Ordu’da üretimine başlanan tıbbi ve aromatik bitkilerin ekonomiye kazandırılması için işlenerek farklı alanlarda kullanıma sunulması hedefleniyor.
Ordu Büyükşehir Belediyesi Tarım ve Hayvancılık Hizmetleri Dairesi Başkanlığı tarafından “Tıbbi ve Aromatik Bitki Yetiştiriciliğinin Geliştirilmesi Projesi” hayata geçirildi.
Proje kapsamında Altınordu ilçesinde tahsis edilen alanda sarı kantaron, biberiye, tıbbi nane, aynısafa, limon, melisa, lavanta ve kekik başta olmak üzere 4 bin 290 tıbbi ve aromatik bitki dikildi. Bazı ilçelerdeki üreticilere de yetiştirmeleri amacıyla çeşitli türlere ait tohum ve fideler dağıtıldı.
Hasat edilen bitkiler, Ulubey ilçesindeki Biyo-İnovasyon Merkezi’nde çeşitli aşamalardan geçirilerek işlendi. Bitkilerden elde edilen yağ ve diğer ekstraktlar sabun yapımı ve çay elde edilmesi gibi çeşitli üretimlerde kullanıldı.
Başarılı sonuç elde edilen türlerin üreticiler tarafından daha fazla yetiştirilmesi, böylece ilde tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliğinin yaygınlaştırılması amaçlanıyor.
“Ürünlerden çok faydalı sonuçlar çıkmaya başladı”
Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Hilmi Güler, Ordu’nun tıbbi ve aromatik bitkiler açısından son derece zengin olduğunu söyledi.
Yöre halkı tarafından birtakım otların zaten kullandığını anlatan Güler, kendilerinin ise buna biraz daha bilimsel yaklaştıklarını, kullanılan bitkilerin listelerini çıkartarak bazılarıyla ilgili çalışmalar yaptıklarını ifade etti.
Güler, çalışmaların bazı bitkilerin Ordu’da yetiştiriciliğinin yapılması açısından çok iyi sonuçlar verdiğini vurgulayarak, “Mesela bunlardan biri ekinezya. Melisa, biberiye var. Zaten ısırgan, defne, nane, kekik bunlar çok yaygındı. Biz bunlar üzerine çalışmalar yaptık ve bunların tarımını başlattık. Bununla birlikte damıtmak üzere de çalışmalar yaptık. Aynı zamanda bunların özütlerini, konsantrelerini elde ettik.” dedi.
Yöredeki tıbbi ve aromatik bitkileri kullanarak ilaç ve kozmetik sektörüne yönelik çalışma başlatmayı amaçladıklarını dile getiren Güler, şöyle devam etti:
“Bitkilerin özütlerinin çıkarıldığı proses sırasında elde ettiğimiz sıvıların aynı zamanda dilüe edilmiş kısımlarından sabun da elde ettik. Çok iyi sonuçlar verdi. Hem kozmetikte kullanacağımız hem kolonya, esans yapacağımız hem de aynı zamanda sabun üretiminde kullanacağımız yeni ürünler ortaya çıktı. Dolayısıyla fındık üretimini olumsuz etkilediği için yok etmeye çalıştığımız bu ürünlerden çok faydalı sonuçlar, ürünler çıkmaya başladı.”
Güler, proje çerçevesinde faaliyete geçirilen Biyo-İnovasyon Merkezi’ndeki uzmanların konu üzerinde yoğun şekilde çalıştıklarını aktardı.
Projenin pek çok dalda faydası olacağının altını çizen Güler, “Gelir açısından baktığımız zaman, fındığın dönümünden elde edilen miktar yaklaşık 2 bin lira. Tıbbi aromatik bitkilere ağırlık verdiğimiz zaman 25-30 bin lira civarında. Tabii aynı ölçekte hepsini üretemeyebilirsiniz ama aradaki gelir farkını ortaya koymaya çalıştım.” diye konuştu.
Güler, bahsi geçen bitkilerin fındık toplarken yok edilen ürünler olduğunu yineleyerek, şu değerlendirmede bulundu:
“Bunları tarımsal ilaçlarla öldürüyorduk. Halbuki bununla hem hayvanlara yedireceğimiz hem ilaç yapabileceğimiz hem kozmetikte kullanacağımız yeni yeni ürünler ortaya çıktı. Bu, başlı başına büyük bir hareket. Aynı zamanda işsizliğe de engel olabilecek bir çalışma. Fındık gelirini, tarımsal gelirleri artıran bir çalışma.”