Sivas’ta Sıcak Çermik’in termal suyuyla ısıtılan ve soğuğuyla bilinen kentin ilk jeotermal serasında dikilen fideler domateslerini dökmeye başladı.
Şehir merkezine 24 kilometre mesafede bulunan, Sıcak Çermik Termal Turizm Bölgesi‘ne kurulan jeotermal serada hasat hazırlıklarına başlandı.
Eski Sivas Belediye Başkanı ve iş insanı Sami Aydın, Sivas’ta yapılan ilk jeotermal sera projesini hayata geçirdikleri için mutlu olduklarını söyledi.
Sivas’ın iklim şartları bakımından kışların en ağır geçtiği, gündüz ve gece sıcaklık farkın çok olduğu iller arasında yer aldığını belirten Aydın, kentin dezavantajlarının yanı sıra avantajlarının da bulunduğunu dile getirdi.
Sivas Sıcak Çermik termal suyunu kullanarak sera projesini hayata geçirdiklerini anlatan Aydın, “Sivas’ta yeni bir sektörün başlamasına vesile olacağını, istihdama katkı sunacağını ve dünyada tarım alanında, gıda alanında yaşanan ve gelecekte daha fazla yaşanması muhtemel olan sorunlara bir nebze olsun katkı sunabileceğimizi gördük.” dedi.
Aydın, seranın 60 dönüm alan üzerine kurulduğunu, yaklaşık 35 gün önce ilk fidelerin dikildiğini ve sorunsuz bir şekilde sürecin işlediğini aktardı.
Mart ayında ürün almayı hedeflediklerini belirten Aydın, şunları kaydetti:
“Buradaki başarılı neticemizin diğer yatırımcılar için de bir örnek teşkil edeceğini, bunun gibi burada farklı seraların önümüzdeki süreçte artacağını umut ediyoruz. İstiyoruz ki Sivas bu anlamda bir marka olsun. Bugüne kadar araştırmalarımız ve gelinen sonuç itibarıyla da Sivas’ta standardı yüksek, tercih edilen, kaliteli sera ürünleri elde edeceğimiz kanaatindeyiz. İnşallah her şey umduğumuz gibi olur ve ülkemize, Sivas’ımıza bu anlamda biz de bir katkı sunmuş oluruz.”
Aydın, kurdukları seranın Avrupa ve dünya standartlarında olduğunu, otomasyon, ısıtma sistemi ve oluşturulan ekipmanların bu standartlara göre planlandığını belirtti.
Seradaki ürünlerin belirli bir seviyeye gelmesinin hedeflerinde ilerlediklerinin göstergesi olduğunu ifade eden Aydın, şöyle devam etti:
“Bu standartlarda ürettiğimiz ürünün pazar problemi olacağını düşünmüyoruz. Avrupa veya dünyanın değişik yerlerine kolaylıkla ürünlerimizi pazarlayacağımız kanaatindeyiz. Elbette talebe göre yurt içi satışlarımız olacaktır. Sivas’ın termal suyu sadece turizm amaçlı kullanılıyordu, elbette turizm de çok önemli. Ama turizm dışında da bu suyun kullanılmasının doğru olacağını düşündük. Aynı zamanda burada suyun kendisini kullanmıyoruz. Eşanjör sistemiyle suyun yaklaşık 4-5 derece ısısını kullanıyoruz. Aslında bizim burada kullandığımız su daha sonra turizmde ve diğer alanlarda da rahatlıkla kullanılabilir. Yani bir su israfı söz konusu değil. O yüzden bu sektörün burada gelişmesi turizmde ihtiyaç duyulan suya hiçbir zarar vermeyecektir, yani suyu birkaç sektörde kullanma imkanımız olacaktır. Tabii ki bizim hedeflerimizden biri de oydu. Sivas’ta yıllardan beri var olan su boşa akıyordu. Bu enerjiyi biz en azından soğuk iklim şartlarında ısınmamız için kullanabileceğimizi öngördük. Bu sene de Sivas’ta özellikle bu bölgede eksi 25’lere kadar çıkan soğuklarımız oldu. Ona rağmen Allah’a çok şükür hiçbir sorun yaşamadık. Fizibilitemiz, yapmış olduğumuz çalışmalar çok doğru.”
2 bin ton rekolte bekleniyor
Aydın, projenin yaklaşık 40 milyon lira tutarında olduğunu, dünya standartlarında bir sistem kurmaya çalıştıklarını ve bu yıl 2 bin ton rekolte elde etmeyi hedeflediklerini söyledi.
Proje çerçevesinde ilk domates ekimini yaptıklarını ve bunun bir başlangıç olduğunu dile getiren Aydın, “Burada alacağımız neticeler inşallah bu yıl içerisinde ortaya çıkmış olacak. Ondan sonraki süreçte imkanlarımız ölçüsünde arzu ettiğimiz sonuçları da alırsak bunu daha da genişletmek, çeşitliliği daha da artırmak hedeflerimizden bir tanesi.” diye konuştu.