Gübre Üreticileri, İthalatçıları ve İhracatçıları Derneği (GÜİD) Yönetim Kurulu Başkanı Metin Güneş: “Gübre fiyatlarında istikrar için gübre sanayisi desteklenmelidir”

Tarımsal üretimde verim ve kalite artışı için önemli bir unsur olan gübre, son aylarda fiyat artışıyla gündemde. Çiftçiler, artan fiyat artışı nedeniyle üretimde gübre kullanımını azaltacaklarını belirtirken, sektör temsilcileri bunun verim ve kalite kaybına sebep olacağı görüşünde birleşiyor. Gübre Üreticileri, İthalatçıları ve İhracatçıları Derneği (GÜİD) Yönetim Kurulu Başkanı Metin Güneş, gübre fiyatlarının artmasına neden olarak arz talep dengesinin bozulmasını işaret ediyor. Gübre fiyatlarındaki artışın çiftçiyi olumsuz etkileyeceğinin farkında olduklarını belirten Güneş, herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini, özellikle gübre sanayisinin desteklenmesini beklediklerini dile getiriyor. Sayın Güneş ile artan gübre fiyatlarını, sektörün son durumunu ve Türk tarımını konuştuk.

Sayın Güneş, gübre tarımsal üretimin vazgeçilmez bir unsuru. Ülkemizde yıllık gübre kullanımı ne kadar? Tarımsal üretimde dünyada önde gelen ülkelerle kıyaslandığında Türkiye’de gübre kullanımını yeterli görüyor musunuz?

Tarımsal üretiminde verim ve kaliteyi etkileyen en önemli unsurlardan biri gübredir. Gübre kullanımın az ya da olmaması durumunda bitkisel üretim olumsuz olarak etkilenecektir. Dünya’da 200 milyon tondan fazla gübre kullanılmaktadır. Ülkemizde gübre kullanımı yıllara göre değişiklik göstermektedir. 2017 yılında 6,3 milyon ton olan gübre kullanımı 2018’de 5,5 milyon ton ve 2019’da 6,1 milyon ton olup 2020 yılında 6 milyon ton civarındadır.

Avrupa’da gübre kullanımın 160 kg/ha, Dünya’da 140 kg/ha, ülkemizde ise 105 kg/ha civarında ortalama gübre kullanılmaktadır. Bu rakam Hollanda’da 500 kg/ha, Almanya’da ise 240 kg/ha civarındadır.  

2016 yılı dışında dünya ortalamasına yakın bir gübre kullanımımız olmamıştır. Ülkemizde ortalama gübre kullanımının mutlaka artırılması gerekmektedir. Gübre kullanımının artması kadar bilinçli gübre kullanımı teşvik edilmelidir. Doğru zamanda, doğru gübreyi, doğru miktarda, doğru yere uygulamak büyük önem arz etmektedir.

Türkiye’de çok sayıda gübre üreten firma olduğunu biliyoruz. Bunu binlerle ifade edebiliriz. Yalnız bu firmaların tümünü, yani sırf gübre üretiyor diye derneğinize üye yapmıyorsunuz. Bundaki amacınız nedir? Şuan GÜİD’e üye kaç üretici, ihracatçı ve ithalatçı firma var? Üyelik kriterleriniz nelerdir?

Ülkemizde 1200 civarında lisans almış gübre firması bulunmaktadır. Bu firmalar arasında 7’si üretici, ithalatçı kalanı ithalatçı olmak üzere 20’den fazla firma kompoze gübre konusunda faaliyet göstermektedir. Son yıllarda özel gübre üreten firma sayımız oldukça artmaktadır. Bakanlıktan lisans almış firmalar arasında ülkemizde faaliyet gösteren yabancı firmalar ile birlikte yalnızca ithalat yapan firmalarda bulunmaktadır.

GÜİD, 2003 yılında kurulmuş olup bugün 130 civarında üyesi bulunan gübre sektöründe ithalat, ihracat, üretim yapan firmaları temsil eden bir sivil toplum kuruluşudur. GÜİD sektörün tamamını ilgilendiren sorunlarının tartışılması, çözüm önerilerinin sunulması, bu önerilerin yürürlüğe girmesi için kamuoyu oluşturulması gibi birçok konuda katılımcı anlayışla faaliyet göstermektedir. Derneğimize üye olmak isteyen firmalar Tarım ve Orman Bakanlığından almış oldukları üretici veya ithalatçı lisans ve en az bir tescil belgesiyle birlikte üyelik formumuzu doldurarak başvuru yaparlar. Yönetim Kurulumuzca yapılan incelemeler sonucu üyelik işlemleri sonuçlanır. Üyelerimizin büyük bir çoğunluğu son yıllarda sayısı artan özel gübre üreticileri olup, ithalat, ihracat yapan yerli ve yabancı firmalar üyelerimiz arasındadır.  

Her üyemiz kanun ve kurallara bağlı ürün üretmek zorundadır. Gübre konusunda faaliyet gösteren her firmanın ürünü Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından denetlenmektedir. Derneğimizde bu denetlemeleri takip etmekte, ürün tescilleri sürekli iptal olan, kanun ve kurallara uymayan üyelerini dernekten ihraç etmektedir. Sivil toplum kuruluşları her alanda önemlidir. Her geçen gün güçlü bir STK olan GÜİD’in gücüne güç katması için kaliteli tüm firmaları derneğimizde üye olarak görme isteriz.

Gübre sahtekarlığa açık bir ürün. Geçmişte çiftçiye gübre adı altında mermer tozu, kireç tozu gibi maddelerin satıldığına şahit olduk. Bu olay halen devam ediyor mu? Gübrede sahtekarlık yapmanın yasal yaptırımı var mı, varsa nelerdir, bu yaptırımları yeterli buluyor musunuz?

Birçok üründe olduğu gibi gübrede sahte ürünler, sahtekarlık yapılan işler bulunmaktadır. Kanunlar çerçevesinde sahte ürünlere yapılan uygulamalar gübre içinde yapılmaktadır. Ne yazık ki ülkemizde sahte ürünlere karşı yaptırımlar yetersizdir. Yaptırımların caydırıcı düzeyde olması gerekmektedir. Ancak şu konuyu özellikle belirtmeliyim ki sahte gübrelerde sahte yerlerde satılmaktadır. Üreticilerimiz gübre alımlarını Tarım ve Orman Bakanlığı İl müdürlüklerinden zirai ilaç ve gübre bayileri, kooperatifiler, birlikler gibi “Gübre Dağıtıcılık Belgesi” almış yerlerden lisanslı firmaların tescilli ürünlerini aldıkları zaman çok az sorun yasayacaklardır. İlgili yerler ve ürünler Tarımda Kullanılan Gübrelerin Piyasa Gözetim ve Denetim Yönetmeliğince denetlenmektedir.

Karşı çıkmanıza ve eleştirmenize rağmen Gübre Takip Sistemi yürürlüğe girdi. Sistem şuan nasıl işliyor? Sizlere ekonomik yükü ne oldu? Sektör GTS’den rahatsız mı, memnun mu?

Gübre sektörü olarak uzun zamandır bu konuyla ilgili görüş bildiriyoruz. Her zaman dediğimiz gibi GTS’nin çıkış amacı el yapımı patlayıcı olarak kullanılan ürünlerin takibi ise buna karşı çıkacak bir Türk Vatandaşı kesinlikle olamaz. Terörle mücadele hepimizin boynunun borcudur. Bu amacın dışında izlenebilirlik, birçok istatistiki bilgi içinde GTS önemli bir konudur. Hem GÜİD hem gübre sektörünün hiçbir firması takip edilmeye asla karşı değildir. Konuya ilgili gübre sektörü sistemin birçok açıdan tartışmalı, uygulamasının son derece zor, tek bir yüklenici firma olması nedeniyle özellikle sistemsel sorunların çözümünün çok geç olması ve devletimizin çiftçiye verdiği gübre desteğine yakın maliyeti olan sistemden memnun değildir. Ne yazık ki sistemin oluşturduğu her zorluk Türk Çiftçisine yansımaktadır. Her ne yaparsak yapalım sisteme inanan insanlar bulamazsak doğruluğundan da emin olamayız. Mevcut haliyle büyük sorunlar içeren sistemin değişmesi kanaatindeyiz. Bu konuda başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere devlet büyüklerimizden destek bekliyoruz. GÜİD olarak yeni bir sistem oluşması hususunda her zaman pozitif katkı vermeye hazırız. 

Pandemi süreci ülke ekonomilerini olumsuz yönde etkiledi. Birçok sektör zorda. Gübre sektörü pandemi sürecini nasıl geçiriyor?

Pandemi sürecinin devam etmesi birçok sektörü olumsuz etkilemektedir. Yaşanan süreçte her ülke sağlık önlemlerinden sonra gıda zincirinin aksamaması yönündeki çalışmalara öncelik verdi. Tarım olmadan gıda olmayacağına göre bitkisel ve hayvansal üretim her dünya ülkesi için büyük önem kazandı. Ülkemizde de pandemi süreci ile ilgili önlemler alınırken tarımsal faaliyetlerin aksamamasına, bitkisel üretimin en önemli unsurlarından olan gübre sektörü de ticaret hacminde her hangi bir sorun yaşamadı. Fakat özellikle bu yılın başından itibaren çok hızlı bir şekilde artan gübre fiyatları özellikle bizim gibi gübre konusunda dışa bağımlı ülkeleri kullanım konusunda olumsuz etkileyecektir.

Gübre fiyatlarında son dönemde önemli oranda artış yaşandı. Bu artışın sebebi nedir? Çiftçilerin bu fiyat artışından olumsuz etkilenmemesi ve üretimden vazgeçmemesi için neler yapılmalıdır? Gübre sektörüne verilen destekler yeterli mi? Sizce bu önemli kalem neden yeteri kadar desteklenmiyor?  

Bitkisel üretim yapan her kişinin dolar kuru gerilerken neden gübre fiyatları artıyor sorusunu sormasından daha doğal bir durum olamaz. Gübre ihtiyacımızın hammadde kaynakları açısından %90’dan fazlası dışa bağımlıdır. Bu nedenle genel olarak artışlar dolar kuruna göre doğru orantılı olmaktaydı. Güncel durumda dolar gerilerken gübre fiyatının artmasının en büyük nedenlerden biri arz talep dengesinin bozulmasıdır. Hindistan gibi tarım alanları büyük olan ülkeler başta olmak üzere birçok ülkenin talebinin artması fiyatları artırmaktadır. Doğalgaz, fosforik asit, sülfürik asit, nitrik asit gibi gübre hammaddelerindeki artış gübre fiyatlarının hızla artmasına neden olan bir başka etkendir. Dünya’daki navlun yani gemi taşımacılığı ücretlerinin iki katına çıkması da fiyatların bir başka artış nedenidir. Dış etkenler kadar olmasa da mevcut finansal maliyetlerin yüksekliği de fiyatların artmasına neden olmaktadır.

Fiyatların artışı çiftçiyi olumsuz etkilemektedir. Gübre kullanımının azalması halinde daha kötü bir tablo ile karşı karşıya kalırız. Gübre kullanımının azalması verim ve kaliteyi olumsuz etkileyecektir. Herkes elini taşın altına koymalı, gübre kullanımının azalması ile bitkisel üretiminde verim kaybı yaşanmaması için fedakarlık yapmalıdır.

Hububat dışında diğer ürünlerde 4 yıldır gübre desteği konusunda bir artış yapılmıyordu. Çiftçimiz gübre, mazot destekleri konusunda uzun zamandır artış isteklerini dile getirmektedirler. Cumhurbaşkanımızın açıkladığı gübre desteklerinin hububat ürünlerinde dekara 16 TL diğer ürünlerde ise 8 TL’ye çıkarılması ve bu desteğin bu baharda ödenecek olması gerçekten güzel, çiftçiye moral motivasyon verecek önemli bir haberdir. Ancak gübredeki yüksek artış nedeniyle çiftçimizin gübre ile ilgili şikayeti devam edecektir. Gübrede çiftçinin veya fiyatlarının desteklenmesi, sübvansiyon yapılmasından daha önemli olan gübre sanayinin desteklenmesi konusu ele alınmalıdır. Her ne kadar hammadde kaynakları açısından dışa bağımlı olsak da gübre üretiminin ülkemize yapılması konusunda destekler artırılmalıdır.

Sektörün ileri gelen isimlerinden biri olarak genelde Türk tarımı, özelde gübre sektörünün sorunlarını okuyucularımızla paylaşır mısınız? Sorunların çözümü noktasında önerileriniz nelerdir?  

Yaşanan salgın süreci gösterdi ki tarımda kendi kendine yeterlilik çok fazla önem kazandı. Birçok üründe dünyanın en iyi üretici birçok üründe de kendi kendimize fazlasıyla genel olarak kendimize yetecek durumdayız. Buna rağmen üretim planlamamızın yetersiz olması bizi de riskli bir ülke haline getirebilir. Uzun vadeli planlamalarla ilerlemek zorundayız. Hedefimiz dünyanın en iyi 10 ekonomisine girmekse iklim ve çok iyi biyoçeşitliliğimizle tarım için her şeyin var olduğu ülkemizin birçok avantajını en iyi şekilde değerlendirmeliyiz. Her türlü tarımsal ürünün yetiştiği ülkemizde ekonomiye olumlu katkı sağlamak için tarımsal ürünlerimizi katma değer yüksek marka haline gelmiş ürünler haline getirerek tüm dünyaya pazarlamalıyız. Hem tarımsal üretimde hem gübre sektöründe maliyeti artıcı unsurları azaltmak yönünde çalışmalar yapmalıyız. Oldukça aşama kaydettiğimiz arazi toplulaştırmasına devam etmeliyiz. Genel olarak tarımsal girdilerinin pahalılığından şikayet ediyoruz. Daha az etkilenmek için tüm üreticilerimize bilinçli tarım eğitimleri vermeli, teknoloji ile birlikte her alanda verim ve kalite düşüklüğünü gidermeliyiz. Tüm bunları yapmaya çalışırken etkin su kullanımını teşvik etmeli, su israfını mutlaka önüne geçecek tedbirler almalıyız.

Gübre konusunda bilgi birikimi yüksek güçlü bir özel sektör ile Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü bünyesinde Bitki Besleme ve Teknoloji Geliştirme Daire Başkanlığı olması birçok konuda yeni adımlar atmak, sektörü geliştirmek açısından önemlidir. GÜİD her zaman katılımcı ve çözümcü anlayışla gübre sektörüne katkı sağlamaya devam edecektir. Her türlü sorunun çözümü için devlet, özel sektör, üniversite ve STK işbirliği içinde olmalıyız.

Önceki yazı
Çiftçilere verilen 2020 yılı gübre desteklerinin artırılmasına ilişkin tebliğ yayımlandı
Sonraki yazı
Tarım bünyesindeki 10 sektörün 8’iyle ihracatta atağa kalktı

Bizi Takip Edin

E-Bülten

E-Mail Bültenimize Abone Olun Olup Bitenlerden İlk Sizi Haberdar Edelim.

Lütfen geçerli bir e-posta adresi girin.
Menü