Gen bankasındaki tohumlar tarımda yerli ve milli üretimin güvencesi

Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM), gen bankalarındaki yaklaşık 119 bin tohumla yerli ve milli tohumların geliştirilmesine katkı sağlıyor.

TAGEM Bahçe Bitkileri Araştırmaları Daire Başkanı Gökhan Kızılcı, kurumun Türkiye genelinde hayvan ve bitki türleri üzerine 32 gen bankası olduğunu söyledi. Söz konusu gen bankalarında yaklaşık 318 bin örneğin muhafaza edildiğini belirten Kızılcı, gerektiğinde buralardaki örnekleri araştırmacıların yeni çeşitlerin geliştirilmesi amacıyla kullanabildiğini bildirdi. Kızılcı, TAGEM’in Ankara ve İzmir’de tohum gen bankası bulunduğuna işaret ederek, son yıllarda dünyanın gündemi olan gıda arz güvenliği açısından buraların son derece önemli olduğunu dile getirdi. Ülkelerin yerli ve milli çeşit geliştirmesinin üretim açısından, genetik kaynakların biyoçeşitliliğin önemini bir kez daha ortaya koyduğunu vurgulayan Kızılcı, “Ankara Gen Bankamız 2010’da açılmış olsa da çalışmalarımız 1960’lara dayanıyor. Türkiye’nin ilk tohum gen bankası İzmir’de 1964 yılında açıldı.” dedi.

Kızılcı, Türkiye’nin biyoçeşitlilik açısından dünyanın şanslı coğrafyasında olduğuna dikkati çekerek, yaklaşık 12 bin civarında bitki türü olduğunu ve bunun yaklaşık üçte birinin yalnızca Türkiye’de bulunduğunu aktardı. Gelecekte ihtiyaç duyulacak kuraklığa ve farklı hastalıklara dayanıklı çeşitlerin geliştirilmesinin ancak genetik kaynakların zenginliğine bağlı olduğuna dikkati çeken Kızılcı, şöyle konuştu: “Tarımsal üretimin temel girdilerinden bir tanesi tohum. Tohum stratejik bir ürün olarak dünyanın gündeminde. Tarımsal üretiminizi sürdürülebilir kılmanız için kendi yerli ve milli tohumlarınızı üretmek durumundasınız. Bu anlamda da çeşitlerin geliştirilmesi ve kullanılabilmesi için gen bankalarımıza, hem vatandaşın kendi bağış yoluyla gönderdiği tohumları hem araştırmacılarımızın hem de üniversite hocalarımızın yaptığı çalışmalar sonucunda elde ettikleri tohumları kabul ediyoruz. Buraya gelen tohum ‘temizleme’ aşamasından geçer sonra da uzun ve orta süreli muhafaza edilmek üzere paketlenir. Bunların zaman içinde, ihtiyaç halinde ve belli sürelerde canlılık testleri ve üretim yenileme çalışmaları yapılıyor. Gen bankasına geldikten sonra çimlendirme testi de yapıyoruz. Buradaki tohumları araştırmacılarımız yeni tohumların geliştirilmesi için kullanabiliyorlar.”

Ankara’daki tohum gen bankasında büyük çoğunlukla tahıl grubu ürünlerin bulunduğu bilgisini veren Kızılcı, “Türkiye Tohum Gen Bankası dediğimiz Ankara’daki gen bankasında yaklaşık 59 bin örnek bulunuyor. İzmir’deki tohum gen bankasında da daha çok sebze ağırlıklı ürünlerimizi saklıyoruz. Bu iki gen bankamızda yaklaşık 119 bin örnek var.” ifadelerini kullandı.

Yerli tohumda genetik kaynakların önemine değinen Kızılcı, şu değerlendirmede bulundu: “Yerli tohumunuzun olması genetik kaynağınıza bağlı. Yeni çeşitlerin geliştirilmesinde, doğadan topladığımız genetik kaynaklarımızı kullanıyoruz. Farklı ıslah metotlarıyla kuraklığa dayanıklı bir geni çok verimli bir çeşidinize aktarabiliyorsunuz. Zaman zaman bitkileri, canlıları tehdit eden hastalıklar oluyor. Doğadaki bazı bitkiler buna dayanıklı kalabiliyor. Bunları kaliteli çeşitlerimize aktarabiliyoruz. Bu anlamda genetik kaynaklar stratejik olarak çok önemli. Türkiye bilgi birikimi ve altyapısıyla kendi çeşitlerini üreten ülke konumunda.”

37 “Ata tohumu” tescillendi

Ata tohumunu yerel çeşitler olarak adlandırdıklarını belirten Kızılcı, yerel çeşitlerin yeni çeşitlerin geliştirilmesinde kullanıldığını ve bu anlamda çok önemli olduklarını anlattı. Kızılcı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayesinde yerel çeşitlere yönelik Ata Tohumu Projesi yürütüldüğüne dikkati çekerek, bu kapsamda ülkede yerel çeşit olan tohumların envanterinin çıkarıldığını ve kayıt altına alındığını söyledi. Ata tohumlarının gelecek nesillere aktarılması için çalışmalar yaptıklarına işaret eden Kızılcı, “Diğer bir amacımız da bu yerel çeşitlerdeki tat ve aroma özelliklerini geliştirdiğimiz çeşitlere de aktarmak.” dedi.

Kızılcı, ata tohumu olarak son üç yılda 1500’den fazla örnek geldiği bilgisini vererek, şunları kaydetti: “Örnekler gelince ata tohumu olup olmadığını anlamak için uzmanlarımıza gönderiyoruz, onlar inceliyorlar. Ata tohumu olduğuna kanaat getirdikleri örnekleri tescil amaçlı yetiştiriyoruz. Bu tescilden sonra da enstitülerimizde bunların tohumlarını üreterek isteyen çiftçilerimize veriyoruz. Şimdiye kadar 37 çeşidimiz tescil oldu. Yaklaşık 417 civarında da yerel çeşit ata tohumu adayımızın da tescil çalışmaları devam ediyor.”

Önceki yazı
Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişçi: “Ülke olarak üretmek zorundayız”
Sonraki yazı
Coğrafi işaret tescilli Adana karpuzunda hasat gecikecek

Bizi Takip Edin

E-Bülten

E-Mail Bültenimize Abone Olun Olup Bitenlerden İlk Sizi Haberdar Edelim.

Lütfen geçerli bir e-posta adresi girin.
Menü