BASF Türkiye & Azerbaycan & İran Ülke Müdürü Dr. Murat Ayaz: “Gelecekle ilgili sürekli düşünüyor ve olası sorunları önlemek üzere özel çözümler üretmeye devam ediyoruz”

İnovasyon, teknoloji, sürdürülebilirlik, Ar&Ge, insan ve çevre sağlığı, en önemlisi de bilim denilince akla ilk gelen şirkettir BASF. Tarımsal çözümleri ile fark yaratan, üretimde her türlü zorluğu yaşayan çiftçilerin işini kolaylaştıran BASF, tüketicilerin de sürdürülebilir şekilde üretilen gıdalara ulaşmasını sağlıyor. Sürdürülebilir tarım çözümlerine liderlik eden BASF’nin Türkiye & Azerbaycan & İran Ülke Müdürü Dr. Murat Ayaz’ı bu ay dergimize konuk ettik.

Sayın Ayaz; hava koşulları, doğal kaynakların azalması, mahsul fiyatlarındaki değişim, hastalık ve zararlılar gibi nedenlerle günümüzde tarım yapmak her zamankinden daha zor. Gücünü inovasyondan alan BASF’nin tarımı kolaylaştıran çözümlerini anlatır mısınız?

BASF Türkiye olarak, kimya sektöründe birçok farklı alanda faaliyet göstererek müşterilerimizin karşılaştığı zorlukları kolaylaştırmaya ve farklı ürün ve hizmetlerimizi sunmaya gurur ve heyecanla devam ediyoruz.

BASF Türkiye olarak faaliyet gösterdiğimiz birçok alanın yanı sıra BASF Tarım Çözümleri olarak da uzun yıllardan bu yana Türk çiftçisine bitki koruma ürünleri sunmaya devam ettik. Birkaç sene önce yaşanan önemli satın alımlar sonrası da bildiğiniz üzere ürün portföyümüze tohum ve teknolojileri, dijital tarım ve bitki koruma harici çözümler eklenmiş oldu. Bu sayede birbirini tamamlayan, çiftçilerin hayatını kolaylaştıran ürünlerimizin bulunduğu portföyümüzle tarladan laboratuvara birçok inovatif ürün ve hizmeti Türk çiftçisiyle buluşturmaya devam ediyoruz. Birbiriyle sinerji içinde çalışan ekiplerimizle de tüm ürün portföyümüzü sahada birebir tüketicilerimize detaylı olarak anlatmaktan mutluluk duyuyoruz.

BASF olarak gelecekle ilgili sürekli düşünüyor ve olası sorunları önlemek üzere özel çözümler üretmeye devam ediyoruz. Firma olarak gelecekle ilgili geliştireceğimiz ürün ve hizmetlerimizi stratejimiz çerçevesinde birkaç başlıkta toplayabiliriz. Bunları inovasyon, dijitalleşme, sürdürülebilirlik ve müşteri odaklılık olarak özetleyebiliriz.

İnovasyon süreçlerimizi, müşterilerimizin ihtiyaçları, toplumsal beklentiler ve yasal gereklilikler doğrultusunda yönlendiriyoruz. Bu doğrultuda öncelikle inovasyon yani çiftçilerin ihtiyaçlarına göre, uzun araştırma & geliştirme çalışmaları sonrası piyasaya sürülen yepyeni ürünlerimizle ilgili gelecek yol haritamızdan bahsetmek isterim. Ar-Ge faaliyetlerimizde BASF’nin tarım stratejisini desteklemeye odaklanıyoruz. BASF Tarım Çözümleri’nin küresel olarak yaklaşık 900 milyon Euro’luk bir yıllık AR-GE maliyeti bulunuyor. Tarımsal AR-GE’de çalışan 3.000’den fazla uzmanımızla yüzlerce formülasyonlarda yenilikler, tohum genetiği ve teknolojilerinde inovatif projeler geliştirmeyi hedefliyoruz. 2028’e kadar küresel olarak 8 aktif maddenin lansmanını yapmayı planlıyoruz. Türkiye’de de bu sene yepyeni aktif maddelerle birlikte yepyeni ürünleri tüketicilerle buluşturacağız.

2021 senesinde de bitki koruma segmentinde tarımı kolaylaştırmak üzere “Geliştirilmiş Formül ile Her Damlada Güçlü Etki” sunan Stomp® Aqua ürünümüzün relansmanının yanısıra “Rahatlık ve Başarının Anahtarı” olan Privest® SC ve “Tarlanızın Verim ve Kalite Sigortası” olan Kezuro® lansmanlarını gerçekleştirdik. Tüm iş ortaklarımızdan son derece olumlu geri dönüşler aldık.

2022’de de birbirinden farklı ve önemli birçok yeni ürünü çiftçilerimizle buluşturmaya hazırlanıyoruz. Bunları sırasıyla şöyle özetleyebilirim.

Yepyeni bir insektisit olan ve pamukta tütün beyazsineği, yaprakbiti ve yaprakpirelerine karşı çözüm sunacak olan Ventigra®’nın oldukça olumlu geri dönüşler alacağından şimdiden eminiz.  

Aynı zamanda sektörde yaşanan değişim sonrası içeriğindeki yepyeni Reysol® aktif maddesinin de bulunduğu üçlü karışımdan oluşan Revycare fungisitimizi Ocak ayından itibaren tanıtmaya başlayacağız.

Tüm bunlara ek olarak sert çekirdeklilerde farklı hastalıklara karşı ruhsatlı olan Delan SC’nin yine bir başka fungisit olarak sektörde dikkat çekeceğinden eminiz. 

Her sene yepyeni ürünleri sektöre tanıtan BASF Tarım Çözümleri bu şekilde inovasyondan aldığı güçle birlikte küresel olarak yenilikçi ürün portföyümüzün ışığında da 2029’a kadar 7.5 Milyar Euro’luk satış potansiyeline ulaşmayı öngörüyor.

Aynı zamanda 2021’de İstanbul Teknokent’de açılışını yaptığımız Tohum Çözümleri laboratuvarımızla sadece Türkiye’nin değil yakın coğrafyanın müşterilerine hizmet vermeyi amaçlıyoruz.

BASF’nin Türkiye’de bulunan ve bir çok endüstriyel sektöre çözüm sağlayan uygulama laboratuvarları, BASF İnovasyon Merkezi çatısında birleşmişti. BASF Tarım Çözümlerinin tohum müşterilerine özel çözümler üretecek laboratuvarında bölgenin tarım müşterilerine özel hizmet sunmaya başlandı. Bizde BASF Tarım Çözümleri olarak BASF Tohum Çözümleri laboratuvarında;

  • Tohum yükleme oranı ölçümü: Uygulamadan sonra tohum üzerinde gerçekte ne kadar aktif madde olduğunu belirtir. 
  • HPLC & Dijital Görselleme Homojen Dağılım: Yapılan uygulamanın daneden daneye homojenliğini belirtir.
  • Tozuma Testi (Heubach Dust Meter) Düşük Tozuma Oranı: Tohum uygulamasında kullanılan ürününün dane üzerinde kalması ve uygulama sonrası daneden ayrılarak kullanıcı ve çevre sağlığına zarar vermemesi sağlanır.
  • Akıcılık Testi: Tohum uygulamasında kullanılan ürünlerin ekim sırasında yapışma vs. nedeniyle ekim aletlerinde tıkanmaya neden olmaması ve homojen ekim sağlanmasını sağlar.

BASF, sürdürülebilir tarıma önem veriyor ve sürdürülebilir tarım çözümlerine liderlik ediyor. Özellikle mahsule özel hazırlanan etkili ürünler ve yeni teknolojilerle dikkat çekiyorsunuz. Bu çalışmalarınız hakkında bilgi alabilir miyiz?

Sürdürülebilirlik, Ar-Ge çalışmalarımıza yön veren en önemli unsurlardan biridir. Yapılan Ar-Ge çalışmalarıyla karbon ayak izini düşürmek için daha verimli ve strese daha dayanıklı mahsuller üretilmesini sağlıyoruz. Aynı zamanda yeni açıkladığımız projemizle BASF Tarım Çözümleri olarak çiftçilerin CO2 emisyonlarını azaltmalarını sağlayan Küresel Karbon Çiftçiliği Programını başlatıyor.

Bu konunun detaylarından bahsetmek gerekirse;

  • Küresel CO2 emisyonlarının yaklaşık %20’si tarım yoluyla oluştuğundan, karbon verimli tarım uygulamaları iklim değişikliğiyle mücadeleye önemli ölçüde katkıda bulunabilir. BASF, iklim değişikliğiyle mücadeleye katkıda bulunma çabalarının altını çizerek, çiftçilerin CO2 emisyonlarını azaltan uygulamaları takip etmelerine ve bunlardan yararlanmalarına olanak tanıyan bir program oluşturacak. Küresel Karbon Çiftçiliği Programı, BASF Tarım Çözümlerinin buğday, soya, pirinç, kanola ve mısır ürünlerinde 2030 yılına kadar üretilen bir ton mahsul başına karbon ayak izini %30 azaltma taahhüdünü destekleyecek. BASF, programını 2022’den itibaren aşamalı olarak başlatacak.
  • Küresel Karbon Çiftçiliği Programı, sürdürülebilir tarım uygulamalarını destekleyecek ve tohumlar, yenilikçi kimyasal ve biyolojik bitki koruma ürünlerinden dijital tarım ve gübre yönetimi çözümlerine kadar BASF’nin çiftçiler için bütünsel portföyünün en iyi şekilde kullanılmasını teşvik edecek. Program, çiftçilerin sürdürülebilirlik konusundaki katkılarının artırılmasına yönelik dengeli kararlar almalarına yardımcı olan iyileştirmeleri yönlendirmek ve değerlendirmek için sürdürülebilirlik araçlarıyla desteklenecektir. Çiftçilerin üretim alanlarındaki emisyonları azaltmalarına ve toprakta daha fazla karbon tutmalarına yardımcı olacak. Ayrıca BASF, çiftçilerin karbon azaltma çabalarından ikinci gelir akışı elde etmelerini sağlayacak, tanınmış sertifika kuruluşlarından karbon kredileri üretmelerine olanak tanıyan küresel bir çerçeve oluşturacak.

Tüm bunlara ek olarak aynı zamanda Türkiye’de tüm sosyal paydaşlarımızı bitki koruma ürünlerini en doğru şekilde uygulanması anlamında bilgilendirmek amacıyla çeşitli faaliyetler sürdürüyoruz. Geçtiğimiz sene çiftçilerin doğru uygulama yapmaları amacıyla doğru uygulama etiketlerini birebir dağıtmaya devam ettik. Aynı zamanda doğru uygulama posterini ve videomuzu da birçok farklı mecradan paylaştık. Gelecek sezon hem bu çalışmalarımızı hem de konu başlıklarını genişletmek amacıyla çalışmalarımıza hızla devam ediyoruz.

Dijital teknolojilere de büyük yatırım yapıyorsunuz. Bu kapsamda xarvio™ dijital tarım çözümünü geliştirdiniz. Çözüm ortaklarınız uygulamadan nasıl faydalanıyor?

BASF Tarım Çözümleri olarak dijitalleşme başlığı bizim stratejimizdeki ana başlıklardan birisidir. Dolayısıyla dijital ürünlere yaptığımız yatırımlar sayesinde bitki koruma ve tohum faaliyetlerinde büyümeyi destekliyor ve yeni gelir kaynakları oluşturuyoruz. Bitki koruma alanında faaliyet gösteren bir şirketten tarım çözümleri sunan bir şirkete dönüşen BASF olarak, dijital araçlar sayesinde gücümüze güç katıyoruz.

Türkiye’de yakın zamanda lansmanını yaptığımız dijital tarım uygulamamız xarvio® SCOUTING app kısa bir zaman içerisinde sadece Türkiye’de 400.000’den fazla kullanıcı tarafından cep telefonuna indirildi.

xarvio® SCOUTING app ile kullanıcılar mahsullerinin fotoğrafını çekerek;

  • Yabancı ot tanımlama
  • Hastalık teşhisi
  • Bitki oluşum analizi
  • Yaprak zararı gibi farklı sorunlarla rahatca mücadele edebilirler.

xarvio® ile küresel birçok firma arasında gerçekleşen işbirliği sayesinde gücümüze güç katıyor altyapı çalışmalarına hızla devam ediyoruz.

BASF, 2020 yılında Tarım Çözümleri segmentinde AR-GE’ye 840 milyon Euro harcadığını, bu rakamın segment satışlarının %11’ine denk geldiğini açıklamıştı. Şirket, 2021 yılında tarım inovasyonları ile ilgili AR-GE çalışmalarına ne kadar yatırım yaptı?

Bitki koruma ürünleri, tohumları ve dijital çözümleri bir arada sunan bir firma olma özelliğimiz sayesinde pazardaki gücümüzü koruyoruz. Ortalama olarak küresel AR-GE maliyetimiz yaklaşık 900 milyon Avro civarında. Bu kadar yatırım sonunda da 2029’a kadar 7.5 milyar Avro satış potansiyeli barındırmasını planlıyoruz. 30’dan fazla tohum ve teknolojilerine dair projeler ve 2028’e kadar küresel olarak lansmanı yapılacak olan 8 yeni aktif maddede AR-GE projelerimizin gücünü en iyi kanıtlayan unsurlar.

BASF denilince akla her ne kadar kimyasal ve biyolojik preparatlar gelse de tohumda da yüksek verimli çeşitlere sahipsiniz. Tohum alanındaki yatırımlarınızı anlatır mısınız?

2021 rakamları henüz açıklanmadığı için size 2020 senesindeki rakamlarımızdan örnekler vererek açıklamak isterim. 2020 senesini 7.660 milyon Avro ile kapatan BASF Tarım Çözümleri bu satışların 1.495 milyon avrosunu tohum & teknolojilerinden elde etti.

Türkiye’de de BASF Tarım Çözümleri olarak pamuk portföyümüzde birçok ürünümüzle sektöre hizmet vermeye devam ediyoruz. Örneğin, Fiona® ile “Kaliteli Elyaf ve Yüksek Randıman” sunuyoruz. Fiona® sektörümüzde de verim potansiyeli çok yüksek bir ürün olarak bilinmektedir.

Zor koşulların vazgeçilmezi olan Candia® ile de hasat döneminde oluşacak olumsuz hava koşullarında elyaf dökümüne karşı toleransı yüksektir.

Bu ürünlerimize ek olarak yeni sezonda müşterilerimizle bir başka pamuk tohumu ürünümüz olan Olivia®’yı da tanıtmayı amaçlıyoruz. Olivia® ise yüksek güç ve yüksek verim sağlamasıyla ön plana çıkıyor.

Pamuk tohumunun yanı sıra sebze tohumları iş birimimiz olan Nunhems ile de yakın dirsek temasımız devam ediyor. Ekipler arası yakalanan sinerji ile tüm çiftçilerimize birçok farklı alanda birbirini tamamlayan ürün ve hizmetlerle çözümler sunmaya devam ediyoruz.

Önümüzdeki süreçte Türk çiftçisi hangi yenilikçi ürünleriniz ile tanışacak?

2021 senesinde de bitki koruma segmentinde tarımı kolaylaştırmak üzere “Geliştirilmiş Formül ile Her Damlada Güçlü Etki” sunan Stomp® Aqua ürünümüzün relansmanının yanısıra “Rahatlık ve Başarının Anahtarı” olan Privest® SC ve “Tarlanızın Verim ve Kalite Sigortası” olan Kezuro® lansmanlarını gerçekleştirdik. Tüm iş ortaklarımızdan son derece olumlu geri dönüşler aldık.

2022’de de birbirinden farklı ve önemli birçok yeni ürünü çiftçilerimizle buluşturmaya hazırlanıyoruz. Bunları sırasıyla şöyle özetleyebilirim.

Yepyeni bir insektisit olan ve pamukta tütün beyazsineği, yaprakbiti ve yaprakpirelerine karşı çözüm sunacak olan Ventigra®’nın oldukça olumlu geri dönüşler alacağından şimdiden eminiz.

Aynı zamanda sektörde yaşanan değişim sonrası içeriğindeki yepyeni Reysol® aktif maddesinin de bulunduğu üçlü karışımdan oluşan Revycare® ürünümüzü Ocak ayından itibaren tanıtmaya başlayacağız.

Tüm bunlara ek olarak sert çekirdeklilerde farklı hastalıklara karşı ruhsatlı olan Delan® SC’nin dikkat çekeceğinden eminiz. 

Önceki yazı
Tarımsal sulama projelerine bu yıl 11,5 milyar lira kaynak ayrıldı
Sonraki yazı
Tarım Kredi gübre fiyatlarında yüzde 30’a varan indirim yaptı

Bizi Takip Edin

E-Bülten

E-Mail Bültenimize Abone Olun Olup Bitenlerden İlk Sizi Haberdar Edelim.

Lütfen geçerli bir e-posta adresi girin.
Menü