‘Kara elmas’ trüf mantarında Türkiye’nin hedefi 1 milyar dolarlık ihracat

Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, Türkiye’nin kilogram fiyatı 100-750 avro arasında değişen trüf mantarı üretimini artırdığını belirterek, ​​​​​​”Kısa vadede Türkiye olarak bu pazardan 1 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşmayı hedefliyoruz.” dedi.

Karacabey, en lezzetli ve pahalı mantar türlerinden olan “kara elmas” lakaplı trüf mantarının Türkiye’deki üretimine ve ekonomik potansiyeline ilişkin açıklama yaptı.

Trüf mantarının dünya genelinde gurme ve şefler tarafından aranan bir mantar türü olduğunu belirten Karacabey, beyaz trüf (Tuber magnatum), kışlık siyah trüf (Tuber melanosporum) ve yazlık siyah trüf mantarının (Tuber aestivum) dünya mutfaklarında aranan en ünlü trüf türleri olduğunu söyledi.

Söz konusu mantarın aroması nedeniyle yoğun talep gördüğünü ifade eden Karacabey, “Son yıllarda içerik ve etken madde analizleri yapılan trüfün yüksek oranda mineral ve vitamin içerdiği tespit edilmiştir. Özellikle stres altındaki kişilerde rahatlatıcı etkisi bulunmaktadır. Trüf mantarları içerdikleri protein, mineral madde miktarı bakımından diğer mantarlara göre daha zengindir. Besin değeri olarak yüzde 53-76 su, yüzde 9 protein, yüzde 7 karbonhidrat ve yüzde 8 mineral içermektedir.” diye konuştu.

Karacabey, trüf mantarlarının asit olmayan nötr, yani Ph değeri ,7-8 olan topraklarda ve meşe, fındık, çam, sedir, gürgen, huş ve kayın gibi ağaçlarla mikoriza olduğundan bu ağaçların bulunduğu yerlerde daha çok görüldüğünü dile getirerek, “Ülkemizde trüf mantarının doğal olarak yetişiyor olması, kültivasyon için en uygun şartlara sahip olduğumuzu göstermektedir.

Trüf üretimi için en önemli 3 kriter: toprak yapısı, iklim ve yıllık yağış miktarıdır. Akdeniz iklimi ve kireçli topraklar trüf üretimi için mükemmel bir ortamdır. Ülkemiz, trüf üretimi açısından Fransa, İspanya ve İtalya’nın toplam üretimi kadar trüf üretebilecek potansiyele sahip. Ülkemizde toprak parametrelerinin uygun olduğu her bölgede üretimi yapılabilecek trüf türleri mevcuttur.” bilgilerini verdi.

Türkiye’nin hemen hemen pek çok şehrinde görülen bu değerli ürünün 6 yıl öncesine kadar ülke gündeminde dahi bulunmadığını belirten karacabey, Orman Genel Müdürlüğü’nün bu konuda yürüttüğü çalışmalar ile bugün trüf mantarının, avcılardan yatırımcılara, tüketicilerden turizmcilere kadar her toplum kesiminin ilgi odağı olmaya başladığını söyledi.

“Eylem planı kapsamında 3 bin 840 dekarlık alanda trüf ormanı tesis edildi”

Karacabey, Orman Genel Müdürlüğü olarak hem orman köylüsüne yeni bir gelir kapısı açmak hem de yüksek ihracat potansiyelini yakalamak adına 2014-2019 yıllarını kapsayan Trüf Ormanı Eylem Planı’nın 17 Orman Bölge Müdürlüğü’nde uygulamaya alındığını ifade ederek, “Bu eylem planı kapsamında 3 bin 840 dekarlık alanda trüf ormanı tesis edildi. Trüf mantarına en elverişli olan şehirler; Kahramanmaraş, Adana, Konya, Antalya, Denizli, Isparta, Muğla, İzmir, Bursa, Kütahya, İstanbul, Bolu, Zonguldak, Kastamonu, Amasya, Giresun ve Artvin’dir. Özellikle İstanbul ve Trakya’da bolca trüf mantarı toplanabilmektedir. Her yıl ortalama 20 bin adet trüf aşılı fidan üretimi yapılarak, yapay trüf bahçeleri tesis ediliyor.” diye konuştu.

Avrupa’da 2 ay gibi kısa süren trüf arzına karşılık, Türkiye’nin farklı iklim kuşaklarında bulunmasından dolayı 12 ay boyunca trüf pazarına ürün arz etmenin mümkün olduğunu söyleyen Karacabey, “Ülkemizde yıl boyunca trüf konusunda ticari tür toplanmaktadır. Bu ticari avantaj başka bir coğrafyada bulunmamaktadır.” dedi.

“Her geçen gün artan talep karşılanamamakta”

Karacabey, çok sınırlı bir coğrafyada doğal olarak yayılış göstermesi ve az miktarda toplanmasından dolayı trüf mantarının kilogram fiyatının kalitesine göre 100 ile 750 avro arasında değiştiğini ifade ederek, dünyada trüf talebinin her geçen gün artmasına rağmen üretimin sürekli azalmasının fiyatların daha da yükselmesine neden olduğunu kaydetti.

Yıllar içerisinde dünya gastronomi sektöründe yerini giderek artıran ve “kara elmas” olarak da adlandırılan trüf mantarının günümüzde Türkiye’deki üretiminin 60 ton oluğunu anlatan Karacabey, şunları söyledi:

“2020 yılı itibarıyla Türkiye’de 400’e yakın trüf avcısı tarafından doğadan toplanan değişik cinslerdeki 60 ton civarındaki trüf mantarının ticari hacmi yaklaşık 220 milyon liraya ulaştı. Bugün Türkiye’de 400’e yakın aile trüf mantarın ile geçimini sağlamaktadır. Ekonomik olarak çok değerli olan trüf türleri dünyada dar bir coğrafik alanda, sınırlı miktarda yetişmektedir. Buna karşılık dünya çapında her geçen gün artan talep karşılanamamaktadır.

Dünyada ekonomik değer bakımından önemli 5 tür bulunuyor. Bunlar Tuber magnatum, Tuber melanasporum, Tuber aestivum (sinonim Tuber uncinatum), Tuber brumale ve Tuber borchii. Ülkemizde ticari öneme sahip türler ise; Tuber borchii, Tuber aestivum (sinonim tuber uncinatum), Tuber brumale, Tuber melanosporum, Tuber macrosporum, Tuber mesentericum’dur.

Ekonomistlerin tahminlerine göre trüf mantarı önümüzdeki 10 yıl içinde dünya çapında yıllık 6 milyar dolarlık bir ticaret hacmine ulaşacak. Kısa vadede Türkiye olarak bu pazardan 1 milyar dolarlık bir ticaret hacmine ulaşmayı hedefliyoruz. Trüf mantarını ihraç ettiğimiz ülkeler arasında İtalya, İspanya, Fransa, İsveç, İsviçre, Almanya ve Amerika bulunmaktadır.”

“Fiyatının yüksek olması nedeniyle birçok kişi tarafından bilinmiyor”

Karacabey, trüf mantarının dünyanın en pahalı besinleri arasında yer alan mantar türlerinden bir tanesi olduğunu ifade ederek, özellikle Fransız mutfağı ile adını duyurmaya başlasa da trüf mantarının kralların yemeği olarak bilindiğini söyledi.

Trüf mantarının çoğunlukla gıda sektöründe kullanıldığını aktaran Karacabey, “kara elmas”ın kullanım alanlarına ilişkin şu bilgileri verdi:

“Özel restoranların özel menülerinde yer alan ve çok lezzetli bir tada sahip olan trüf mantarı, fiyatının yüksek olması nedeniyle birçok kişi tarafından bilinmiyor. Mantardan elde edilen trüf yağı ise daha makul bir fiyatla satıldığı için yemeklerde, salatalarda lezzet vermek için kullanılıyor.

Pek çok aşçının baş tacı olan trüf mantarı, spesiyal yemeklerin olmazsa olmazları arasında kabul ediliyor. Türkiye dahil dünya genelindeki büyük restoranın pek çoğunda fiyatına rağmen tercih edildiği biliniyor. Trüf mantarı meşelik ve meşe ağacı alanlarında bulunan, toprağın 5-20 cm altında farklı bir kokuya sahip olan bir mantardır. Farklı türlerde olan trüf mantarının en bilineni siyah trüftür.

Ülkemizde bugüne kadar bulunan en değerli ve doğada yaygın olarak bulunan ticari trüf türü Tuber aestivum ve Tuber borchii türüdür. Yazlık trüfler arasında yer alır ve siyah renklidir.”

Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, trüf mantarının Türkiye ormanlarında izinsiz toplanmasına izin vermediklerini belirterek, Orman Genel Müdürlüğü çatısı altındaki Odun Dışı Ürün ve Hizmetler Daire Başkanlığı’nın mevzuatında odun dışı orman ürünlerinden ne şekilde faydalanılacağının disiplin altına alındığını kaydetti.

Trüf mantarı toplamak isteyen vatandaşların öncelikle yerel orman işletme müdürlüğüne müracaat ederek izin almaları gerektiğini anlatan Karacabey, “Buradan aldıkları izin belgesiyle trüf mantarını topladıklarında miktarı tespit edilmeli, bedeli yatırılarak mutlaka taşıma belgesi alınmalı. Bu belge olmadan trüf mantarı bulunduranlar, yasalara aykırı davranış içinde olduklarından cezalandırılırlar. Bu kadar kıymetli bir ürünün toplanması da belli bir uzmanlık gerektiriyor. Trüf avcıları dediğimiz kişiler bu konuda eğitilmiş genellikle Lagotto romagnolo, Cocker, Springer spaniel (springer İspanyol ve melez ırkları) cinsi köpekler ile bu mantar avcılığını gerçekleştiriyorlar.” değerlendirmesinde bulundu

Önceki yazı
Yerli buğdaylar ‘Serince’ ve ‘Cudi 63’ ile rekolte yüzde 20 artacak
Sonraki yazı
Giresun’da ‘Akıllı Tarım ve Sürdürülebilir Gıda Çalıştayı’ düzenlendi

Bizi Takip Edin

E-Bülten

E-Mail Bültenimize Abone Olun Olup Bitenlerden İlk Sizi Haberdar Edelim.

Lütfen geçerli bir e-posta adresi girin.
Menü