Varol Öğüt. Kendisiyle sohbet edince, iyi ki bu mesleği tercih etmiş, sektöre girmiş diyorsunuz. 25 yılı aşkın süredir meslek hayatını başarı ile sürdüren, ekonomiye katma değer sağlayan, en önemlisi de tarımı gönülden seven Atlantis Ziraat Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Varol Öğüt’ü bu ayki sayımıza konuk ettik.
Sayın Varol Öğüt, babasının mesleğini devam ettiriyor aslında. Ziraat Mühendisi olan babasının yolunda giden Sayın Öğüt, çocukluk yıllarından itibaren karar vermiş mühendis olmaya. 1992 yılında Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümünü kazanarak hayalini gerçekleştiren Sayın Öğüt, bu süreci ve merkezi Bursa’da bulunan Atlantis Ziraat’ın kuruluş hikayesini şöyle anlatıyor: “Babam Ziraat Mühendisi olunca benim de Ziraat Fakültesinde okuma isteğim doğdu. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümünden 1996 yılında mezun oldum. Stajımı yaptıktan sonra Bayer firmasında işe başladım ve Marmara Bölgesinde 10 yıl çalıştım. Bayer’deki başarılı iş hayatımın ardından Altıntar Tarım’a Satış Müdürü olarak transfer oldum. Burada Türkiye’nin birçok bölgesini tanıma imkânım oldu. Bizim sektörde ne kadar yeri tanırsanız o kadar avantajlı oluyorsunuz. İş hayatı içerisinde tabi herkesin kendi işini kurma hayali de oluyor. 2012 yılında Altıntar’dan ayrılarak Atlantis Ziraat’i kurdum ve kendi işime start verdim. 11 yıldır Atlantis Ziraat, başarılı çalışmalar yürüterek ve büyüyerek pazarda yoluna devam ediyor. Ben hep yabancı firmalarda çalıştım ve kaliteli ürünleri pazara sundum. Atlantis Ziraat’i kurduğumda da tek hedefim kaliteli ürün satmaktı. İlk partnerlerim bitki korumada Sumi Agro ve Bayer oldu. Bitki beslemede de Sumi Agro’nun kaliteli ürünlerini tercih ettim. Bugün 6 uluslararası firmayla iş ortaklığım bulunmaktadır. Yabancı firmalarla çalışmanın her zaman artısını gördüm. Arkalarında ciddi bir servis ağı ve tecrübe var. Tarımsal üretimde bayilerimiz ve çiftçilerimizin yaşadıkları sorunları partnerlerimizle birlikte kısa sürede çözüyoruz. Hep beraber Marmara ve Trakya’da büyük başarı yakaladık. Marka değeri yüksek firmaları iyi şekilde temsil ettiğimizi söyleyebilirim.”
“Kaliteli hizmet önceliğim oldu”
Sayın Varol Öğüt, Atlantis Ziraat’ı 11 yılda çok iyi bir noktaya getirmiş. Tabi bunda sürdürülebilir tarım uygulamaları, güçlü teknik ekip ve saha çalışmaları önemli rol oynamış. “Artan nüfusu sürdürebilir tarım uygulamaları ile besleyebilmek adına toplum ve çevre için olumlu etkiler yaratmayı hedefleyen firmalarla birlikte çalışmaktayız” diyen Sayın Öğüt, “Trakya ve Marmara bölgesinde her geçen gün artarak devam eden 600’ü aşkın değerli bayilerimize sunduğumuz kaliteli hizmet ve karşılaştıkları sorunları hızlı ve kalıcı çözümler sağlayarak beklentilerinin üstünde hizmet veriyoruz” ifadesini kullanıyor.
“Devlet bölgesel haritalar çizerek tarımı, üreticiyi desteklemelidir”
Marmara ve Trakya, tarımsal potansiyeli yüksek bölgelerimiz. Sayın Varol Öğüt, bölgenin polikültür olduğuna, narenciye, muz ve pamuğu çıkardığımızda hemen her ürünün bölgede yetiştirildiğine vurgu yapıyor. Tabi bölgenin iki önemli ürünü var; ayçiçeği ve çeltik. Sayın Öğüt’e bitkisel yağ ve çeltik ithalatının neden bitirilemediğini sorduğumda şu cevabı veriyor: “Bitkisel yağ ve çeltik ithalatı politik nedenlerden ötürü azalmıyor. Çeltik hasadı yapılıyor, fiyatlar belli seviyede iken ithalat kararı alınıyor, bir anda fiyatlar aşağı çekiliyor. Enflasyonun yüksek olduğu bir ülkede yaşıyoruz, tarımsal üretimin bir maliyeti var. Çiftçinin kazanması, sermayesini artırması lazım ki önümüzdeki sezon daha başarılı üretim yapsın. Ama ithalat kararları neticesinde ayçiçeği, kanola, çeltik gibi ürünlere hak ettiği fiyat verilmediğinde üretici mağdur oluyor. Çeltikte arz talep dengesinin yeterli olmadığı söyleniyor. Bu dengelenebilir. Geçmişte devlet iyi bir politika çizdi ama uygulayamadı. Bölgesel destek verecekti. Bu uygulansaydı bitkisel harita çizilebilecekti. Bölgesel destek ile her yerde aynı anda karpuz, domates, patates, soğan ekiminin önüne geçersiniz. Geçtiğimiz yıl para eden ürüne böylece herkes ilgi duyamaz ve çiftçi kazançlı çıkar. Devlet bölgesel haritalar çizerek tarımı, üreticiyi desteklemelidir. Özel sektör bu konuda çok yoğun çalışmalar yapıyor. Mesela, salça fabrikalarının yoğunlukla bölgemizde olması nedeniyle salçalık domates ekiminin büyük bir kısmı burada yapılıyor.”
“Genç arkadaşlarımız sektörde başarılı olmak istiyorlar ise tarımı sevmeliler”
Mesleğinde başarılı olmuş bir isim olan Sayın Varol Öğüt, yeni mezun ve mezun olacak Ziraat Mühendislerine önemli uyarılarda da bulunuyor: “Ülkemizde çok ziraat mühendisi var, bizler istihdam ediyoruz, ancak hepsinin iş bulması doğal olarak mümkün olmuyor. Ziraat mühendisi istihdam etmek isteyen tüm firmalar kalifiye mühendis arayışında. Genç arkadaşlarımız sektörde başarılı olmak istiyorlar ise tarımı sevmeliler. Tarımı, toprağı sevmeyenin ne iş bulma ne de bulduğu işte tutunma şansı var. Ben firmalarda çalışmaya başladığımda köy tanıtım personeliydim. İşin en çırağından başladım. Kimse ilk etapta yöneticilik teklif etmiyor. Geçici eleman olarak işe başlamaktan gocunmasınlar. Adım adım başarıyı yakalayacaklar. Tarımı seven ziraat mühendislerinin çoğu şu an iş sahibi. Yeni politikalarla kadın ziraat mühendisleri de sektörde yer alıyorlar ve çok başarılılar. Online eğitimle ziraat mühendisi olunmaz. Özellikle pandemi sürecinde mezun olan ziraat mühendislerimiz kendilerini daha çok geliştirmeliler. Bizim işimiz uygulamaya dayalı. Sahaya çıksınlar, arazi gezsinler, hastalık\zararlılarla alakadar olsunlar, ne denli tecrübe kazandıklarına şahit olacaklardır.”
“Tarımda kooperatifleşme büyük önem arz etmektedir”
Sayın Varol Öğüt, tarıma verilen önemin azalmasından oldukça rahatsız. Tarımda sorunların büyüdüğüne, çözüm için bir şeyler yapılmadığına dikkat çeken Sayın Öğüt, sorunları ve sorunların çözümü noktasında yapılması gerekenleri şöyle sıralıyor: “Tarıma Ulu Önderimiz Atatürk döneminde çok büyük destek verildi. Desteğin yanında ziraat mühendislerine, veteriner hekimlere, çiftçilere değer verildi. Günümüzde baktığımızda bu desteklerin ve değerin azaldığını görüyoruz. Tarıma önem verilmediğini rahatça dile getirebilirim. Tarımda kooperatifleşme büyük önem arz etmektedir. Kooperatifleşmede çok büyük adımlar atıldı, fakat sürdürülebilirlik sağlanamadı. Kooperatifler aktif hale getirilerek çiftçinin ürünü kaba tabirle ayağa düşürülmemelidir. Çiftçinin kaderi 3 – 5 tüccarın elinde. Çiftçiler kendi aralarında birlik oluşturamadıkları için istedikleri gibi oynuyorlar. Az önce bahsettik, ithalat. Siz ithalat yaparak Türk menşeli ürünü mahvediyorsunuz. Çiftçimiz ekimden hasada vergisini ödeyerek üretim yaparken, yurt dışından sıfır vergi ile ithalat yaparak eşitliği bozuyorsunuz. Çiftçimizin yüzü gülmüyor, bu değerli meslek mensuplarının ihya olması gerekirken maalesef geçimlerini zor sağladıklarına şahit oluyoruz. Artık çiftçilere gereken destek verilmelidir. Arazi toplulaştırılması diğer önemli bir konudur. Ülkemizde parçalı araziler üretimde verim ve kaliteyi düşürmektedir. Ayrıca girdi maliyetlerini yükseltmektedir. Toplulaştırma ciddi anlamda yapılmalıdır. Verimli araziler, ovalar imara açılmamalıdır. Birinci sınıf tarım arazilerini imara açıyoruz. İnşaatın yenilmeyecek bir şey olduğunu anlamadık, bu gidişle anlayamayacağız da. Dağlara ev yapacağımıza ovalara yayıyoruz. Toprak koruma kanunu uygulanmalı, birinci sınıf tarım arazileri imara açılmamalıdır.”
“Sumi Agro çok değerli bir firma”
Tarımsal üretimde sıfır kalıntıya da önem veriyor Sayın Varol Öğüt. Kalıntısız üretim için kaliteli, yüksek verimli, son teknoloji ile üretim yapan firmaların ürünlerini tercih ettiğini belirten Sayın Öğüt, bu sebeple Sumi Agro gibi geçmişi 500 yıla dayanan firmalarla iş ortaklığı yapmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiriyor. Sumi Agro denilince aklına güvenilirlik, saygı ve sürdürülebilirlik geldiğini kaydeden Sayın Öğüt, Atlantis Ziraat kurulduğu günden buyana Sumi Agro ile partner olduklarını ve birlikte yürüttükleri başarılı çalışmaların devam edeceğinin altını çiziyor. Özellikle “YOKOZUNA”ya ayrı bir parantez açan Sayın Öğüt, “YOKOZUNA çeltikte kullanılan sıra dışı bir herbisit. Rüştünü kanıtladı ve benzerlerinin bir adım önüne geçti. Yabancı ot kontrolünde üstün başarı elde ediyoruz. Gerek YOKOZUNA ve de gerekse bu sene piyasaya gelen HOKUTO adlı herbisitleri Türk tarımına kazandırdığı için Sumi Agro ’ya teşekkür etmek istiyorum. Sumi Agro gibi firmaların ülkemizde faaliyet göstermesi büyük mutluluk” diyerek sözlerini noktalıyor.