Tarımda devrim niteliğindeki projeleri hayata geçirmeyi hedefleyen, çiftçilerin daha kaliteli, sağlıklı ve verimli ürün yetiştirmelerini sağlayan isim: HÜSEYİN BAYSÖZ

  • 1986 yılında kimya mühendisi İbrahim Halil Baysöz’ün kurduğu Gap Tarım Zirai İlaç Bayi ile başlayıp 2007 yılında kurumsallaşma sürecine geçip GAPAGRO’yu kurduk. Şu anda aktif olarak uğraştığımız tarım sektöründe, bitki korumayı hedefleyerek, bu yönde teknik danışmanlık hizmeti vermekte, bitki koruma ürünlerinin satışını yapmakta, ayrıca iyi tarım uygulamaları ve organik tarım uygulamaları ile soframıza sağlıklı ürünlerin getirilmesi adına zirai ürünlerin piyasaya arz edilmesini sağlamaktayız.
  • Alanında uzman ziraat mühendislerimizle bölge üreticilerimizin arazileri kontrol edilerek daha kaliteli, sağlıklı ve verimli ürün yetiştirmeleri için danışmanlık hizmeti veriyoruz. Ayrıca yüksek kaliteli ve dünya çapında tarım ilacı yelpazesi ile üreticilerimizin daha kaliteli ve sağlıklı ürünler yetiştirmesini sağlıyoruz. Geleceğe yönelik AR-GE çalışmalarımız mevcut. 
  • Perakende çalıştığım 2002-2007 yılları arasında Sumi Agro’nun Sumigold 20 EC ve Mospilan 20 SP adlı ürünlerini çok alıp sattım, bunlar antepfıstığının vazgeçilmez, sorun çözen ikilisidir. Distribütörlüğe başladığım 2007 yılında ise ilk çalıştığım firma yine Sumi Agro oldu ve halen çalışmaya devam ediyorum. Sumi Agro ürünleri oldukça kalitelidir. Ayrıca tecrübeli saha ekibiyle üreticilerimize teknik destek de vermektedir. Sumi Agro’nun sayesinde başarılı çözümler ürettiğimizi söyleyebilirim.

Tarım sektörünün gelişmesi, modernleşmesi, büyümesi ve en önemlisi değer görmesi için kafa yoranlar da var ülkemizde. Sayın Hüseyin Baysöz, bu sayılı kişilerden biri. Azim, kararlılık, doğru strateji ve planlamayla hep büyüme odaklı projeleri hayata geçiren Sayın Baysöz, tarımı en üst seviyeye çıkarma inancıyla çalışan ender insanlar-dan. Dilinden tarımı, toprağı, kaliteli üre-timi hiç düşürmeyen GAPAGRO Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Hüseyin Baysöz’ü bu ay dergimize konuk ettik.

Sayın Hüseyin Baysöz, çocukluğun-dan itibaren tarımla iç içe olan bir isim. Babası rahmetli İbrahim Halil Baysöz’den devraldığı bayrağı başarıyla taşıyan Sayın Baysöz, GAPAGRO’nun kuruluş hikayesini şu sözlerle anlatıyor: “Rahmetli babam Galatasaray Üniversitesi Kimya Mühendisliği mezunudur. Gaziantep’e gelip ilk dershaneyi açan kişidir. İlimizde dershane kültürünü oluşturmuştur. Dershanecilik süresince tarımdan hiç kopmadı, hem dershanecilik hem de çiftçilik yaptı. Köyde işleyecek arazi çok olduğundan dershaneciliği tamamen bıraktı ve memleketimiz olan Birecik’e gitti. 80’li yıllarda buğday ve bağ üre-timi bölgede yaygındı. Bağda önemli bir hastalık olan Filoksera, tüm bağları kurutunca babam kimyacı olması sebebiyle de kimyasal mücadelenin önemini anlatmak istedi, böylece Birecik’e ilk zirai ilaç bayisini açtı. Çiftçilerin sorunlarını çözmek, ilaçlara rahat ulaşmalarını sağlamak amacıyla 1986 yılında kurduğu GAP Tarım, bölgede açılan ilk profesyonel bayidir. Babam üretimin ve üreticinin yanında her zaman olmuş, bilgisiyle tarımsal üretime değer katmıştır. Benim de çocukluğum babamın yanında geçti. Kendisinden tarımı, toprağı, üretimi sev-meyi öğrendim. Tarımsal alanda daha fazla hizmet vermeyi hedefleyerek 2007 yılında Gaziantep’te kurumsallaşma sürecine başladık ve GAPAGRO’yu kurduk. Şu anda aktif olarak uğraştığımız tarım sektöründe, bitki korumayı hedefleyerek, bu yönde teknik danışmanlık hizmeti vermekte, bitki koruma ürünlerinin satışını yapmakta, iyi tarım ve organik tarım uygulamaları ile sağlıklı ürünlerin piyasaya arz edilmesini sağlamaktayız.”

“Üreticilerimizin daha kaliteli ve sağlıklı ürünler yetiştirmesini sağlıyoruz”

Sayın Baysöz, tarımsal üretimde profesyonelliğe çok önem veriyor. Bunun için de profesyonel bir yönetim kadrosu oluş-turmuş. 50’den fazla Ziraat Mühendisiyle bölgede “Daha İyi Gelecek İçin Daha İyi Tarım” mottosuyla hareket eden Sayın Baysöz, GAP Tarım ve GAPAGRO’nun 30 yılı aşkın süredir çiftçilere profesyonel hizmet verdiğini söylüyor. Sayın Baysöz, kaliteli üretim için yaptıkları çalışmaları şöyle açıklıyor: “Alanında uzman ziraat mühendislerimizle bölge üreticilerimizin arazileri kontrol edilerek daha kaliteli, sağlıklı ve verimli ürün yetiştirmeleri için danışmanlık hizmeti veriyoruz. Ayrıca yüksek kaliteli ve dünya çapında tarım ilacı yelpazesi ile üreticilerimizin daha kaliteli ve sağlıklı ürünler yetiştirmesini sağlıyoruz. Geleceğe yönelik AR-GE çalışmalarımız mevcut. Bölgemizde profesyonel anlamda doku kültürü laboratuvarı bulunmamaktadır. Bölge için büyük ihtiyaç olan bu laboratuvarı hizmete sokmayı planlıyoruz. 2023 yılında aktif olacağını hedefliyoruz. Antepfıstığı üzerine melezleme çalışmalarımız var. Şuan 300’den fazla kombinasyon üzerinde çalışıyoruz. Bu kombinasyonlar arasın-dan bir veya iki tane çeşidi tescil ettireceğiz ve Türk tarımına kazandıracağız. Çeşitlerimizden bir tanesine rahmetli babamın adını vereceğim. Bunun yanın-da analiz laboratuvarı kurmak diğer bir hedefimiz. Bitkiye her yıl aynı miktarda ilaç veya gübre verilmez. Bitkinin ne istediğini tespit edip ona göre besleme ve ilaçlama programı yazacağız. Özellikle hastalıklar Antepfıstığı ağaçlarında birbirine çok benzemektedir ve mühendisler kolay kolay ayırt edememektedir. Analiz laboratuvarı ile bu sıkıntının önüne geçeceğiz. Çiftçilere kullandırttığımız ürünlerin çalışıp çalışmadığını da bu şekilde ispat edeceğiz. Bu projemiz hayata geçtiğinde çalıştığımız tüm zirai ilaç bayilerinin eli rahatlayacak.”

“Doğru politikalarla dünyanın her yerine kaliteli, lezzetli Antepfıstığımızı satmak mümkün”

Antepfıstığı, kayısı ve sarımsak üzerine yoğun çalışmalar yaptıklarını da dile getiriyor Sayın Baysöz. Bu 3 ürünün katma değeri yüksek ürünler olduğunu ve üretimlerinin her yıl artış gösterdiğini belirten Sayın Baysöz, “Yetiştirdiğimiz Antepfıstığını dünyanın tam olarak tanımadığını düşünüyorum. Bu yüzden ihracatımız yeteri düzeyde gerçekleşmiyor. ABD’ye baktığınızda dünyanın her yerine Antepfıstığı sattığını görürsünüz. Ancak bizim ürünümüzdeki kalite, lezzet ve aroma onların ürünlerinde yok. Onlarda maliyet daha düşük. Girdi maliyetleri düşük olunca üreticileri daha fazla kazanıyor, ama bizim üreticilerimiz maalesef istediği kazancı elde edemiyor. Girdi maliyetleri yanında hava şartları da üretimi etkiler rekolte düşer ise çiftçi zor durumda kalıyor. Fiyat politikasına bağlı olarak şuan İtalya, Almanya ve Çin’e ihracat gerçekleştiriyoruz. Ancak doğru politikalarla dünyanın her yerine kaliteli, lezzetli Antepfıstığımızı satmak mümkün” diyor. 

“Bizim yaptığımız çalışmaları daha büyük kompleksler halinde devlet yapması lazım”

Sayın Baysöz, yenilikçi fikirleriyle dikkat çekiyor. GAPAGRO bünyesinde kurduğu AR-GE birimiyle, Antepfıstığında periyodisiteyi ortadan kaldırmayı planlayan Sayın Baysöz, tarım kampüsü ile de tarımda büyük bir atılım yapmayı hedefliyor. Sayın Baysöz, projelerini anlatmaya şöyle devam ediyor: “Bizim yaptığımız çalışmaları daha büyük kompleksler halinde devlet yapması lazım. ABD, Antepfıstığında niye bizden önde? UCB diye bir çeşitleri var. Bu çeşidin iki geninden birisi bize ait. Bizdeki çeşitler verime 15 yaşında yatıyor. Bu çeşit 7 yaşından itibaren ürün veriyor. Aradaki 7 yıllık farkı dönüme hesapladığınızda müthiş bir fark ortaya çıkıyor. Bu çalışmalarla Antepfıstığında bizi geçtiler. Antepfıstığında periyodisite vardır, yani var yılı yok yılı. Periyodisiteyi ortadan kaldıracak yeni çeşitler üzerine çalıştıklarını duyuyoruz. Tabi devlet orada araştırmacıyı, üreticiyi, ihracatçıyı destekliyor. Biz de ise ne yazık ki destekler yetersiz. Bu tür katma değer-li bir ürün üzerine araştırma çalışmaları yoğunlaştırılmalı, erken hasada gelen, hastalıklara dayanıklı yeni çeşitler üzerine çalışma başlatılmalıdır. Biz bunu başaracağız. Hayata geçireceğimiz laboratuvar yatırımımızın toplam maliyeti 400 milyon TL’yi bulmaktadır. Tarım kampüsü şeklinde yapacağım. Bu projeyi ilk hayata geçireceğimi söylediğimde gülenler olmuştu. “O gülenlerle ben bu kampüsü gezeceğim” diye and içtim. Doku kültürü ile ürettiğimiz fidanları sadece yurt içine değil yurt dışına da göndereceğiz. Özellikle Irak ve Suriye’yi hedef pazar olarak belirledik. Şuan Suriye’de savaştan dolayı Antepfıstığı ağaçları kurudu. Savaş bittikten sonra mutlaka fidan ihtiyacı olacak. Hemen buradan fidan gönderecek kapasiteyi doku kültürü laboratuvarı ile sağlayacağız. Günümüzde yaşadığımız sıkıntıları bu projelerle çocuklarımız yaşamayacak. Bölgenin tarımsal potansiyelinde müthiş bir artış olacak. Dünya ile aramızdaki farkı kapatacağız.”

“GAPAGRO’yu bir okul diye tanımlayabiliriz”

Türkiye’nin tarımsal potansiyeli yüksek bir ülke olduğunu ancak bu potansiyeli değerlendiremediğini üzgün bir şekilde dile getiriyor Sayın Baysöz. Bunun sebebinin ise kültürel olduğunu düşündüğünü kaydeden Sayın Baysöz, “Bölgemizde üniversite okuyan kolay kolay çiftçilik yapmaz. Şehirde oturana şehirli, köyde oturana köylü dedikleri için ve köylü kelimesini kimse kendine yakıştırmadığı için tarımsal bir proje ortaya çıkmıyor. Tüm gençler kendini teknolojiyle, arabayla hayal ediyor, tarlada kendini hayal eden yok. Tarım ülkemizde ikinci sınıf insan işiymiş gibi görüldüğünden gençler tarımdan uzaklaşıyor. Belki iddialı olacak ama ülkemiz tarımsal potansiyelinin yüzde 1’ini bile kullandığımızı düşünmüyorum. Sadece Antepfıstığındaki kayıplarımızı halledebilsek ülke nefes alır ekonomik anlamda. Herkes işini severek seçmeli ve yapmalıdır. Son tercih olarak veya hiçbir yer gelmedi, en azından ziraat mühendisi olayım diyerek kimse ziraat fakültesi okumasın. 10 ziraat mühendisinin 9’unda iştahsızlık görüyorum. Bu arkadaşların sektörde başarılı olmaları mümkün değil. Biz genç ve kadın mühendis istihdamına çok önem veriyoruz. GAPAGRO’yu bir okul diye tanımlayabiliriz. Bünyemizde çalışan çoğu arkadaşımız ilaç bayi açtı. Kurumsal firmalarda iyi yerlere gelen birçok arkadaşımız da oldu. Ama bu arkadaşlarımızın bir özelliği vardı, tarımı seviyorlardı. Teknik anlamda çok mühendis yetiştirdik. Her yıl 100’ün üzerinde staj başvurusu alıyoruz, bu da başarılı bir şirket olduğumuzu, tercih edildiğimizi göstermektedir” ifadelerini kullanıyor.

“Sumi Agro denilince aklıma, kalite, dürüstlük ve çözüm geliyor”

Sayın Baysöz, dünya çapında firmaların kaliteli ürünlerini çiftçilerle buluşturuyor. Özellikle Sumi Agro’ya ayrı bir parantez açıyor Sayın Baysöz: “Sumi Agro denilince aklıma, kalite, dürüstlük ve çözüm geliyor. Perakende çalıştığım 2002 – 2007 yılları arasında Sumi Agro’nun Sumigold 20 EC ve Mospilan 20 SP adlı ürünlerini çok miktarda alıp sattım, bunlar antepfıstığının vazgeçilmez, sorun çözen ikilisidir. Antepfıstığında Dal Güvesi ve Karagöz Kurdu önemli zararlılardır. Bu zararlıları Sumi Agro’nun üstün nitelikli ürünleriyle çözüp verimli üretim sağlı-yorduk. Distribütörlüğe başladığım 2007 yılında ise ilk çalıştığım firma yine Sumi Agro oldu ve halen çalışmaya devam ediyorum. Sumi Agro’nun ürünleri yukarıda da belirttiğim gibi oldukça kalitelidir. Ayrıca tecrübeli saha ekibiyle üreticilerimize teknik destek de vermektedir. Sumi Agro’nun sayesinde başarılı çözümler ürettiğimizi söyleyebilirim.”

“Köylerde tarımsal işletmeler kurulmalıdır”

Sayın Baysöz, tarım sektörünün sorunlarını ve çözüm önerileri ise şu şekilde sıralıyor: “Türk tarımının en büyük sorunu parçalı arazilerimizdir. Toplulaştırma konusunda birçok çalışma oldu ama başarıya ulaşmadı. Toplulaştırma olmadan tarım sektörünün kalkınması çok zor. Köylerde tarımsal işletmeler kurulmalıdır. 10 bin dönümün üzerinde tarım yapan işletmelere teşvikler verilmelidir. 20 kişiyi birleştirerek şirket kurulur, tek karar alınır, tarımda katma değer artar. 3 dönümde 5 dönümde tarım yapılarak bir adım ileriye gitmek mümkün değildir. Örneğin, Antepfıstığında 15 dönüm bir yerde, 20 dönüm bir yerde, bunların ilaç atımı, bakımı yapılması, hasadı vs. hepsi hem ürüne, hem insana eziyet oluyor, hem de boş yere masraf. Tarımda kalkınmayı hedefliyorsak doğru politikalar, destekler, projeler hayata geçirilmelidir. Kısacası, tarıma değer verilmelidir.”

Önceki yazı
Toros Meram’a İngiltere’den Üstün Başarı Ödülü
Sonraki yazı
Başarılı Bir Siyasetçi, Efsane Bir Ziraat Mühendisi, Tarım Sevdalısı, Halk Adamı: Ayhan Barut

Bizi Takip Edin

E-Bülten

E-Mail Bültenimize Abone Olun Olup Bitenlerden İlk Sizi Haberdar Edelim.

Lütfen geçerli bir e-posta adresi girin.
Menü