- Hep tarımla, hayvancılıkla iç içe olmak istediğim için Ziraat Fakültesini tercih ettim. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi mezunuyum. Bitkisel üretim mezunu olmama rağmen hayvancılık alanında kendimi geliştirmeye karar verdim ve aynı üniversitede Zootekni bölümünde yüksek lisansımı tamamladım. Babamı rol model alarak Ziraat Mühendisi oldum.
- 2017 yılında Bala Tarım İşletmesinde çalışmaya başladım. Sahada her noktada çalışma fırsatım oldu. Bala Tarım, 4 farklı başlıkta faaliyet gösteriyor; Büyükbaş Hayvancılık, Küçükbaş Hayvancılık, Tarla Bitkileri ve Meyvecilik. Büyükbaş hayvancılıkta tamamen süt üretimi yapıyoruz, günlük yaklaşık 50 ton süt üretiyoruz. Küçükbaş hayvancılıkta yoğurt üretimi yapıyoruz, büyük bir sürümüz var. Meyvecilikte 13 farklı çeşit elma üretiyoruz.
- Meslek hayatımda kadın olduğumu unuttum, kendimi işe verdim, hep başarıyı hedefledim. Böylece kadın olmanın dezavantajını hiç yaşamadım. Bala Tarım’ın her departmanında çok sayıda kadın çalışanımız var. Kadınlara pozitif ayrımcılık yapıyoruz, onlar da başarılarıyla kendilerini ispat ediyorlar.
Kararlılık, azim ve yenilikçi düşünceyle tarım sektöründe kadınların nasıl başarılı olacağının en güzel örneğidir Sayın Göksel Acar. Tamamen tarıma odaklı, fikirleriyle ilham verici bir Ziraat Mühendisi olan Sayın Acar, ülkemizin en büyük tarım işletmesi olan Bala Tarım’a liderlik ederek fark yaratıyor. Tarım sektöründe kadınların ne kadar etkili ve değerli olduklarının göstergesi olan Bala Tarım İşletmesi Genel Müdürü Sayın Göksel Acar’ı bu ayki sayımıza konuk ederek, başarı hikayesini konuştuk.
Sayın Göksel Acar, bir tarım sevdalısı. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi mezunu olan Sayın Acar, babasını rol model alıp tarımda başarılı çalışmalara imza atmak için Ziraat Mühendisliğini tercih etmiş bir isim. “Hep tarımla, hayvancılıkla iç içe olmak istediğim için Ziraat Fakültesini tercih ettim” diyen Sayın Acar, şöyle devam ediyor: “Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesinden mezun olduktan sonra mesleki yaşantım hayvancılık iş kolunda başladı. Bitkisel üretim mezunu olmama rağmen hayvancılık alanında kendimi geliştirmeye karar verdim ve aynı üniversitede Zootekni bölümünde yüksek lisansımı tamamladım. Ailem de hayvancılıkla uğraşıyordu. Gözümü açtığımda hayvanların içindeydim. İzmir’in Urla ilçesinde doğdum. Bölgemizde koyunculuk çok popülerdi. Babam bankada çalışmasına rağmen hayvancılık ve çiftçilikle uğraşıyordu. Babamı rol model aldığımı söyleyebilirim. Tarım kariyerimde üretimin her alanında bulundum, ancak Bala Tarım İşletmesinde meyvecilik alanında da kendimi geliştirme imkanı buldum.”
Bala Tarım’da görev yapmaktan gurur duyuyorum
85 bin dekar arazi varlığı, 4 bin dekar meyve bahçesi, 5 bin büyükbaş hayvan varlığıyla Türkiye’nin en büyük tarım işletmesi Bala Tarım’a liderlik eden Sayın Göksel Acar, bir Ziraat Mühendisi olarak sürdürülebilir tarıma önem veren böylesine büyük bir işletmede görev yapmaktan gurur duyduğunu dile getiriyor. Bala Tarım’ı, “en büyük serüveni” olarak tanımlayan Sayın Acar, çalışmaları hakkında şu bilgileri veriyor: “2017 yılında Bala Tarım İşletmesinde Genel Müdür Yardımcısı olarak çalışmaya başladım. Sahada her noktada çalışma fırsatım oldu. Bala Tarım, 4 farklı başlıkta faaliyet gösteriyor; Büyükbaş Hayvancılık, Küçükbaş Hayvancılık, Tarla Bitkileri ve Meyvecilik. Büyükbaş hayvancılıkta tamamen süt üretimi yapıyoruz, günlük yaklaşık 50 ton süt üretiyoruz. Küçükbaş hayvancılıkta yoğurt üretimi yapıyoruz, büyük bir sürümüz var. Meyvecilikte 13 farklı çeşit elma üretiyoruz. Az miktarda da armut üretimimiz bulunmaktadır. Tarla bitkilerinde de 23 farklı ürün üretiyoruz. Bunun içinde endüstri bitkileri, yem bitkileri, sertifikalı tohumluk yer almaktadır. Operasyonumuz başarılı bir şekilde yürümektedir.”
Mesleğimde kadın olmanın dezavantajını hiç yaşamadım
Karış karış 85 bin dekar araziyi bilen ve inovasyonu teşvik eden görüşleriyle tarıma katma değer sağlayan Sayın Acar, sektörde kadın olmanın dezavantajını hiç yaşamadığını belirtiyor. Erkek kadın ayrımı yapmadan tarımı seven, kendini geliştiren herkesin sektörde başarılı olacağını dile getiren Sayın Acar, “Sektörümüzde çalışan kadın sayısı yetersiz. Erkeklerle kıyaslama yapacak kadar sektörde yer alamıyoruz. Ancak sektörde çalışan kadınlara karşı ön yargı olduğunu da düşünmüyorum. İnsanlar avantajı da dezavantajı da kendileri yaratıyor. İşine konsantre olan, kendini geliştiren her mühendis arkadaşımın sektörde başarılı olacağına inanıyorum. Bir şeyler size hazır verilmiyor, emek vermeden başarılı olmak mümkün değil. Dolayısıyla kadın erkek ayrımı yapmak da yanlış. Ben meslek hayatımda kadın olduğumu unuttum, kendimi işe verdim, hep başarıyı hedefledim. Böylece kadın olmanın dezavantajını hiç yaşamadım. Bala Tarım’ın her departmanında çok sayıda kadın çalışanımız var. Kadınlara pozitif ayrımcılık yapıyoruz, onlar da başarılarıyla kendilerini ispat ediyorlar” şeklinde konuşuyor.
Genç Ziraat Mühendisi meslektaşlarım sabırla çalışsınlar
Sayın Göksel Acar’ın genç Ziraat Mühendislerine de başarılı olmaları için önerileri var: “Ziraat Fakültelerinden yeni mezun ya da mezun olacak meslektaşlarımın sabırlı olmalarını öneriyorum. Unutmasınlar, dünyanın en güçlü silahı sabırdır. Sabırla, yılmadan çalışmaya devam ederlerse başarılı olacaklarına inanıyorum. Günümüzde dil ve iletişim çok önemli. Hem yabancı dil, hem de sosyal yönden kendilerini mutlaka geliştirmeleri gerekiyor. Dil olmadan herkes yarım bence.”
Ürettiğimiz elmanın tamamına yakınını ihraç ediyoruz
Bala Tarım İşletmesi, meyvecilik alanında önemli yatırımlar yapıyor. İşletme özellikle modern elma üretimiyle fark yaratıyor. Sayın Göksel Acar, yatırımların devam edeceği sinyalini verirken, şu ifadeleri kullanıyor: “Türkiye, elma üretiminde dünyada güzel bir yerde. Bazı yıllar değişmekle birlikte 4. sıradayız. Meyvecilik zamana yayılı bir iş. Son dönemlerde profesyonel tesislerin ve kapama bahçelerin kurulumu arttı. Profesyonel tesisler ihracata uygun elma üretimi yapabiliyor. Hava koşullarından, bilinçsiz ilaçlamadan dolayı elma ihracatında Türkiye’nin payı hep düşük kaldı. Biz güçlü bir mühendislik kadrosuna sahibiz. 40 kişilik teknik ekibimiz var. Arkadaşlarımızın özel çabaları ve aldıkları eğitimlerle kalıntısız, doğru kalibrede, ihracata uygun elma üretimi gerçekleştiriyoruz. Şuan ürettiğimiz elmanın tamamına yakını ihracata gitmektedir. Bu sezon 10 bin ton elma ürettik, %90’ından fazlasını ihraç ettik.”
Koruyucu mühendislik çalışmasıyla zararlı popülasyonunu önlüyoruz
Sayın Göksel Acar’ın ilham verici özelliğini “koruyucu mühendislik” çalışmasında daha iyi görüyorsunuz. Hastalık ve zararlı kontrolünün meyvecilikte zor olduğunu düşünürsek, koruyucu mühendislik çalışmasıyla bu sorunun aşıldığını öğrendik. Sayın Acar, “Hastalık ve zararlı kontrolünde çok dikkatliyiz. Bölge itibariyle de ari bölgedeyiz diyebilirim. Çevremizde meyvecilik işletmesi çok değil. Bir anlamda koruyucu mühendislik yaptığımızı söyleyebilirim. Sahada mühendislerimiz erken tespitlerle hastalık ve zararlı kontrolünü sağlayabilmektedirler. Ağaçlarımıza uyguladığımız güçlü bitki besleme programlarıyla bağışıklık sistemlerini güçlendiriyor, hastalık ve zararlılardan korunmalarını sağlıyoruz. Zararlının meyveye zarar verecek popülasyona ulaşmasına izin vermiyoruz” diyor.
Sumi Agro benim için güven ve çözümdür
Sayın Acar, Sumi Agro’ya karşı pozitif bir yaklaşımının olduğunun altını çiziyor. Uzun yıllar Sumi Agro’nun üstün nitelikli çözümlerini kullandıklarını ve kullanmaya devam edeceklerini kaydeden Sayın Acar, konuşmasını şöyle noktalıyor: “Sumi Agro benim için güven ve çözümdür. İnanılmaz bir güvenim var firmaya karşı. Tarımsal üretimde yaşadığımız herhangi bir sıkıntıyı hemen kendilerine iletiyor ve çözüm alıyoruz. Ayrıca eğitim odaklı bir firma Sumi Agro. 7 yıldır buradayım, her yıl eğitim programlarımıza katkı sağlıyorlar.”
harmanTIME ve Sumi Agro Turkey ailesi olarak bu keyifli ve bilgilendirici röportaj için Sayın Göksel Acar’a teşekkür eder, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlarız. İyi ki varsınız…