Areo Tohumculuk Genel Müdürü Gökhan Köseoğlu: “Hedefimiz tohumda global bir marka olmak”

Bitki koruma sektörünün lider firması Hektaş, bitki besleme sektörünün ardından tohumculuk sektörüne de yatırım yaptı. Areo Tohumculuk’u bünyesine katan Hektaş, son teknolojileri kullanarak yüksek nitelikli sebze ve tarla bitkilerine yönelik ıslah çalışmalarına hız verdi. Özellikle ülkemizde büyük bir sorun olan hastalık ve zararlılara dayanıklı, rekoltesi yüksek tohum üzerine Ar-Ge yatırımları gerçekleştiren Areo Tohumculuk, Hektaş’ın tohum ıslahı alanında üssü oldu. Yakın zamanda tescil alan yeni çeşitleri piyasaya sürecek olan firma, ülkemizin ulusal tohum ihtiyacını karşılama ve dünya tohum pazarındaki payını artırmayı hedefliyor. Areo Tohumculuk Genel Müdürü Sayın Gökhan Köseoğlu ile Hektaş’ın tohum gibi önemli bir alana giriş hikayesini, yaptıkları çalışmaları ve hedeflerini konuştuk.

Sayın Köseoğlu, tohum, tarımsal üretimin en önemli girdisidir. Ülkemiz tarım sektörüne bitki koruma ve bitki besleme alanlarında büyük yatırımlar yapan Hektaş’ın tohumculuk alanına da yatırım yapması ne zaman başladı? Areo Tohumculuk’un kuruluş hikayesinden bahseder misiniz?

2017 yılının başlarında, özellikle bitki koruma sektöründe 60 yılı aşkın tecrübeye ve güçlü bir geçmişe sahip olan Hektaş şirketimiz özelinde yeni stratejik planlamalar yapıldı. Hektaş’ın hizmet verdiği mevcut iş kollarının yanında, bitki besleme ve stratejik öneme sahip olan tohum iş kollarına da güçlü bir giriş yapması hedeflendi. Bitki besleme pazarına girişin diğer iş kollarına göre kolay olduğunu söyleyebilirim. Çünkü operasyonel süreçleri daha kısa ve ürünü hemen piyasa sunabiliyorsunuz. Ama tohum çalışmalarının bilindiği gibi kendine has bir süreci var. Bir çeşidi ıslah etmek, tohumu üretmek 4-5 yılı hatta daha fazlasını bulabiliyor. Tohum çalışmalarımıza devam ederken, 2019 yılında stratejimiz doğrultusunda bünyemize kattığımız Areo Tohumculuk ile yerli Ar-Ge’ye dayalı çalışmalarımız hız kazandı. ‘Yerli Ar-Ge, Yerli Tohum’ mottosuyla çalışmalarını sürdüren Areo Tohumculuk, Hektaş’ın tohum üssü olarak konumlandırıldı. Geldiğimiz noktada tohum alanında çıktılarımızı almaya başladık. Areo çatısı altında biri sebze diğeri de tarla bitkileri olmak üzere iki alanda çok önemli ıslah çalışmalarını sürdürmekteyiz.

Tohumculukta Ar-Ge çok önemli. Bir çeşidin ıslahı uzun yıllar almakta. Ar-Ge çalışmalarınızı ve şu an Türk çiftçisinin hizmetine sunduğunuz çeşitlerinizi anlatır mısınız?

Ar-Ge çalışmalarımız sebze türlerinden biber, domates, patlıcan, hıyar ve kavun çeşitlerinde, tarla bitkilerinde ise mısır, ayçiçeği pamuk ve buğdayda devam ediyor. Sebze ıslahı çalışmalarımız Akdeniz Üniversitesi Teknokent araştırma sahasının yaklaşık 26 bin m2 alanında kurulu olan Ar-Ge seralarımızda yürütülüyor. Tohumlarımızın günümüz hastalıklarına karşı yüzde 100 dayanaklılığının olması için çalışmalarımıza devam ediyoruz ve çok önemli çıktılar almaya başladık. Bu tohumlarımızın çiftçi seralarında ekimleri yapıldı, deneme süreçleri de izleniyor. Hedef pazarlara yönelik meyve tipi, kalite ve hastalık / zararlı dayanımlarına sahip hibrit çeşit adaylarına ebeveyn olacak ileri seviyede ıslah hatlarını geliştiriyoruz.

Ülkemizde ve dünyanın farklı ülkelerinde yetiştiriciliğe uygun hibrit çeşit adaylarını geliştirmek için rekabetçi kalite ve hastalık / zararlı dayanımlarına sahip hibritlerin edilmesini mümkün kılacak genetik materyallerle gen havuzumuzu zenginleştiriyoruz. Seralarımızda tek bitki seleksiyonu ve kendileme döngüsü ile bitkiler saflaştırıyoruz. Ayrıca, bitki doku kültürü laboratuvarımızı faaliyete geçirdik. Bu sayede 2021 sonbahar sezonu ile birlikte biber, patlıcan ve hıyar türlerinde double haploidi yöntemi ile hızlı bir şekilde %100 saf hatların geliştirilmesi kendi laboratuvarlarımızda mümkün olacak. Biyoteknoloji entegre edilmiş ıslah çalışmalarımız, hem yeni hibrit eldesi için ihtiyaç duyulan zamanı önemli oranda kısaltmakta hem de hedef pazarların ihtiyaç duyduğu hastalık / zararlı dayanımlarına sahip hibrit çeşit geliştirme kabiliyeti sunmaktadır.

           Tarla bitkilerine yönelik Ar-Ge çalışmalarımız kapsamında ise 2016 yılından itibaren bu alanda uzman ıslahçı ekip oluşturduk. Ar-Ge ekibinin tür bazında uzmanlaşmalarına destek olmak amacıyla da uygulamalı ve teorik eğitimler, lisansüstü ve projeli çalışmalar gerçekleştirilmektedir.

           Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) tarafından tescillenen Türkiye’nin ilk tescilli siyez buğdayları Ata Siyez ve Mergüze’nin satış haklarını 5 yıllığına devralmış olup, 2022 yılı itibarıyla üretimine 2023’te de satışına başlamayı hedefliyoruz.

Areo olarak ihracat pazarlarındaki ihtiyaçlara yönelik araştırmalar da yapıyoruz ve bu araştırmalara göre ıslahımızı yönlendiriyoruz. Örneğin, İspanya’ya uygun domatesler ıslah ediyoruz, yine Kaliforniya’ya uygun domates ve biber çeşitleri konusunda çalışmalarımız var. Bizim hedefimiz global bir marka olmak. Temelde bütün çalışmalarımızı bu stratejimize göre planlamaktayız. OYAK Grubu Şirketlerinin bir parçası olarak Ar-Ge odaklı, sağlam ve güçlü hedeflerimiz bulunuyor.

Pamuk tohumunda çalışmalar yürüttüğünüzü ve başarılar elde ettiğinizi biliyoruz. Yerli hatların tescil süreci ne zaman tamamlanacak? Yerli pamuk tohumunun yurt içinde üretilmesinin avantajları nelerdir?

2020 yılında TÜBİTAK destekli Pamuk Islah projemizden elde ettiğimiz sonuçlar ile T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı TAGEM Araştırma Enstitüleri tarafından ıslah edilmiş yüksek verimli 2 adet pamuk çeşidinin (Selçuk Bey, Volkan) farklı bölgelerde arazi verim denemeleri devam etmektedir. 2021 yılında elde edeceğimiz sonuçlar ışığında pamuk çeşitlerimizin başarılı oldukları hedef bölgeler belirlenip, tescilleri tamamlanan çeşitlerimizin 2022 yılında Türk çiftçisinin hizmetine sunulması planlanmıştır.

           Devam ettiğimiz Ar-Ge çalışmalarımız ile yerli pamuk çeşitleri geliştirme konusunda kendi ıslah materyalimizi hazırlarken, farklı ıslah çalışmalarından elde edilen pamuk çeşit adaylarımızı da incelemekteyiz. Pamuk ıslah çalışmalarımızdaki ilk hedefimiz, ülkemizdeki yerli pamuk tohumculuğunun gelişmesi ve yaygın olarak kullanılmasıdır.    

Ülkemiz için tarımda ekonomik özgürlük, ülke içi yeni yatırımların artırılarak yerli tohumların geliştirilmesi ve bu tohumlar sayesinde dış ticaretin geliştirilmesi ile sağlanacaktır. Pamuk tohumculuğunda ülkemizde faaliyet gösteren firmaların çoğu, yabancı firmaların çeşitlerini kullanmakta ve genelde, bu firmalar adına tohumluk üretip Türkiye’de pazarlamaktadırlar. Firmamızın başlattığı Ar-Ge çalışmalarında; pamuk üreticilerimizin yüksek verimli, kaliteli ürün veren ve transgen içermeyen yerli pamuk tohumları ile üretim yapmaları ve bu sayede ulusal kaynaklarımız yurt içinde kullanılırken, tohumluk bakımından yurt dışı kaynaklara ihtiyacımızın azaltılması hedeflenmiştir.

Pamuk Islah Çalışmalarımız; Aydın, Adana, Kahramanmaraş ve Şanlıurfa gibi pamuk üretim bölgelerinde devam etmektedir. Farklı bölgelerde yaptığımız ıslah çalışmalarımızın amacı ülkemizdeki farklı iklim ve toprak yapısına uygun yerli pamuk çeşitleri geliştirmektir. Çalışmalarımızın amacı; pamuk üreticilerimizin yüzünü güldürecek seviyede yüksek verim kapasitesine sahip ve tekstil endüstrimizin beklediği yüksek lif kalitesinde yerli pamuk çeşitleri elde etmektir.  Bu pamuk çeşitlerinin yanında çeşitli Araştırma Enstitüsü Müdürlükleri tarafından ıslah edilmiş ve tescil aşamasında olan pamuk hatları ile yakın olarak ilgilenmekteyiz.

           Pamuk ülkemiz için gerek lif, gerekse tohumluk bakımından stratejik öneme sahip olan bir üründür. Ekonomimizin lokomotif sektörü olan tekstil başta olmak üzere birçok farklı sanayi kolunun en önemli hammaddesidir.  Areo Tohumculuk bünyesinde yürüteceğimiz ıslah çalışmaları kapsamında elde edeceğimiz yerli pamuk tohumlarımızı, firmamızın güçlü pazarlama ağı sayesinde önümüzdeki 4 yıl içerisinde pamuk üretim bölgelerimizde yaygın olarak ekilmeye başlanacaktır. Ülkemizdeki yerli pamuk tohumluğu kullanım oranının artması; önümüzdeki yıllarda stratejik öneme sahip pamuk tohumculuğunda da dışarıya bağımlı kalma olasılığını azaltacaktır. Dünyada kullanılan pamuk tohumu alanları ve tekstil piyasalarında Türkiye’nin rekabet gücünün daha çok artırılması için ilk hedef; kaliteli ham madde üretiminin yani pamuk tohumunun yurt içinden sağlanması olmalıdır. Geliştireceğimiz yerli pamuk tohumları sayesinde, ülkemiz dünya pamuk tohumu ve tekstil sektöründe rekabetçi ülkeler arasında daha üst sıralarda yer alacaktır.

Her ne kadar tohumculuk yatırımları artsa da ülkemiz halen tohumda dışa bağımlı. Areo’nun yatımları ile tohumda dışa bağımlılık azalacak mı? Bunun yanında ihracat hedefiniz de var mı?

Ürün geliştirme çalışmalarının daha sistematik ve bilimsel prensiplere uygun bir şekilde yürütülmesi için Tohum AR-GE birimini Areo Tohumculuk altında topladık. Ar-Ge birimimizin genel amaç ve politikası; teknoloji geliştirmek, bilgi birikimi artırmak ve teknolojide ulusal ve uluslararası rekabette etkili olmak için araştırmalar yapmak, teknolojideki gelişmeleri izlemek ve değerlendirmektir.

Tohumculuk konusunda dışarıya bağımlılığımızın azaltılması ilk hedeflerimizden birisidir. Ancak dışa bağımlılığın azaltılması için ilk olarak ithal edilen tohumların kalitesinde ve veriminde çeşitlerin elde edilmesi gerekmektedir. Bu sebeple ıslah çalışmalarımız büyük bir titizlikle devam etmektedir. Üreticiden son tüketiciye kadar tüm safhaları göz önüne alarak gerçekleştirdiğimiz Ar-Ge çalışmalarımız sonucunda ticari rekabet gücü yüksek, değişen ve zorlu iklim koşullarına uygun yerli tohumlar elde edilmeye başlanmıştır. Bu tohumların farklı hedef pazarlardaki iklim ve toprak yapılarında denenerek üreticilerle buluşması yakındır.

Son olarak, Areo Tohumculuk’un hedeflerini öğrenebilir miyiz?

Areo olarak en önemli hedefimiz global bir marka olmak. Bunun için de yol haritamız ve stratejimize bağlı olarak güçlü adımlar atıyoruz. Çalışmalarımız çok hızlı ve çok kollu ilerliyor. Şu an OYAK’ın yüzde 51’ine sahip olduğu, Avusturalya’da kurulu olan Agriventis Technologies şirketi yakın zamanda Hektaş bünyesine katılacaktır. OYAK Grubu Şirketleri bünyesinde yer alan şirketler olarak yakaladığımız sinerj ile çok daha güçlü hareket ediyoruz. Kuraklığa dayanıklı tohumlar geliştirmek, Agriventis şirketinin en önemli çalışmalarından birisidir. Artık dünyada iklimler değişiyor. İklimsel zorluklara uygun tohumlar geliştiremezsek, çiftçiye veremezsek önemli mahsulleri üretemeyecek ve ithal etmek zorunda kalacaktır. Böyle bir duruma karşı elimizi taşın altına koyuyoruz.  Tohum üretimi bu yüzden çok stratejik konumda. Bizim burada çabamız yerli çeşitlerimizi ortaya çıkartmak. Aynı zamanda Agriventis şirketinin de Hektaş bünyesine geçmesiyle ortak sinerji ve stratejik çalışmalara imza atarak kuraklığa dayanıklı çeşitleri çiftçilerimizle buluşturmak, Türkiye adaptasyonlarını Areo Tohumculuk üzerinden gerçekleştirmek gibi hedeflerimiz var.  

Türkiye’de tohumluk dış ticaret değerleri incelendiğinde birkaç bitki dışında ihracat değerlerinin ithalat değerlerinden fazla olduğu görülmektedir. Ülkemiz için ekonomik özgürlük, ülke içi yeni yatırımların yapılmasının yanı sıra, dış ticaretin gelişmesi ile sağlanacaktır.

Areo Tohumculuk olarak ülke içi çalışmalarımızın yanında, farklı ürün gruplarında geliştirdiğimiz çeşitler için ihracat hedeflerimiz de bulunmaktadır. Benzer üretim, tüketim ve iklime sahip hedef pazarlarda rekabet şansı bulacağına inandığımız çeşitlerimiz ülke dışında da tescil ettirilecektir. Tüm ıslah programlarımızı bu hedefleri düşünerek planlamakta ve sürdürmekteyiz. Farklı ülkelerin ihtiyaçlarına özel tohum ıslah çalışmalarımızla ihracatta başarıyı yakalayacağımıza ve bir dünya şirketi olma hedefimize emin adımlarla ilerleyeceğimize yürekten inanıyorum.  


Önceki yazı
Türkiye’de narenciye ihracatı yılın ilk yarısında yüzde 13 arttı
Sonraki yazı
Bankacılığı bırakıp tarıma yönelen kadın girişimci taleplere yetişemiyor

Bizi Takip Edin

E-Bülten

E-Mail Bültenimize Abone Olun Olup Bitenlerden İlk Sizi Haberdar Edelim.

Lütfen geçerli bir e-posta adresi girin.
Menü