Üstün nitelikli çözümleri ile dünya tarımına değer katan Sumi Agro, Türkiye’deki çalışmaları ile de takdir topluyor. “Çözüm” ve “Güven” ilkesiyle hareket eden firma, geçtiğimiz ay yeni logosunun lansmanını yaptı. Sumi Agro Turkey Başkanı Sayın İrfan Arslan’ı dergimize konuk ederek, hem yeni logolarının ne anlattığını, hem de çalışmalarını konuştuk.
Sayın Arslan, öncelikle bize kendinizden kısaca bahsedebilir misiniz?
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümünden 1988 yılında mezun oldum. Mezuniyetten sonra yaklaşık 1 yıl (askerlik öncesi ve sonrası) Menemen Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nde çalıştım. Mart 1990’da Bitki Koruma sektöründe faaliyet gösteren İngiltere menşeili bir şirkette Teknik Asistan olarak işe başladım ve bu kıymetli şirketten gerek mesleki ve gerekse sosyal anlamda birçok edinim elde ederek 23 yıl çalıştım. 2012 yılı sonunda kendi işimi yapmak üzere işten ayrıldım, ancak bir şekilde yolum Sumitomo Corporation / Sumi Agro ile kesişti ve o tarihten bugüne Sumi Agro Turkey’in Genel Müdürlüğü’nü (Başkanlığını) yap-maktayım. Burada söylemek isterim ki, Sumi Agro Turkey’in ilk Türk Genel Müdürü olma ayrıcalığına sahip olmak da benim için ayrı bir gurur vesilesi olmuştur. Mesleki yaşantım içerisinde, kendi alanımda yüksek lisans yapıp ulusal ve uluslararası birçok eğitime, programa katılarak kendimi geliştirme fırsatı bulup; ülkem ve tarım sektörümüz için birlikte çalıştığım arkadaşlarım ile beraber en iyisini yapmaya çalıştım ve bu minvalde çalışmalarımı sürdürmeyi amaçlıyorum.
Sumi Agro Turkey’in kuruluş hikayesini de dinlemek isteriz. Kaç yıldır ülkemiz çiftçisi üstün nitelikli ürünlerinizle çözüm üretiyor? Bölge yapılanmalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Kısaca Türkiye’de, geçmişten bugünümüze nasıl geldiğimizden bahsedecek olursak, öncelikle belirtmeliyim ki Japon menşeli Bitki Koruma ürünlerinin Türkiye pazarına girişi 1970’li yıllara dayanmaktadır. O dönemde yerli firmalar aracılığıyla ulusal distribütörlük düzeyinde zirai ilaçlar satılmaktaydı. 1996 yılına geldiğimizde, Sumitomo Corporation Türkiye, araştırma bazlı birçok Japon şirketinin bitki koruma sektörü için geliştirilen ürünlerinin Türkiye temsilciliğini yapmaya başladı. 1996 yılından 2012 yılı sonuna kadar Sumitomo Corporation (SC) Türkiye’nin Agro Departmanı tarafından Türkiye pazarına sunuldu. Nisan 2013 tarihinden itibaren ise yine %100 SC ve Japon şirketi olan Sumi Agro Turkey’in (SAT) kendi organizasyonu tarafından pazara sunulmaktadır. SAT’ın kuruluş tarihinden bugüne “Solution And Trust” / Çözüm ve Güven felsefesi ile sektörümüze ve ülkemize yararlı işler yapmak için uğraşıyoruz. İş bu uğraşımızı her biri ile çalışmaktan ayrı ayrı olarak gurur duyduğum 50 kişilik bir ekip ile yerine getiriyoruz. Merkez ofisimiz sizlerin de bildiği üzere İstanbul’da bulunmaktadır. Bunun dışında, Bölge satış teşkilatlarımız ise; Marmara (Bursa), Ege (İzmir), Akdeniz (Antalya), Çukurova (Adana), İç Ana-dolu (Konya) ve Güneydoğu Anadolu (Şanlıurfa) Bölge Müdürlüklerimizden oluşmakta olup; satış, pazarlama ve teknik destek faaliyetlerimizi Türk Tarımı için büyük bir şevk ile yürütüyoruz.
Sayın Arslan, Sumi Agro olarak, tüm dünyada tarıma değer katıyorsunuz. Üstün nitelikli çözümlerinizin yanı sıra iş ortaklarınız ile olan diyaloğunuz takdir ediliyor, firma bazında da güven telkin ediyorsunuz. Bize Sumi Agro’nun misyon ve vizyonundan bahseder misiniz?
Burada öncelikle gurur ile bir hususu belirtmek isterim, o da şudur; bağlı olduğumuz Sumitomo Corporation’ın tarihi 17. yüzyılda Kyoto’da bir kitap ve ilaç dükkânı açan kurucusu Sayın Masatomo Sumitomo (1585 – 1652) ile başlayıp bugüne gelmektedir. Kurucumuz Sumitomo-San’ın önem verdiği ve 400 yıldan fazla geçmişe sahip ticaretimize dayanak olan en önemli husus: Dürüstlük, dürüstlük, dürüstlük ve “Kolay kazanç istemiyorum” ilkesidir.
Biz de SAT olarak faaliyet alanımızın her bir noktasında, kurucumuzun ilkelerinden aldığımız ilham ile felsefe olarak “Çözüm ve Güven” ilkesini benimsedik ve bu yolda çalışmalarımızı büyük bir hevesle devam ettiriyoruz. Bu ilkemiz; geliştirdiğimiz global marka kimliği, sürdürülebilir tarım için yenilikçi çözümler sunmak ve tarımsal üreticilere yakın olmak adına yeni kurumsal misyonumuzu yansıtmaktadır. Misyonumuz; “Teknolojik bir altyapı ile tarımsal üretime katkı sağlayacak değerler yaratarak, toplumun refahına katkıda bulunmak”, Vizyonumuz ise “Sektörümüz için yenilikçi sürdürülebilir ve geliştirilebilir çözümler sunma noktasında öncü olmaktır.”
Sumi Agro, logo değişikliğine gidiyor. Logonuz bize ne anlatıyor?
Yeni logomuz 3 temel unsurdan oluşuyor. Birinci unsur, tüm dünyadaki yetiştiricilerle uyum içinde çalıştığımız küresel varlığımızı temsil etmek adına dairesel bir görüntü olarak tasarlandı. İkinci unsur, turuncunun farklı tonları; güneş gibi parlak bir gelecek için çalışmalarımızın, yaşamı yansıtan yeşil yaprak; tarıma odaklanmamızın yanı sıra çevreye, yetiştiricilere ve toplum yararına sürdürülebilir ürünlere olan günlük bağlılığımızın altı çiziliyor. Üçüncü ve son unsur ise, dairedeki açık boşluklar (alanlar), yetiştiricilerin her zaman farklı ve yeni ihtiyaçları için yeni tür ittifaklar ve teknoloji çözümleri geliştirme ve bu ihtiyaçları memnuniyetle karşılama konusundaki açıklığımızı ve istekliliğimizi göstermektedir.
Yeni logo Sumi Agro ve tarım sektörüne nasıl bir değer katacak?
Aslına bakarsanız, bugüne kadar çözüm ve güven mottosu ile yaptığımız işi daha da iyi bir noktaya taşıyacak ve günümüz ihtiyaçlarına yani sektörümüzün beklentilerine uygun olarak en iyi şekilde yapmaya geliştirerek devam edeceğimize dair taahhütlerimizi, yeni logomuz ile bir kez daha güçlü bir şekilde perçinleyeceğiz.
Global marka kimliğimiz ve sahip olduğumuz engin tecrübemiz ile her geçen gün artan isteğimiz ile tüm tarımsal faaliyetlere kendi ürün ve servisimiz ile katkı sağlamaya devam edeceğiz. Tarımın yaşam için temel faaliyetlerden biri olduğuna inanıyor ve bu doğrultuda kendimizi kuvvetli bir şekilde tarımsal üretime katkıda bulunmaya adamış bulunuyoruz. Marka imajımızın bu benzersiz kimlik altında geçişi pazardaki varlığımızı güçlendirecek ve çiftçilerimiz, ekiplerimiz, ortaklarımız ve dünyadaki diğer tüm paydaşlarımızla ortak bir sesle konuşmamızı sağlayacaktır. Tek dünya. Tek takım. Tek şirket.
Tarımda hastalık ve zararlılar önemli rekolte kaybı yaşatıyor. Üreticiler Sumi Agro’dan yeni çözümler bekliyor. Sumi Agro’nun Ar-Ge’ye büyük kaynak ayırdığını bilen biri olarak, önümüzdeki süreçte yeni aktifler ve besleme gruplarını Türkiye’de görecek miyiz?
Japon menşeli bir firma olmamızı öncelikle çok büyük bir avantaj olarak görüyorum. Bilindiği üzere piyasaya giren yeni aktif maddelerin %60’ına yakınını Japon firmaları üretmekte. Bu fırsatla da Türkiye’de her yıl 125-150 arasında araştırma, geliştirme ve ruhsatlama amaçlı proje gerçekleştiriyoruz ve bu işe çok önemli bir bütçe ayırıyoruz. Sürekli pazarın içerisindeyiz ve her daim sektörümüzdeki paydaşlarımız yani; çiftçilerimiz, bayilerimiz, danışmanlar, ilgili resmi ve özel amaçlı kurum ve kuruluşlar ile birlikteyiz, bu vesile ile bu kıymetli paydaşlarımıza bir kez daha aracılığınız ile teşekkür etmek isterim… Piyasadaki eksikleri, ihtiyaçları yakından takip edip, buna dayalı olarak ürün geliştirme faaliyetlerini sürdürüyoruz. Bilindiği üzere portföyümüz sadece pestisitlerle sınırlı değil, ayrıca feromonlardan biyolojik preparatlara, mikro granül başlangıç gübrelerinden damla sulama gübreleri serilerine, amino asitlerden iz element içerikli gübrelere kadar oldukça geniş bitki besleme ve bitki koruma portföyüne sahibiz. Gelişen teknolojiyle beraber, en son teknolojiyle tedarikçilerimiz tarafından üretilen ürünlerimiz ve çözümlerimiz sayesinde her yıl sektörümüze 4-5 yeni ürün sunmaktayız. Burada sektörümüzün öncü şirketlerinden olduğumuzu kesinlik-le söyleyebilirim, çünkü biz ağırlıklı Japon menşeili yaklaşık 30 uluslararası tedarikçi ile çalışıp sürelik yenilikçi ürünleri getirme şansına sahibiz. Bu yenilikçi ürünlerimiz ile tüm üreticilerimizin birim alandan en az kayıpla en fazla verim elde etmeleri için uğraşıyoruz. Bu vesile ile yeni aktif maddeleri içeren ve yeni çözümler getiren bitki koruma ve bitki besleme ürünlerimizi her daim satış noktalarında bulabilirsiniz.
Teknolojik gelişmeler tarım sektöründe yerini almaya başladı, bu konudaki görüşleriniz nelerdir, sizin firma olarak bu alanda çalışmalarınız var mı? Varsa neler?
Yukarıda değindiğim gibi yeni logomuz ile oluşturduğumuz yeni konseptimizde biz, Sumi Agro Turkey olarak gelecekteki teknolojik tarımın mimarı olarak ülkemize, toplumumuza, tarım dünyasına değer katmak istiyoruz.Gelişen küresel olayların gıda üretimi ve tedarik zincirleri üzerinde gittikçe artan bir baskı oluşturduğu bir zamanda, Sumi Agro Turkey olarak, AgriTech (tarım teknolojisi) çözümlerini geliştirerek bu zorlukların üstesinden gelinmesi için çalışıyoruz. Her çiftlik farklıdır, her tarım alanı benzersizdir, her çiftçinin değişken ihtiyaçları vardır. AgriTech, birçok teknolojiyi ve araştırma yeniliğini kapsayan çeşitliliğe sahip bir sektördür. Yeni dijital teknolojiler tarlada, serada, bağda, bahçede mahsul verimliliğini artırmaya yardımcı olur. Biz, Sumi Agro Turkey olarak, değer yaratan, kaliteli ürünler sunma konusunda başarılı bir geçmişe sahibiz. Bu bilgi ve deneyimimizi şimdi de AgriTech çözümlerine uyguluyoruz ve uygulamaya devam edeceğiz. Tek bir boyutun, tek bir ölçünün herkese uymadığını biliyor ve Avrupa ile aynı zamanda, pazara hızlı, benzersiz ve sonuç odaklı AgriTech çözümleri sunmak için kendimizi konumlandırıyoruz. AgriTech konseptimiz ile amacımız: Girdi maliyetlerini düşürmek, verimliliği artırmak, iş gücünden tasarruf sağlamak ve etkinliği artırmak. Bu husus-ta da “Tarımın Mimarı” olmak istiyoruz.
Güzel bir söyleşi oldu, son olarak neler söylemek istersiniz?
Açıkçası benim için de çok keyifli bir söyleşi oldu, bu vesile ile bana bu fırsatı verdiği için harmanTIME dergisine çok teşekkür ederim. Son olarak belirtmek isterim ki, dinamizmine ve büyük tarımsal potansiyeline inandığım ülkemizin tarımda dünyanın en iyileri arasına girmesi için çok kıymetli çalışma arkadaşlarım ile birlikte her daim en yenilikçi çalışmaları Sumi Agro Çatısı altında büyük bir gurur ve azim ile yapmaya devam edeceğiz. Tarımda geleceği parlak bir Türkiye için biz de varız.