Boyları 5 santimetreyi geçmeyen minik sebzelerin hasadına başlandı

Sera ürünlerinden tropikal meyvelere çok çeşitli tarımsal ürünün yetiştirildiği Antalya’da, boyları 5 santimetreyi geçmeyen kabak, patlıcan, havuç, fındık turp, yedikule marul, renkli biber gibi minyatür sebzelerde hasat dönemi başladı.

Yaş sebze ve meyve üretiminde önemli potansiyeline sahip Antalya’da ürün çeşitliliği de her geçen gün artıyor. Kentte, gastronomi alanında küçük sebzelerin ve yenilebilir çiçeklerin popülerliğinin artmasıyla birlikte bu alandaki üretim faaliyetleri de hareketlendi.

Serik ilçesinde bir tarım firmasının 2 bin dönüm alanda ürettiği parmak boyundaki sebzelere, yurt içinde ve dışında özellikle 5 yıldızlı oteller ve lüks restoranlardan yoğun talep geliyor.

“Atıştırmalık” konseptiyle hazırlanarak paketlenen bu minik ürünler, zirai ilaç kullanımına gerek duyulmadan üretiliyor ve doğal oluşunun yanında lezzeti dolayısıyla tercih ediliyor.

Antalya’da yetiştirilen minik patlıcan, kabak, salatalık, havuç, mısır, ıspanak, marul, domates, pancar, biber, kereviz, roka, turp, fasulye ve soğan, sofraları süslüyor.

Günlük 200 kilogram ürün hasat ediliyor

Kentte faaliyet gösteren firmanın pazarlama direktörü Burak Akbulut, lüks mutfakların şeflerinden gelen talepler doğrultusunda yaklaşık 15 yıl önce Ar-Ge faaliyetlerine başladıklarını söyledi.

Başarılı sonuçlar alınca üretime geçtiklerini dile getiren Akbulut, ürünlerin hem görünüşleri hem de vitamin ve mineral açısından zengin oluşları dolayısıyla tercih edildiklerini belirtti.

Ürünlere talebin yoğun olduğunu vurgulayan Akbulut, “Ürünleri Rusya ve Arap ülkelerine göndermekteyiz, iç piyasada da ciddi talep var. Otel ve lüks restoranlar ürünleri değerlendiriyor. Baharın gelmesiyle hasat dönemimiz başladı. Günlük 200 kilogram kadar hasat mevcut. Aylık yaklaşık 3 ton da satış söz konusu.” diye konuştu.

Yenilebilir çiçekler, yemeklere hem lezzet hem görsellik katıyor

Göze ve mideye hitap eden yenilebilir çiçekler alanında da üretim yaptıklarını ifade eden Akbulut, aralarında menekşe, erik, latin ve fesleğenin de bulunduğu 15 çeşit aromada çiçek ürettiklerini anlattı.

Çiçeklerin son yıllarda Türk mutfağında yaygın kullanılmaya başlandığını dile getiren Akbulut, “Her çiçeğin kendine özgü aroması var. Latin çiçeğini yediğinizde tere ve roka tadı alıyorsunuz. Bu çiçek balık ve salata menülerinde kullanılıyor. Erik çiçeği, yaz kış size erik tadını veriyor. Elektrik çiçeği ise tükürük bezlerini çalıştırıyor ve ağzınızda küçük bir iğnelenme meydana geliyor. Daha sonra yiyeceğiniz yemeğin lezzetini daha çok almanızı sağlıyor.” dedi.

Akbulut, yenilebilir çiçeklerden görselliği nedeniyle en fazla menekşe çiçeğinin tercih edildiğini söyledi.

Çiçeğin tatlılarda ve süslemelerde yaygın şekilde kullanıldığını belirten Akbulut, çiçeklerin 12 ay boyunca serada yetiştirilebildiğini, en fazla Arap ülkelerine ihracat yapıldığını kaydetti.

Önceki yazı
Hatay’da hasadı devam eden soğanda 140 bin ton rekolte bekleniyor
Sonraki yazı
Mardin’de sezonun ilk arpa hasadı yapıldı

Bizi Takip Edin

E-Bülten

E-Mail Bültenimize Abone Olun Olup Bitenlerden İlk Sizi Haberdar Edelim.

Lütfen geçerli bir e-posta adresi girin.
Menü