- Bayer olarak, bu yıl Türkiye’de 70. yaşımızı kutlamaktan gurur duyuyoruz. İstanbul’daki genel merkezimizin yanı sıra Bursa Mustafakemalpaşa ve Gebze’deki tarım ürünleri fabrikalarımız ve Antalya’daki Ar-Ge merkezimizle hizmet veriyoruz. 1000’den fazla çalışanımız bulunuyor. Türkiye’nin tarımda ve sağlıkta kendine yeter bir ülke olabilmesini destekliyor, yerelleşmeye yatırım yapıyoruz. Ülkemizin kalkınması ve refahının artması için bu iki stratejik alanda değer yaratan çözümler üretiyoruz.
- Türkiye’deki tarım sektörü ve üreticiler için değer yaratan, sürdürülebilirlik odaklı yenilikçi çözümler sunuyoruz. Türkiye’de tarım ürünleri tesisi bulunan tek uluslararası şirketiz. Yüksek performanslı mısır, kanola ve sebze tohum çeşitlerimiz, yabancı ot, hastalık ve zararlılarla mücadele için yenilikçi bitki koruma ürünlerimiz ve biyolojik çözümlerimizle geniş bir portföye sahibiz. Amacımız, dijital tarım uygulamalarımız ve sahada aktif çalışan ziraat mühendislerimiz aracılığıyla üreticilerimizin verimini artırıp daha fazla üretmesine destek olmak, doğayı korumak ve rejeneratif (yenileyici) tarımı önceliklendirmek. Bu doğrultuda tarımın geleceğini şekillendirmeye kararlıyız.
- Dijital tarım uygulamalarımızla üreticilerin sağlıklı, yüksek verimli ürünler yetiştirmelerine destek oluyor, bilgi birikimimizi ve başarılı uygulamalarımızı paylaşıyoruz. Üreticiler bu yolla, tarlalarını yakından takip ederek yalnızca gelişimi az olan alanlara odaklanabiliyor ve uzaktan hızlı bir şekilde tarlalarını kontrol edebiliyor. Bayer olarak; ürünlerimiz, dijital tarım uygulamalarımız ve sunduğumuz teknik destekle tohumdan hasada kadar olan tüm süreçte üreticilerin yanında olmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Üreticilerin de bu dönüşüme ayak uydurması oldukça önemli.
Türkiye’nin tarımda ve sağlıkta kendine yeter bir ülke olabilmesini destekleyip, yerelleşmeye yatırım yapan dev kimya şirketi Bayer, ülkemizde 70. yılını kutluyor. 70 yıllık süreçte yaptığı yatırımlar, üretim, ihracat ve yarattığı istihdamla Türkiye’de güçlü bir ayak izine sahip olan Bayer, tarım sektörü ve üreticiler için değer yaratan, sürdürülebilirlik odaklı yenilikçi çözümler sunuyor. Ülkemizde tarım ürünleri tesisi bulunan tek uluslararası şirket olan Bayer, geniş ürün portföyü ve dijital tarım uygulamalarıyla tarımın geleceğini şekillendiriyor. İnovasyona ve sürdürülebilirliğe öncülük eden Bayer Crop Science’ın Türkiye Ülke Müdürü Sayın Onur Çamili’yi bu ayki sayımıza konuk ederek, ülkemizdeki 70 yıllık başarılı yolculuklarını, tarım sektörü ve üreticiler için değer yaratan, sürdürülebilir odaklı yenilikçi çözümlerini, akıllı tarım uygulamalarına yaptıkları yatırımları ve geleceğe yönelik projelerini konuştuk.
Bayer “Herkes için Sağlık, Sıfır Açlık” misyonu doğrultusunda tarımı çözümün bir parçası haline getirmek amacıyla ülkemizde 70 yıldır çalışıyor. Dile kolay, 70 yıl. Bize öncelikle 1954 yılından bu yana geçen başarı yolculuğunuzu anlatır mısınız?
Bayer olarak, bu yıl Türkiye’de 70. yaşımızı kutlamaktan gurur duyuyoruz. İstanbul’daki genel merkezimizin yanı sıra Bursa Mustafakemalpaşa ve Gebze’deki tarım ürünleri fabrikalarımız ve Antalya’daki Ar-Ge merkezimizle hizmet veriyoruz. 1000’den fazla çalışanımız bulunuyor. Türkiye’nin tarımda ve sağlıkta kendine yeter bir ülke olabilmesini destekliyor, yerelleşmeye yatırım yapıyoruz. Ülkemizin kalkınması ve refahının artması için bu iki stratejik alanda değer yaratan çözümler üretiyoruz. Üretimimiz, yatırımlarımız, ihracatımız ve yarattığımız istihdamla güçlü bir ayak izine sahibiz.
Bayer olarak, daha iyi bir gelecek için güçlü rolümüzün farkındayız. İki asra yaklaşan global deneyimimizle, bilim ve teknoloji temelli bakış açımızla, lider konumumuzla, sorumlu yaklaşımımızla üreticilerimiz için güvenilir ve tercih edilen bir çözüm ortağı olmayı ilke ediniyoruz.
Bayer Tarım Ürünleri Bölümü olarak, Türkiye’deki tarım sektörü ve üreticiler için değer yaratan, sürdürülebilirlik odaklı yenilikçi çözümler sunuyoruz. Türkiye’de tarım ürünleri tesisi bulunan tek uluslararası şirketiz. Yüksek performanslı mısır, kanola ve sebze tohum çeşitlerimiz, yabancı ot, hastalık ve zararlılarla mücadele için yenilikçi bitki koruma ürünlerimiz ve biyolojik çözümlerimizle geniş bir portföye sahibiz. Amacımız, dijital tarım uygulamalarımız ve sahada aktif çalışan ziraat mühendislerimiz aracılığıyla üreticilerimizin verimini artırıp daha fazla üretmesine destek olmak, doğayı korumak ve rejeneratif (yenileyici) tarımı önceliklendirmek. Bu doğrultuda tarımın geleceğini şekillendirmeye kararlıyız.
40’tan fazla ülkeye bitki koruma ve ilaç ürünleri ihraç ediyoruz. Tarım ürünleri ihracatımız 2023’te yaklaşık 378 milyon TL oldu. Bitki koruma satışlarımızdaki yerellik oranı 2023 itibarıyla yüzde 86’ya ulaştı.
1966 yılından bu yana bitki koruma ürünleri üreten Gebze Fabrikamız, yerel pazara yönelik ihtiyacı karşılamasının yanı sıra yıllık ortalama 1.500 tonluk hacim ile Orta Doğu ve Doğu Afrika ülkeleri başta olmak üzere 2023’te 20 ülkeye 302 milyon TL’lik ihracat gerçekleştirdi. Bu tesisimizde yatırımlarımızı her yıl genişletiyor, üretim hacmimizi ileriki dönemde yüzde 53 oranında artırmayı planlıyoruz. Her yıl artan oranda ihracata katkıda bulunmaktan ve başarılarımızı ödülle taçlandırmaktan büyük onur duyuyoruz.
Bursa Mustafakemalpaşa’da bulunan tarım ürünleri fabrikamız yıllık 1,2 milyon torba tohum üretim kapasitesine sahip. Üretimin büyük kısmı yurt içinde satılmakla beraber 76 milyon TL tutarında ihracat yapıyor.
Antalya’da bulunan 7 hektarlık Ar-Ge Merkezimizde ise 3 ürün grubunda (Domates, Salatalık ve Biber) ıslah çalışmaları yapıyoruz.
Küresel düzeyde teknolojiye ve çevresel standartlara sahip fabrikalarımızda üretmeye ve yenilikçi çözümler sunmaya devam ediyoruz. Yeni dış pazarlara açılma hedefimiz de var.
Tarımsal üretimi tohumdan hasada ve hatta soframıza kadar devam eden bir süreç olarak görüyor ve bir bütün olarak ele alıyorsunuz. Bu kapsamda yaptığınız çalışmalar hakkında bilgi alabilir miyiz?
Müşteriyi merkeze alarak ‘Tohumdan Çatala’ yaklaşımımızla üreticilerimizin her zaman yanında olmayı hedefliyoruz. Food Chain Partnership (FCP) projemizle, işletmelerin Bayer ile mutabık kaldığı ilaçlama programlarını kullanarak üretim yapmasına ve ürettiği ürünleri ilaç kalıntısı gibi değerlere takılmadan yurt dışı ya da yurt içi pazarlara satabilmesine yardımcı olan bir sözleşme imzalıyoruz. Sözleşme kapsamında düzenli eğitimler ile hem işletmelerin çalışanlarına hem de sözleşmeli üretim yaptırdıkları üreticilerine güvenli ürün kullanımından ürün yetiştiriciliğine kadar tüm bilgilendirmeleri de yapabiliyoruz. Bu sözleşme, bir yandan satışlarımıza ivme kazandırırken, diğer yandan işletmeler ile aramızda bağın güçlenmesine ve uzun soluklu bir iş ortaklığı yapısının oluşmasına yardımcı oluyor.
Bu bağlamda 2024 yılı için üzüm ve patates üretimi yapan iki büyük firma ile FCP sözleşmesini imzaladık. Ayrıca 2024 yılı başında ülkenin patates üretimine yön veren 20’ye yakın işletmeyi merkez ofis ve Gebze fabrikada misafir ederek üretimlerine katma değer katabilecek tüm çözümlerin (kimyasal, biyolojik, dijital) temellerini atmaya başladık.
Mısır, kanola ve sebze tohum çeşitleri, yenilikçi bitki koruma ürünleri ve biyolojik çözümlerinden oluşan geniş portföyümüzün yanı sıra dijital tarım uygulamalarımız ve sahada aktif olarak çalışan ziraat mühendislerimizle birlikte üreticilere tohumdan hasada kadar çözüm paketleri sunarak daha sağlıklı, verimli ve sürdürülebilir üretim yapmalarını hedefliyoruz. Çeşitli hastalıklar, zararlılar, yabancı otlar ve kuraklık başta olmak üzere çevresel faktörler nedeniyle Türkiye’de giderek azalan hububat üretimini ve verimliliğini arttırmak amacıyla Türkiye’de buğday tohum üretiminde önemli rol oynayan tohum firmaları ve üreticileriyle iş birliğine gittik. Bu iş birliği kapsamında bu yıl toplamda 70.000 hektar alanda 662 üreticinin, Climate FieldView dijital tarım uygulamasını ücretsiz olarak kullanmasını sağladık.
Bayer Crop Science, tarım sektöründe dijital tarım uygulamalarının kullanımına öncülük etti. Dijitalleşmenin iş stratejinizin bir parçası olduğunu biliyoruz. Üretim sürecinde çiftçilere yardımcı olan dijital araçlarınız nelerdir?
İklim krizi ve artan nüfus karşısında, tarımda sürdürülebilir yaklaşımlara ihtiyaç artıyor. Tarımda dijitalleşmeye, akıllı tarım uygulamalarına, rejeneratif (yenileyici) tarım modeline geçmek bir zorunluluk. Bayer olarak, kaynaklarımızı korurken, üretimde verimliliği de attırmaya odaklanıyoruz. Bu doğrultuda, tarımda dijital dönüşüme ve inovasyona öncülük ediyoruz. Türkiye’de uydu verileri üzerinden ekim alanlarının takibini ve analizini yapan ilk firmayız.
Dijital tarım uygulamalarımızla üreticilerin sağlıklı, yüksek verimli ürünler yetiştirmelerine destek oluyor, bilgi birikimimizi ve başarılı uygulamalarımızı paylaşıyoruz. Üreticiler bu yolla, tarlalarını yakından takip ederek yalnızca gelişimi az olan alanlara odaklanabiliyor ve uzaktan hızlı bir şekilde tarlalarını kontrol edebiliyor. Bayer olarak; ürünlerimiz, dijital tarım uygulamalarımız ve sunduğumuz teknik destekle tohumdan hasada kadar olan tüm süreçte üreticilerin yanında olmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Üreticilerin de bu dönüşüme ayak uydurması oldukça önemli.
Ayrıca, düzenlediğimiz tarla günlerinde, çiftçilere, hangi mısır tohumu çeşidimizin, hangi toprak tipinde, hangi sıklıkta en yüksek verimi verdiğini aktarıyoruz. Bunları tarla koşullarında görebiliyor, çeşitlerimizin performanslarına dair rakamsal verileri öğreniyor ve mısır bitki koruma çözümlerimizle ilgili bilgiler alabiliyorlar.
Üreticilerimize birçok dijital tarım çözümü sunuyoruz:
Climate FieldView, üreticilerin uydu haritaları üzerinden tarla sağlığını, bitki gelişimini ve ürün su kullanımını istedikleri anda bilgisayar veya mobil cihazlarıyla uzaktan takip etmelerine, maksimum verim almalarına, riskleri yönetebilmelerine olanak sağlıyor. Üreticiler, tarlalarındaki gelişimi az olan noktaları kolayca gözlemleyebiliyor. Zamanında müdahaleyle verim kayıplarının önüne geçebiliyor. Zaman ve iş gücünden tasarruf edebiliyor. Üreticiler Climate Fieldview’da yer alan tarlalarını Bayer temsilcileriyle paylaşabiliyor ve uzaktan da destek alabiliyorlar.
MagicScout, Google Play ile App Store gibi dijital marketlerden ücretsiz olarak indirilebilen bir mobil uygulama. Üreticiler, arazilerde teşhis edilen hastalık ve yabancı otları, MagicScout mobil uygulaması ile internet bağlantısına gerek duymadan saniyeler içerisinde tespit edebiliyor.
Safety Seal ücretsiz olarak indirilebilen bu uygulamayla üreticiler, satın aldıkları Bayer bitki koruma ve Dekalb ürünlerinin orijinalliğini teyit edebiliyor.
4 Mevsim ile çiftçilerimize bitki koruma hakkında kapsamlı bilgiler sağlıyoruz. Üreticiler, bitki korumanın ve zirai ilaçlamanın nasıl, ne zaman yapılacağı, hastalık, zararlı ve yabancı otlarla nasıl mücadele edileceği gibi soruların cevaplarını bulabiliyorlar. Hava durumu özelliğinden faydalanabiliyor. Tarım borsasında sebze ve meyvelerin fiyatlarını takip ederek ekonomik planlama yapabiliyor.
4 Mevsim mobil uygulamasını telefonuna indirerek hesap oluşturan ve tarım sektöründe üretici odaklı ilk sadakat programı olan Kazananlar Kulübü’ne üye olan çiftçiler ve bayiler ise; satın almış oldukları Bayer bitki koruma ürünlerinin üzerinde bulunan QR kodu taratarak puan topluyor ve Kazananlar Kulübü içerisinde yer alan “Hediye Kataloğu”ndan BayPuanları ile alışveriş yapabiliyor; biriktirdikleri puanlarını akıllı telefondan buzdolabına, televizyondan kablosuz kulaklığa kadar birçok hediye satın almak için kullanabiliyor.
DEKALB Verim Hattımız üzerinden, uzman ziraat mühendislerimizle Türkiye’nin her köşesinden 444 94 49 numaralı telefonu arayan üreticilere ücretsiz danışmanlık veriyoruz. Üreticiler; toprak hazırlığı, çeşit seçimi, ekim zamanı/sıklığı, sulama/gübreleme, hastalık/zararlı ve yabancı ot mücadelesi ve hasat gibi mısır yetiştiriciliği ile ilgili her konuda bilgi alabiliyor.
Son olarak, sürdürülebilirlik konusunda ne gibi adımlar atıyorsunuz?
Doğal kaynakları daha verimli ve sorumlu bir şekilde kullanırken, artan gıda talebini karşılamak, sürdürülebilir bir gelecek adına çalışmalar yürütüyoruz. Rejeneratif (Yenileyici) tarım bu çalışmaların önemli bir parçası. Bayer olarak, rejeneratif tarımı destekleyerek toprak sağlığının iyileştirilmesini, sera gazı emisyonlarının azaltılmasını, böylelikle iklim değişikliğiyle mücadele etmeyi, biyolojik çeşitliliği, su kaynaklarını korumayı amaçlıyoruz.
Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri kapsamında 2030 yılına yönelik global hedefler doğrultusunda Türkiye’de önemli projeler yürütüyoruz. Hedeflerimize ulaşmanın dijitalleşmeyle, hassas tarıma geçmekle, daha iyi tohum çeşitleri geliştirmekle, inovasyonla ve ileri teknolojiden faydalanmakla mümkün olduğuna inanıyoruz.
Tesislerimizde de güçlü sürdürülebilirlik adımları atıyoruz. Gebze bitki koruma ürünleri fabrikamızda yaptığımız değişikliklerle doğal gazda %35 ve elektrik tüketiminde %29 oranında azalma sağladık. 2023 yılında IREC Sertifikası alarak yıllık tükettiğimiz elektrik enerjisinin tamamını güneş enerjisinden karşıladık. Bu sayede 2023’te tüketilen elektrik enerjisine karşılık gelen 458 ton CO2 tamamen sıfırlandı. Yağmur sularıyla bahçe sulama yaparak %53 oranında su tasarrufu sağladık. Hedefimiz 2024 sonunda bu oranı %100’e çıkarmak.
Avrupa’daki 6 önemli tesisten biri olan Bursa Mustafakemalpaşa’daki fabrikamızda, su tüketimini 2030’a kadar %28 oranında iyileştirmeyi hedefliyoruz. Fabrikamız, 2019 yılında yenilenebilir enerji kaynaklarına geçerek CO2 salınımında 1600 ton düşüş kaydetti. Her iki fabrikamızda da atıkları azaltarak geri dönüştürme çalışmaları yürütüyoruz.
Diğer yandan sürdürülebilirlik hedeflerimize ulaşma yolunda güçlü ürün portföyümüzü sürekli geliştirmeye ve üreticiler ile tarım sektöründeki diğer tüm paydaşların ürünleri güvenli bir şekilde kullanabilmesi amacıyla gerek sahada gerekse online olarak Güvenli Ürün Kullanımı eğitimleri düzenlemeye devam ediyoruz. Özellikle bitki koruma ürünlerinin doğru zamanda, doğru miktarda, doğru şekilde kullanılmasını önemsiyoruz. Bunun yanı sıra gerekli önemlerin alınması için eldiven, maske ve tulum başta olmak üzere kişisel koruyucu ekipmanların sağlanmasında üreticilere destek oluyoruz.
Güvenli kullanım ve iyi tarım uygulamalarına yönelik düzenlenen eğitimler kapsamında bu yıl Türkiye’nin 7 bölgesinde 25 binden fazla üreticiyle bir araya geldik. İnsan sağlığını ve gezegeni koruyarak, çevre bilinciyle hareket ederek ürünlerin etkili, güvenli ve sürdürülebilir kullanılmasını sağlamada ve tarımın geleceğini şekillendirmede önemli rol üstleniyoruz.