Devlette görev yaparken aklımda hep kendi iş yerimi açmak vardı. 2003 yılında bir arkadaşımla Zirai İlaç, Gübre ve Tohum Bayisi açtık. 2010 yılına kadar yürüttüğümüz ortaklığı bu tarihten sonra noktaladık. 2011 yılında devletten istifa ederek ayrıldım ve bayinin başına geçtim. Aynı yıl Fide Üretim Tesisi de açtım. O tarihten buyana hem bayi hem fidelik olarak çiftçilerimize hizmet veriyoruz. 20 kişilik bir ekibe sahibiz. Mevsimsel olarak bu sayı artış göstermektedir.
Fide üretim tesisi kurmamdaki asıl amaç, kendi ihtiyacımı karşılamak içindi. O yıllarda bölgemize fideler Antalya’dan geliyordu. İlk birkaç yıl kendi ihtiyacım kadar fide üretimi yaptım. Başarılı olduktan sonra daha profesyonel son sistem sera yatırımı yaparak kapasitemizi artırdık. Yazlık ve kışlık tüm sebze fideleri üretmekteyiz. Domates, biber, patlıcan, kabak, kavun, karpuz, nane, karnabahar, brokoli, kereviz, marul yani tarlaya dikilen tüm sebzelerin fidelerini yetiştiriyoruz.
Türkiye pazarı öyle bir hale geldi ki arz ve talebe göre fiyat belirleniyor. Tüketici ihtiyaçları, organik ürün, kaliteli ürün konuşuluyor ama emin olun bunlar ütopya, insanların süslü konuşmaları. Biyolojik ve biyoteknik mücadele ülkemiz tarımı açısından çok önem arz ediyor, fakat bu mücadelelerin yapıldığı alanlarda ürün fiyat anlamında fark görmeyince çiftçi bir daha ki yıl bu üretim mücadelesinden vazgeçiyor. Pazarın arzı varsa fiyat düşüyor, ama pazarın talebi varsa hiçbir şeye bakılmadan ürünler alınıyor.
Sumi Agro Türkiye ile 8 yıldır başarılı bir iş ortaklığımız bulunmaktadır. Hemen hemen tüm ürünlerini çiftçilerimizle buluşturuyoruz. Yenilikçi, üstün nitelikli ürünleri tarımsal üretimde karşılaşılan sorunlara çözüm üretiyor. Özellikle Isonet LTT isimli feromonları bağda salkım güvesine üstün başarı sağlamaktadır. Sumi Agro Türkiye; güvenilir, kaliteli, insani ilişkileri iyi bir firmadır.
İleri görüşlü, başarılı, yol gösterici, en önemlisi de çevresinde güven duyulan bir isim olarak öne çıkıyor Sayın Hüseyin Kavas. Yıllardır hem devlette hem de özel sektörde tarımda iz bırakan Sayın Kavas, bilgi ve tecrübesiyle üreticilerin hayatını kolaylaştırıyor. Yenilikçi çözümleri çiftçilerle tanıştıran, tarıma çok yönlü bakışıyla dikkat çeken Ece Tarım Sahibi Sayın Hüseyin Kavas’ı bu ayki sayımıza konuk ederek, sektördeki başarı hikâyesini konuştuk.
Sayın Hüseyin Kavas, çocukluğundan buyana hep tarımın içinde olmuş. 1988 yılında Beydere Ziraat Meslek Lisesinden mezun olduktan sonra tarımda profesyonel hayatı başlayan Sayın Kavas, Tarım Bakanlığında göreve başlamış. Bakanlık görevinde iken eğitimine ara vermeyen Sayın Kavas, Ege Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Bağcılık Bölümünü de başarı ile bitirmesinin ardından Adıyaman’da görev yapmış. Yaklaşık 24 yıl devlette tarıma katkı sağlayan Sayın Kavas, Manisa’nın Saruhanlı ilçesindeki Ece Tarım’ın kuruluş öyküsünü ve özel sektöre nasıl adım attığını şu sözlerle anlatıyor: “Devlette görev yaparken aklımda hep kendi iş yerimi açmak vardı. 2003 yılında bir arkadaşımla Zirai İlaç, Gübre ve Tohum Bayisi açtık. 2010 yılına kadar yürüttüğümüz ortaklığı bu tarihten sonra noktaladık. 2011 yılında devletten istifa ederek ayrıldım ve bayinin başına geçtim. Aynı yıl Fide Üretim Tesisi de açtım. O tarihten buyana hem bayi hem fidelik olarak çiftçilerimize hizmet veriyoruz. 20 kişilik bir ekibe sahibiz. Mevsimsel olarak bu sayı artış göstermektedir.”
Başarılı çözümler sunduğumuz için çiftçi portföyümüz yıllardır hep aynı
Sayın Kavas, bayi ve fidelik sahibi olmasının yanı sıra aynı zamanda bir çiftçi. Tarımsal üretim yapmayı, toprağa ayak basmayı, bitkilerle ilgilenmeyi, üreticilerin sorunlarına çözüm üretmeyi çok seven Sayın Kavas, “Fide üretim tesisi kurmamdaki asıl amaç, kendi ihtiyacımı karşılamak içindi. O yıllarda bölgemize fideler Antalya’dan geliyordu. İlk birkaç yıl kendi ihtiyacım kadar fide üretimi yaptım. Başarılı olduktan sonra daha profesyonel son sistem sera yatırımı yaparak kapasitemizi artırdık. Yazlık ve kışlık tüm sebze fideleri üretmekteyiz. Domates, biber, patlıcan, kabak, kavun, karpuz, nane, karnabahar, brokoli, kereviz, marul yani tarlaya dikilen tüm sebzelerin fidelerini yetiştiriyoruz. Ağırlıklı olarak Ege Bölgemize hizmet veriyoruz. Mevsimsel olarak da Marmara ve İç Anadolu bölgelerimize fide gönderimi yapıyoruz. Zirai İlaç ve Gübre bölümünde yaklaşık 500 üreticimize çözüm sunuyoruz. Fidelik bölümünde rakam yıllara göre değişebiliyor. Başarılı çözümler sunduğumuz için çiftçi portföyümüz yıllardır hep aynı. Artık çiftçilerimiz aileden gibi oldu” ifadelerini kullanıyor.
Çiftçinin hak ettiği geliri elde ettiğini söylemek mümkün değil
Çiftçilerin alın terinin karşılığını alamadığını düşünen isimlerden Sayın Hüseyin Kavas. Her ne kadar kaliteli üretim yapılırsa yapılsın üreticilerin plansızlıktan ötürü hak ettiği geliri alamadığını vurgulayan Sayın Kavas, şöyle devam ediyor: “Çiftçinin hak ettiği geliri elde ettiğini söylemek mümkün değil. Devletimizin ne yazık ki düzgün bir tarım politikası yok. Plan ve programsızlıktan dolayı tarımın sorunlarına çözüm üretilemiyor. 2023 yılı çiftçi için kötü bir yıl değildi. Bölgemizde 7-8 çeşit ekonomik ürün üretiliyor, bu çeşitlerden sadece 2’si çiftçinin yüzünü güldürmedi, pamuk ve mısır. Diğer ürün grubu kârlı üretim sezonu geçirdi. Bu yıla geldiğimizde, geçen yıl sebze ürünleri para kazandırdığından sebze ürünleri üretimi arttı. Pamuk ve mısır çiftçisi de sebzeye yöneldi. Böyle olunca tüm dengeler alt üst oldu. Sebze üretiminde artış yaşanınca sanayiciler de fırsatçı davrandı, domatesin kilogramını 3 bin 600 TL’ye alacakken, bin 200 TL’ye düşürdü. Hatta son dönemde, “Para istiyorsanız ürün getirmeyin” dediler. Bu sorunların tek sebebi denetimsizlik, politikasızlıktır. Türkiye pazarı öyle bir hale geldi ki arz ve talebe göre fiyat belirleniyor. Tüketici ihtiyaçları, organik ürün, kaliteli ürün konuşuluyor ama emin olun bunlar ütopya, insanların süslü konuşmaları. Biyolojik ve biyoteknik mücadele ülkemiz tarımı açısından çok önem arz ediyor, fakat bu mücadelelerin yapıldığı alanlarda ürün fiyat anlamında fark görmeyince çiftçi bir daha ki yıl bu üretim mücadelesinden vazgeçiyor. Pazarın arzı varsa fiyat düşüyor, ama pazarın talebi varsa hiçbir şeye bakılmadan ürünler alınıyor. Ürün para etmeyince bizler de büyük sıkıntı yaşıyoruz. Şuan tahsilat sıkıntısı hat safhada. Biz bayiler, yüzde 95 vadeli çalışıyoruz. Çiftçi para kazanamayınca bizlere borcunu ödeyemiyor.”
Başarının arkasındaki temel unsur, içindeki tembelliği yenmektir
30 yıldan fazla süredir tarıma katma değer sağlayan, okumayı ve çalışmayı hala bırakmayan Sayın Hüseyin Kavas, geleceğin Ziraat Mühendislerine başarılı olmaları için şu önerilerde bulunuyor: “Yeni mezun arkadaşlarımız okumayı ve çalışmayı hiçbir zaman bırakmasınlar. İyi bir Ziraat Mühendisi olmak istiyorlarsa çok iyi kimya, biyoloji, coğrafya, meteoroloji bilmeliler. Tarım sadece kitapta öğrenildiği gibi değil, tarlada mutlaka ayak izleri olacak. Tarım birikim işidir. Başarının arkasındaki temel unsur, içindeki tembelliği yenmektir.”
Sumi Agro Türkiye; güvenilir, kaliteli, insani ilişkileri iyi bir firmadır
Sayın Hüseyin Kavas’ın tarımdaki başarı yolculuğunda Sumi Agro Türkiye ile olan iş ortaklığı da önemli bir unsur. Sumi Agro’nun çok değerli, çok kıymetli bir firma olduğuna vurgu yapan Sayın Kavas, “Sumi Agro Türkiye ile 8 yıldır başarılı bir iş ortaklığımız bulunmaktadır. Hemen hemen tüm ürünlerini çiftçilerimizle buluşturuyoruz. Üstün nitelikli ürünleri tarımsal üretimde karşılaşılan sorunlara çözüm üretiyor. Özellikle Isonet LTT isimli feromonları bağda salkım güvesine üstün başarı sağlamaktadır. Sumi Agro Türkiye; güvenilir, kaliteli, insani ilişkileri iyi bir firmadır. ” diyerek sözlerini noktalıyor.
